Yüzümüz Solgun, Kalbimiz Buruk...

Malatya’da gazetecilik mesleğine başlayalı yıllar oldu…
Nice haber yazdım, nice satır döküldü ellerimden.
Ama bazı günler var ki; kalem eline oturmaz, harfler yüreğe batar.
İşte bugün…
İşte yine o günlerden biri…

Bir kez daha omuzlarımız düştü.
Yüzümüz solgun, kalbimiz paramparça…
Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinden gelen haber, Malatya'nın yüreğine ateş gibi düştü.

Üç yiğidimiz:

Şehit Abdurrahman Akdoğan

Şehit Ahmet Gültekin

Şehit Furkan Sert

Vatan toprağına düşen bu üç fidan, sadece ailelerini değil, bir şehri yasa boğdu.
Her biri Malatya’nın bir mahallesinden, bir sokağından, bir ocağından çıktı.
Şimdi kara haberle o ocaklar sönmüş gibi…
Ama onların ışığı bu memleketin gökyüzünde sonsuza dek yanacak…

"İNSAN OLARAK HOŞ GELDİNİZ, GAZETECİ OLARAK DEĞİL"

Mesleğe başladığım ilk yıllardı. 
O dönemlerde Malatya’nın objektif sesi olan Kanal Malatya’da görev yapıyordum.
Yokluğun ama kardeşliğin, imkânsızlıkların ama dayanışmanın hâkim olduğu yıllardı.
Bir haberin arkasından koşarken birbirimize omuz verdiğimiz günlerdi o günler...

Yine böyle bir şehit haberiyle çıkmıştık yola.
Muhabir arkadaşımla birlikte şehidin evine vardık.
Kapıyı tıklattık…
Kapı aralandı ve içeriden bir babanın sesi geldi:

"İnsan olarak geldiyseniz hoş geldiniz, acımızı paylaşmak için geldiyseniz buyurun. Ama gazeteci olarak kapımızı çaldıysanız… Lütfen evimize gelmeyin."

Bir an göz göze geldik muhabir arkadaşımla.
Ne kamera kaldı elimizde, ne mikrofon…
İkisini de kapının önüne bırakıp içeri girdik.
Beraber ağladık, beraber dua ettik.
İşte o gün…
İşte o an...
Bu cümle boğazıma oturdu, yıllardır da hiç gitmedi… Her şehit verdiğimizde hafızamda tazelenir. 

KELİMELER AĞIR, VİCDAN SUSKUN

Her mesleğin zorluğu var, biliyorum.
Ama bizimkinde, haberin konusu yürekse, başlığı şehitse, satır araları gözyaşıyla doluyorsa...
İşte o zaman yaptığınız iş, sırtınızda yük değil, vicdanınızda yangın olur.
Bu haberi yazarken yüreğimiz dağlanıyor.
Ama yazmak zorundayız.
Çünkü geride kalan her isim, tarihe bir nottur.
Her satır, unutmamak içindir.

DUALARIMIZ ONLARLA

Bugün, kalemim titreyerek yazıyor.
Ellerim soğuk, içim yanıyor.
Malatya’mızın üç yiğit evladı, sonsuzluğa uğurlandı.
Ama adları hep kalbimizde yaşayacak:

 Şehit Abdurrahman Akdoğan
 Şehit Ahmet Gültekin
 Şehit Furkan Sert

Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun.
Bu millet sizi unutmayacak…
Bu şehir sizi daima anacak…

...