Bahar

Mevsimler arasında baharın yeri bir başkadır. Ölümden sonra dirilişi anlatan, insanın içine yaşama şevki dolduran, umut ve sevinci aşılayan huzur ve mutluluk iklimidir bahar… Baharla birlikte yeniden doğan, canlanan ve yeşile bürünen, rengârenk çiçeklerle süslenen tabiat adeta bütün dertlerimizi unutturur, bize yeni bir kapı ve pencere açar. Kuş cıvıltıları, derenin şırıltıları, rüzgârın hafif esintileri, masmavi gökyüzü ve yemyeşil yeryüzü bize yaşama sevinci verir. Sanki tabiatla beraber bizim ruhumuz da yeniden doğar, yeniden hayat buluyoruz.

Kupkuru doğanın baharla birlikle yeniden canlanması bize adeta ölümden sonraki hayatın, yeniden dirilişin haberini de verir. Kalp gözüyle bakanlar anlar. 
Yüce Yaratıcı şöyle buyuruyor; “Allah gökten bir yağmur indirdi ve onunla ölümünden sonra yeryüzüne (yeniden) hayat verdi. Kuşkusuz bunda (can kulağıyla) dinleyen toplum için bir ibret vardır.” (Nahl, 65)

Bir başka ayetinde ise şöyle buyuruyor; “İşte Allah’ın rahmetinin eserlerine (ibretle bir) bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Hiç kuşkusuz O, ölüleri de diriltecektir. O’nun her şeye gücü yeter.” (Rûm, 50)

Tabiatta olup biten her şey, gözlerimizin önünde cereyan eden her olay akıl sahipleri için birer ibret vesikasıdır. Akıllı insanlar bundan bir ders çıkarır. Tabiatın görünen yüzüyle yetinip, arka planında ne olduğunu, bunu Kim’in yaptığını düşünmeyenler nankördür.

Evet, her ne kadar her yıl mevsimler birbirini takip etse de, bize normal gelse de bir mucize ile karşı karşıyayız. Ölü bir ağaç nasıl olur da yeniden dirilir? Üzeri karla kaplı bir topraktan nasıl olur da çiçekler biter?

Bir Erguvan ağacını düşünün; yemyeşil çayırların ve ağaçların arasında erguvan renkleri bir yıldız gibi parlıyor, kendini belli ediyor. Allah’ım, ne kadar yücesin! Bu renkleri ancak kudret ve hüküm sahibi bir Yaratıcı verebilir. 

Hani şair diyor ya;
“İlk sevgilinin gülüşüne benzer
Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarımı açmak zamanıdır;
Allah’a ısmarladık kaldırımlar.
(Cahit Sıtkı Tarancı, Bahar Sarhoşluğu)

Kaldırımlarda yürümek yoruyor insanı, çayırlarda yürüyünce uçuyormuşuz gibi geliyor bize… 
Bahar gelince kimlere gün doğmaz ki, arılar vızır vızır o çiçek senin bu çiçek benim uçar durur, kuşlar karşılıklı ötüşleriyle bayırları adeta bir doğal konser salonuna çevirir, kelebekler sevinçle çırpar kanatlarını, kertenkeleler hızla uzaklaşır gölgelerimizden, veee bizler, biz insanlar, her şey bizim için, arılar ve kelebekler bizim için uçar, kuşlar bizim için öter, çiçekler bizim için açar, yağmur suları bizim için derelere akar, dereler bizim için coşar… Ve biz tabiata koşarız, tabiat ananın kucağında mutlu oluruz. Bizi emzirir, can verir adeta zayıf ve bitap düşmüş bünyemize…
Nasıl da doğarız yeniden… Artık bizi karamsarlığa iten her şey geride kalır, acıları, hüzünleri, dertleri, ıstırapları sel alır götürür, denizlere döker.

Şair ne güzel söylemiş;
“Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden
Rabbim ne güzel çıldırır.
Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;
Sevincinden titreyerek.
Yılda bir kere kendini verir toprak
Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan
Rabbim ne güzel yarılır.
Biz de bir kere sevinebilseydik.
Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.
Kim bilir belki bir gün sulh olunca
Biz de deliler gibi seviniriz,
Ağaçları ve baharı taklit ederiz
Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri
Renkli ampuller asarız pencerelerden
Kim bilir belki bir gün sulh olunca
Biz de çatır çatır çatlarız bin bir yerimizden
Ağaçlar gibi.
(Bedri Rahmi Eyüboğlu, Bahar ve Biz)

Çiçekleri sadece bir bitki olarak görürseniz, kör ve sağır, duymaz ve görmez zannederseniz yanılırsınız. Çiçeklerle bir insan gibi konuşabilir ve dertleşebilirsiniz. "Parmaklarınızı oynatmadan, çiçeklerle tartışabilir, azarlayabilir, dostluk, aşk, nezaket mektupları ve hatta haber bile gönderebilirsiniz."
Her bir çiçeğin anlamı vardır. Çiçekler günlük hayatımızın, duygularımızın ve acı tatlı hatıralarımızın içindedir.
Bahar, iyi ve güzel olan ne varsa hepsinin müjdecisidir. Baharla beraber unutulmaya yüz tutmuş ne kadar güzel duygu ve hatıra varsa hepsi canlanıverir birden… İçimiz bir bAŞKa olur.
Hadi bakalım, daha bahara çok var ama biz yine bir bahar şarkısı ile veda edelim bu yazıya: 

Bir Bahar Akşamı

Bir bahar akşamı rastladım size
Sevinçli bir telaş içindeydiniz
Derinden bakınca gözlerinize
Neden başınızı öne eğdiniz

İçimde uyanan eski bir arzu
Dedi ki yıllardır aradığın bu
Şimdi soruyorum büküp boynumu ah
Daha önceleri neredeydiniz

(Türk Sanat Müziği, Selahattin Pınar)

******  
Fotoğraf: Gündüzbey’de bahar

Not: Mevsimler baharı göstermiyor ama en azından içimize bir bahar esintisi doğsun, bu sıcak yaz gününde yüreğimiz serinlesin istedim