Taşıdığınız insan!.. Hayvan değil!..

-SESLİ MAKALE-

Bütün dünyada büyük can kayıplarına sebep olan Covid-19 pandemisiyle ilgili haberleri yakından takip ediyoruz. Hatta benim gibi birçok insan da bu hastalığa yakalanmış durumda. Çok şükür ki sağlığımız her geçen gün biraz daha iyiye gidiyor. Bu vesileyle şahsıma ve aileme “Geçmiş olsun” dileklerinde bulunanlara bir kez daha teşekkür etmek isterim.

 O KADAR DA OLURMUŞ!..

Koronavirüs hastalığıyla mücadele konusunda ülkemizin gösterdiği başarıyı maalesef Malatya'da göremiyorum. Önceki gün bir yakınım tarafından çekilen videoyu görünce ve ardından ettiği sözleri işitince “Yok artık. O kadar da olmaz” demek geçti içimden. Ancak yakınımın konuyla ilgili anlattığı detaylar “Evet o kadar da olurmuş” dedirtti bir anda…

 6 KİŞİ BİR AMBULANSTA!..

Öncelikli olarak aşağıdaki kamyonetten bozma ambulansa iyi bakıp, sonra da bana anlatılanları dikkatle okumanızı tavsiye ederim.

 Yakınım diyor ki: “Test sonucumuz pozitif çıkınca, bizim için ambulans gönderileceği ve evimizin önünde beklememiz gerektiği söylendi.”

“Biz de babam ile birlikte evin önünde beklemeye başladık. Daha sonra da kamyonetten bozma bir ambulans geldi. Görevlinin bize davranışıyla ilgili söyleyecek bir şey yoktu. Kendisini ve bizi korumak adına verdiği talimatları yerine getirip, ambulansa bindik.”

 “Ambulansın kapısından içeri girdiğimiz anda bizden başka bir hastanın daha olduğunu gördük. Hastaneye gittiğimizi düşünürken, üç yerde daha durdu ambulans. Durduğu yerlerden de birer kişiyi daha alan ambulansta 6 kişi olduk.”

 “Oturacak yer kalmamıştı. Bazı hastalar ayaktaydı. Sıcaktan bunaldığımızı belirterek görevlilerden klimayı veya hayavandırmayı açmasını istedik. Ancak görevli yasak olduğunu belirtince, çaresiz seyahatimize devam ettik.”

 Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin önüne gelince aşağı inmeye başladık. Ambulanstan inen 6 kişiyi gören oradaki bir yetkili büyük bir hiddetle “Mal mı taşıyorsunuz? Nedir bu hal?” diyerek görevlilere bağırdı. Daha sonra içeri alındık. Onlarca hasta vardı getirildiğimiz yerde. Hastalara yetişmekte zorlanan ve hatta yetişemeyen sağlık personeli sağa sola bağırıyordu. Daha sonra, bana ve babama tekrar test yapıldı. Bu yapılan testte benim sonucum negatif çıktı.”

 6 KİŞİDEN BİRİ NEGATİF ÇIKTI

Yukarıdaki ifadeleri okudunuz. Bu ifadelerin sahibi olan yakınımın ilk testinin pozitif, ikinci testinin ise negatif çıkması elbette sevindirici bir durum. İyi de 6 kişiyi bir ambulansa bindirmek ne demek? Ya o ikinci test sonucu negatif çıkan yakınım, oradaki diğer 5 kişiden bu hastalığı kapmış olsaydı ne olacaktı?

Bunun vebalini kim nasıl ödeyecekti?

Ülkemizde savaş mı var?

Devletin benzini mi yok?

6 tane hasta bir ambulansta nasıl taşınır?

Ülkemizi yönetenler covid-19 sürecini gayet güzel yürüttüğü halde, Malatya'da yaşadığımız bu durumun açıklaması nedir?

 GELELİM DİĞER KONUYA!..

Ben sözkonusu yakınlarımın durumuyla ilgili bilgileri takip ederken, Malatya İl Sağlık Müdürü Recep Bentli'ye rast geldim. Kendisi beni görünce, hafta başındaki yazımı hatırlatarak, imalı bir tonla “Murat bey, iyi yazı yazmışsınız” şeklinde bir söz etti. Ben de zaten canım burnumda “Aslında o yazının on katı daha ağır yazmak lazım. Sen hayvan mı taşıyorsun? Bir ambulansa 6 kişi bindirilir mi? Nerede kaldı insanlık onuru” dedim. Bentli bu sözüm üzerine hiçbir şey söylemeden arabasına binip yanımdan uzaklaştı.

 HAYSİYET CELLATLIĞI DEĞİLDİ MAKSADIMIZ…

Malatya İl Sağlık Müdürü Recep Bentli, bu olaydan önce de geçenki yazım sebebiyle bir yakınımı arayarak, “Benim milletvekili olmak gibi bir derdim yok. Benim rektör olmak gibi bir derdim yok” şeklinde sözler etmiş. Yazımızı önünü kesmek için kaleme alınmış bir yazı gibi algıladığı anlaşılan Recep Bentli, demek ki okuduğunu anlayamayan veya yanlış anlamaya meyilli biri. Geçen haftaki yazımızda toplumu bilgilendirme ve yöneticileri uyarma görevimizi ifa etmeye çalışmıştık. Herhangi birine haysiyet cellatlığı yapmak değildi maksadımız.

 RECEP BENTLİ'YE HATIRLATMAK İSTERİM…

Recep Bentli'nin başında bulunduğu İl Sağlık Müdürlüğü'nün koronavirüsle mücadelede yetersiz kaldığını söylemenin, Recep Bentli'nin geleceğiyle ilgili herhangi bir tasavvurumuzun olduğuna yorumlanması olsa olsa art niyetliliktir. Herhangi bir art niyeti olmayan herkesin ders çıkarabileceği bir yazıdan, “Benim önümü kesmek istiyorlar” tarzında bir sonuç çıkaran Recep Bentli'ye hatırlatmak isterim: Bu memlekette herkes milletvekili olabilir. Herkes belediye başkanı olabilir. Herkes rektör olabilir. Herkes bakan hatta cumhurbaşkanı dahi olabilir. Bütün bu saydığımız görevlere gelebilmek için, kişinin çalışması, gayret göstermesi ve azimle hareket etmesi gerekir.

 VEKİL DE OLMAZ, REKTÖR DE…

Bu son yaşananlardan sonra Malatya İl Sağlık Müdürü Recep Bentli'ye diyorum ki; Sizden vekil olmaz. Hele rektör hiç olmaz. Çünkü Malatya'nın sağlık müdürlüğünü dahi idare edemeyen ve insanlarla diyalog kurma konusunda sıkıntılar yaşayan biri ne ülke yönetebilir ne de üniversite. Hayatında çıtayı yükseltmek isteyen insan önce yaptığı işi layıkıyla yerine getirir. Kimin ne dediğiyle değil, işiyle meşgul olur.

 SANKİ, HÜKÜMETİN BAŞARISINI BALTALAMAK İSTİYORLAR!..

Malatyamızın pandemi sürecinde sınıfta kalmasının altında bir bit yeniği aramak istesek, deriz ki; Malatya'yı yönetenler, devletimizi yönetenlerin büyük bir başarıyla yürüttüğü bu süreci baltalamak için elinden geleni ardına koymuyor…

Selam ve dua ile
Fiemanillah