Fendoğlu Trajedisi: Ağbaba'nın Yolu Tarihin Derin İzlerinden Geçiyor

Seçim atmosferini “iliklerimize” kadar hissettiğimiz bugünlerde, Malatya’nın geleceği adına bir karar vermenin ağır sorumluluğunu da fark ediyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle her bir ferdimiz hareket ederken, biz de “boş durmayarak”, geçmişten acı bir olayı hatırlatıp, geleceğe ışık tutmanın derdindeyiz. 
 
Bilgisayarın karşısına oturunca; “Yakın tarihimizin” acı olaylarından birini hatırladım. Tarih sahnesinde “sessiz” ama “derinden yankılanan” bir “çığlıktı” bu. Malatya tarihi “Hamit Fendoğlu trajedisi”nin üzerine kurulu bir hikâyeyi barındırır!.. (Hikaye diyerek yaşanan trajediyi basit bir olay gibi gördüğüm zannına varmayınız lütfen) 
 
Bu hikâye, 1980 öncesinin karanlık dehlizlerindeki, bir umudu ve bir hayali anlatarak başlar. Sonrasında ise dosttan geldiği sanılan bir paketin açılmasıyla nihayete eren bir hayatı anlatır. Hamit Fendoğlu, “4 aylık bir süre zarfında” belediye başkanı olarak hizmet vermiş ve o kısacık zamanda bile milletin gönlünde “taht kurmuştu”. Dostu-arkadaşı olan Kasım Önal isminin yazılı olduğu paketi aldığında içinden “ölümün” çıkacağını bilmiyordu. Paketin açılmasıyla bir gürültü kopmuş, Malatya'nın yüreğine büyük bir “hançer” saplanmıştı. Derin bir yara olarak kaldı bugüne kadar.
 
Sadece Fendoğlu'nun ve ailesinin değil, Malatya'nın, hatta tüm Türkiye'nin yüreğinde kanayan bir yara olarak kaldı yıllar yılı!.. 

Malatya'nın yönetimine gelen Fendoğlu, ilk sağcı politikacıydı. "Son Söz Milletindir" sloganıyla bir gazete çıkararak halkın sesini duyurmayı amaçlamıştı. Ancak, bu trajik olay, Malatya'nın siyasi tarihinde kara-karanlık bir leke olarak kaldı. 
 
Malatya'nın “muhafazakar kesimi” ve “MHP”liler için Fendoğlu'nun hikâyesi, büyük bir ders ve bir işaret fişeği niteliğini taşımaktadır. Bu hikâye, “ideolojik ayrılık”lar sonucunda çıkan çatışmaların nasıl derin yaralar açabileceğini ve toplumsal çatışmaları nasıl tetikleyebileceğini göstermektedir.
 
Günümüze gelecek olursak; Veli Ağbaba'nın CHP'si, Malatya'nın siyasi tarihinde “yeni bir sayfa” açmayı hedeflediğiyle ilgili söylemlerde bulunuyor. Geçmişin “karanlık” ve “puslu” havasındaki “gölgeler” de geleceğin üzerine düşüyor maalesef. 
 
Bu sebeple, dindar kesim ve MHP'lilere, Ağbaba’nın CHP’sine yönelik bir “uyarıda” bulunmak istiyorum. Geçmişten alınması gereken dersler var. “Fendoğlu trajedisi” siyasi tercihlerin ve ideolojik bağların, insan hayatı üzerindeki derin ve yıkıcı etkilerini gözler önüne sermiştir. Malatya'nın geleceği, geçmişin gölgesinde şekillenip ilerleyecektir. Tam da bu sebepten dolayı, tarihin karanlık sayfalarından ders çıkarıp, bugünün ve yarının kararlarının verilmesi büyük önem arz ediyor. 
 
Veli Ağbaba'nın liderliğindeki CHP Malatya Teşkilatı’nın, Fendoğlu'nun hikâyesine bakarak, Malatya'nın acısından ve toplumsal çatışmalardan ders çıkarması gerekiyor. Malatya'nın muhafakar kesimi ve MHP'liler ise, yeni dönemde, geçmişin hatalarını tekrarlamamak için daha “dikkatli” ve “bilinçli” hareket etmeli.  
 
Geçmişten alınacak dersler ışığında, Malatya'nın bir bütün olarak daha güçlü bir şekilde geleceğe ilerlemesi gerekiyor. Hamit Fendoğlu'nun trajik hikâyesi, sadece “anılacak” bir kayıp değil, aynı zamanda gelecek nesiller için önemli bir “uyarıdır”. 

Hasılı: Muhafazakar kesim ve MHP'liler, bu “uyarıyı dikkate almalı” ve tüm farklılıklara rağmen, bir arada yaşanabilecek, daha huzurlu ve adil bir Malatya inşa etmenin “yolunu” bulmalılar. 

Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler…

Selam ve dua ile
Fiemanillah