Affet Bizi Srebrenitsa

Savaşlar toplumların tarihinde kara bir leke gibidir. Bu sebeple “Savaş geldi ve herkes bedel ödedi” demiştir Aliya İzzet Begoviç. Bu kara lekeyi büyüten ve masum insanları hiçe sayarak onları hunharca katleden devletler ise tarih yazan değil ancak karalayan statüsünde olabilirler. Onlara karşı onurlu bir mücadele sürdüren toplumlar ise şüphesiz tarih yazan büyük devletler arasındadırlar.

İşte bu onurlu mücadeleyi vererek adını tarihe altın harflerle yazdıran Bosna Hersek bu mücadelenin eşsiz örneklerini barındırır. Sırplar tarafından 8373 Bosnalı Müslüman'ın Srebrenitsa’da katledilmesinin ardından tam 28 yıl geçti. Fakat geçen bu 28 yıl da gölge olamadı Bosna Trajedisine ve bir zamanlar bedel ödeyenler şimdi aynı onurlu dik duruşla şehitlerini andılar. Juan Goytisolo “Bosna Trajedisi, insanın yapabilecekleri hakkında en iyiyi ve en kötüyü gösteren eşsiz bir bilgi kaynağıdır.” demekle aslında hayatı ikiye ayıran ince çizgiye, yani iyiyle kötünün mücadelesine dikkat çekmiştir. Ve bu ayrılma noktasında Bosnalı Müslümanlara Srebrenitsa’da kötü bir vahşeti yaşatanlar bu ince çizgide kötüye taraf olarak ne yazık ki tarihe en kötüler olarak yazılmışlardır. 

Bugün Srebrenitsa’yı unutturmayan ve yaşatan evlatlarını vatanlarına şehit veren annelerin dimdik duruşu ve Bosna halkının onurlu mücadelesidir.

Bosna’yı Bosna yapan asıl faktör ise şüphesiz Bilge İmam Aliya’dır. Aliya olmadan Bosna’nın bağımsızlık mücadelesi anlaşılamaz. Bosna’yı asıl unutturmayan karın altında ellerini Allaha açmış fotoğrafını anımsayarak söylüyorum ki Bilge İmamın dualarıdır ve onurlu mücadelesine sahip çıkan o dimdik duruşudur. Bosnalı Müslümanların asimile edilerek kimliklerinin silinmesine karşı çıkmış bir özgürlük savaşçısı, düşünür ve ömrünü toplumunun değerlerine sahip çıkmaya adayan bir devlet adamıdır. Bilge imamın tüm hayatı adaletsizliğe karşı ahlakın, inancın zaferine teslim olan bir ulusun bağımsızlığına adanmıştır. Tüm insanlık tarihi ise bu inanca adanmış ömre şahitlik etmiştir.

Bosna’nın örnekliğinde aslında bugün bir kez daha anlıyoruz ki tarih hep iyiyle kötünün mücadelesine sahne olmuştur. Daha doğru bir ifadeyle Hak ile Batılın savaşı bitmemiştir ve daha da şiddetlenmiştir. Batıl sürekli inananları yaralamaya devam etmektedir. Gerçek olan ise batılın hak karşısında asla tutunamayacağı. Bunun için dönüp Bosna’ya bakmak yeterlidir. Ama bakmakla yetinmek Bilge İmamın o eşsiz mücadelesini anlamaktan oldukça uzaktır. “Soykırımı unutmayın ve unutturmayın çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” Diyen Aliya değerlerimize ve ortak hafızamıza sahip çıkmamız gerektiğinin altını çiziyor. Bunu ise inanmanın en büyük kazanç olduğunu unutmadan yapabileceğimizi söylüyor.

Bosna Hersek her anlamda ders niteliğinde bir ülke geçen yaz hemen hemen tüm Balkan Coğrafyasını gezme fırsatım olmuştu. Beni en çok etkileyen kareleri ile Bosna Hersek’ti. Yemyeşil ormanları, şırıl şırıl akan akarsular arasından geçerken beyaz zambaklar misali adım başı diyebileceğimiz şehit mezarlıkları oldu. Saraybosna ve geçtiğimiz tüm şehirleri böyleydi. Travnik’e giderken özellikle uğradığımız Ahmiçi (Ahmetoğlu) Köyü ise benim için en trajik yerlerden biriydi. İkinci Serebrenitsa olarak anılan köyde Hırvatlar masum binlerce cana kıymışlar. Köyün İmamı Mahir Bey'in bizzat anlattıkları yüreğimi burkmuştu. Dinlemekten bile imtina edeceğimiz bu acıları Müslümanlar yaşadı maalesef.

“Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dizesinin capcanlı önümüzde ders gibi duran örneği niteliğinde bir ülke Bosna Hersek. Eğer henüz Aliya İzzet Begoviç ile tanışmadıysak ve hiç okumadıysak sizlere tam da bugün kitaplarından birine başlamayı öneririm. Böylece hem merhum Aliya İzzet Begoviç’i hem de öğütlerle dolu Bosna Hersek’i tanımış oluruz.

Okuduğum ve şiddetle tavsiye edebileceğim eserleri şunlardır;

İslam Manifestosu
İslam Deklarasyonu ve İslami Yeniden Doğuşun Sorunları
Doğu ve Batı Arasında İslam
Tarihe Tanıklığım
Özgürlüğe Kaçışım (Zindandan Notlar)
Konuşmalar
Köle Olmayacağız