Necmettin Bitlis’in ardından… 

Malatyamızın yetiştirdiği önemli işadamlarımızdan Necmettin Bitlis, geçtiğimiz günlerde ebedi hayata göçtü. Kendisiyle tanışma ve bir kaç defa röportaj yapma imkanı elde etmiştim. Anadolumuzun o sıcak ve samimi insanının ev sahipliğine bizzat şahit oldum. Sıcaklık ve samimiyet ile birlikte babacan tavrı da şahsımı ziyadesiyle memnun etmişti. Kısaca “Gülen Boya” sloganlı Polisan'ın kurucusu Necmettin Bitlis, Anadoluluğundan hiçbir şey kaybetmemişti.  

Vefat haberini alınca, ilk olarak aklıma gelenler yukarıda yazdıklarımdı. Bu vesileyle bir kez daha kendisiyle yaptığım röportaja bakma ihtiyacı hissettim. O günü yeniden yaşamak ve hayır işlerine ile memleketine verdiği değeri hatırlayıp sizlere yeniden istedim. Röportajının bir yerinde 1928 senesinin 1 Aralık günü Malatya'da doğduğundan bahsetmiş, aslen Bitlisli olduklarını anlatmıştı. Malatyalıların çok iyi bildiği Temelli Pasajı'nın kuruluşunda babasının da emeğinin olduğunu aktarmıştı bizlere. Necmettin Bitlis'in bu anlattıklarını dinlerken de aynı hisse kapılmıştım. Malatyamızın savaştan çıktıktan sonraki ilk hallerini içimi burkmuştu. Ne zorluklar ne badireler atlatılmıştı, hem Türkiye hem de Malatya. 

Ticarete olan merakının 7-8 yaşlarında başladığını öğrenmiştim mesela Necmettin Bitlis'in. Bu yüzden lise eğitimini de yarı bıraktığını ticarette ilerlemek için amcasına yardımcı olmaya başladığından bahsetmişti. Kumaş ticaretiyle iş hayatına atılan Bitlis'in daha sonra boya sektörüne geçişi de hayli ilginçti. Kumaşları boyatmak için günlerce beklemek zorunda kaldıklarını, bu zorunluluğun verdiği sıkıntıyla boyama işine de girdiğini öğrenmiştik. İplik, kumaş ve boyama işiyle hedeflerini büyüten Necmettin Bitlis gibi insanların önlerine çıkan engelleri ticari zekalarıyla nasıl geçtiklerini görmüş olduk bu röportajda. 

Kağıthane'de kurduğu fabrikada başlarda, iplik, kumaş ve boyama yapılıyordu. Daha sonra iplik ve kumaş bölümleri kapatılan fabrika, boyada büyük bir atağa kalkmıştı. Boya ve tutkal işine POLİSAN ismiyle giriş yapan Necmettin Bitlis'in önüne bir engel daha çıkmıştı zamanla. Yurt dışından gemilerle getirilen boya hammaddelerinin karaya çıkarılıp Kağıthane'deki fabrikaya ulaştırılması ekstra maliyetler yüklüyordu. Bunun da çaresini bulan Necmettin Bitlis, deniz kenarında bir yer arayışına girmiş, yine ticari zeka ve öngörüsünü konuşturmuştu. İzmit Dilovası'ndaki fabrikanın temellerini 1970'li yıllarda atmıştı. Deniz kenarındaki POLİSAN, bugün bütün dünya tarafından tanınan ve bilinen bir marka oldu.  

Sayın Bitlis ile yaptığımız bu röportaj, gençlerimizin ufkuna açacak, azmini artıracak anekdotlar barındırıyordu. Gençlere tavsiyeleriyle ilgili bir soru yöneltmiştim kendisine. Bitlis cevabında, “Bilgisi olan değil hayali olan başarır. Bilgi anonimdir, herkese aittir. "Bildikten sonra her şey başarılır” inanışına sahipseniz eksik fikirdesiniz demektir. Her şey hayal etmekle başlar. O da kâfi değil. O hayali de kafanızda eğer tecessüm ettirebiliyorsanız önemlidir. İş hayatında sanayiye girişimde, demek ki yaradılıştan gelen bir şeyler var. Hayal zaten bir projedir. Hayali kurmak kolay değil ama onu da kafanızda canlı olarak tecessüm etmek lazım. O tecessüm ediyorsa o işe girin, etmiyorsa girmeyin. Bir de, dinlemesini bilmek lazım. Ne kadar çok dinlerseniz o kadar bilgiye sahip olursunuz. Alıp satarken kazandığınızdan daha çok kazanacağınızı gördüğünüzde üretim aşamasına da el atın. İşinize katkı sağlayacak farklı alanlara yatırım yapın, farklı alanlardaki kazançlı işleri de görmezden gelmeyin.” 

Türkiyemizin sanayi devi bir firmayı ülkemize kazandırma başarısını göstermiş bir Anadolu insanının vefat haberine üzülmüştüm. İlk anı atlattıktan sonra böyle büyük bir şahsiyetle birkaç saat geçirmiş olmak ve tecrübelerinden istifade edenlerin arasında bulunmuş olmak gönlüme huzur vermişti. Mesleğimizin güzel yanlarından biri de bu olsa gerek.  

Saygıdeğer büyüğümüz Necmettin Bitlis'e Allah'tan rahmet, kederli ailesine de sabırlar diliyorum.