Malatya’nın Kayısı Krallığı Tahterevalli Üzerinde: Eski Pazar Direniyor, Yeni Merkez İlerliyor!

Hani bir laf vardır ya, “Eski dost düşman olmaz” diye… 

İşte bu laf, Malatya’nın eski kayısı pazarı için söylenmiş sanki. 

Ama “dost” dediğin, insanın canını sıkmaz, başını ağrıtmaz, değil mi?

Düşünün bir kere, Malatya’nın eski şire pazarı… 

Üç ağır hasarlı, yedi orta hasarlı bina. Yani, anlayacağınız, çürük meyve misali. 

Üstelik hijyen deseniz, o da yok. 

Güvenlik mi? O da hikaye. 

Peki, bu koşullarda ticaret yapılabilir mi? Tabii ki hayır. Hem de hiç yapılabilir değil. 

Şimdi diyeceksiniz ki, “Ama orada insanlar var, geçimini sağlayan esnaf var!” Haklısınız, var. Ama ya sağlıkları? Ya gelecekleri?

Bakın, mesele sadece eski pazarın dökülüp dökülmemesi değil. 

Mesele, Malatya’nın ve Malatyalıların hakkı olan modern, sağlıklı, güvenli bir ticaret ortamında iş yapma hakkı. 

İşte bu yüzden, Malatya Kayısı Ticaret Merkezi gibi modern bir çarşıda ticaret yapmak, sadece bir seçenek değil, bir zorunluluk.

Evet, 330 esnafımız var şimdi Malatya Kayısı Ticaret Merkezi’nde. 

Vergisini ödeyen, işini layıkıyla yapan, düzgün esnaflar. 

Bu insanlar modern zamanın getirdiği tüm nimetlerden faydalanıyor. 

Hijyenik ortamlar, geniş ve ferah mekanlar… 

Ve tabii ki sağlık! 

Çünkü sağlık varsa, iş de var. İş varsa, aş da.

Düşünün, bu modern ticaret merkezinde her şey var. 

Eski pazarın karanlık, döküntü hali ise sadece nostalji (!) olarak kalsın, yeter. 

Malatya’nın geleceği parlak, umut dolu… 

Ve bu umudu, eski düzenin inadı, karanlığı gölgeleyemez.

Artık zaman, yeniliklerin zamanı. 

Zaman, Malatya’nın kayısı cennetinin dünya sahnesinde parlamasının zamanı. 

Eskiyle yeni arasındaki bu çekişmeyi bir kenara bırakıp, hep birlikte yarınlara yürüme zamanı. 

Çünkü Malatya, hak ettiği gibi, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın kayısı başkenti olmayı sürdürmeli.