Skandalın Eşiğinde: Babacan, Ağbaba'nın PKK/YPG İlişkilerini Deşifre Ediyor!

Açık konuşalım: Veli Ağbaba'nın geçmişi, uzun süredir siyasi kulislerde fısıldanan bir sır değil. Ancak son günlerde AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan'ın açıklamalarıyla bu konu, kamuoyunun gündemine bomba gibi düştü. Babacan, Ağbaba'nın CHP ismini anmaktan kaçındığını ve YPG/PKK ile olan ilişkilerini gizlemeye çalıştığını iddia etti. Peki, gerçekten de durum bu mu? 

Yıllar önce, bir teröristle Meclis'te yapılan basın toplantısı... Bu, kabul edelim ki, pek çok politikacının kariyerinde kara bir leke olarak yer alır. Ama Ağbaba için durum farklı mı? Ağbaba'nın, o dönemde YPG/PKK'lı olarak bilinen bir teröristle düzenlediği basın toplantısında, söz konusu kişiyi "öğrenci" olarak tanıttığı iddia ediliyor. Bu, gerçekten de birçok vatandaşımızı derinden rahatsız eden bir durum.

Ağbaba'nın geçmişteki bu eylemleri, yıllar sonra bile olsa, kendisine ve temsil ettiği partinin imajına zarar veriyor. CHP'nin bu konuda sessiz kalması da dikkat çekici. Eğer Ağbaba'nın bu eylemleri parti politikası veya görüşü ile uyumluysa, bu durum, CHP'nin terörle mücadele konusundaki tavrını sorgulamamıza neden oluyor. Eğer uyumsuzsa, Ağbaba neden hâlâ önemli bir pozisyonda?

Babacan'ın iddiaları, Ağbaba'nın sadece CHP ismini değil, kendi geçmişini de unutturmaya çalıştığını gösteriyor. Ancak siyasette unutmak kolay değildir. Özellikle de terörle ilişkilendirilen geçmiş eylemler söz konusu olduğunda. Ağbaba ve CHP'nin bu iddialara nasıl bir cevap vereceği merak konusu. Ancak bir şey kesin: Eğer Ağbaba'nın bu konudaki sessizliği devam ederse, bu sessizlik kendisine olan güveni sarsacak ve siyasi kariyeri üzerinde kalıcı bir leke bırakacak.

Politikada unutulanlar, aslında hiç unutulmuyor. Ağbaba'nın ve CHP'nin bu iddialar karşısında vereceği yanıt, sadece kendi siyasi gelecekleri için değil, aynı zamanda Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlılığı açısından da önemli. Gerçeklerin aydınlatılması ve kamuoyunun tatmin edici açıklamalarla bilgilendirilmesi gerekiyor. Çünkü unutmayalım, siyasetin temelinde yatan güven, açıklık ve şeffaflıkla beslenir.