dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63715.4$

MİLLETİN TERCİHİ 

20 Haziran 2018, Çarşamba 09:46

Cumhuriyet tarihi boyunca ilk defa bu kadar farklı bir seçim yapacağız. Her yönüyle diğer seçimlerden farklı bir seçim. Yeni hükümet sistemi için ilk defa sandık başına gideceğiz. Bu seçimi diğer seçimlerden farklı kılan en önemli faktör bu değil tabiki! İlk defa sadece iki farklı gurubun seçimine şahit oluyoruz. Birbirine bu kadar zıt olan iki gurubun seçimine daha önce şahit olmuşluğum hiç olmadı. Bildiğim kadarıyla bu kadar zıt gurup seçimi de olmadı. 

 

Seçimde iki gurup yarışıyor; Cumhur ve Millet İttifakları. Bunlar dışında birde HDP var ki bu parti Millet İttifakı içerisinde yer almamasına rağmen ittifak için çok önemli bir görev yapıyor. İttifak içerisinde yer almaması yer almasından çok daha faydalı olacak ki bu tür bir karar verildi. Yoksa ittifakın en büyük partisi CHP, alenen bu kadar destek olmazdı. 

 

Seçime girecek olan iki tarafın vaatleri de birbirine tamı tamına zıt. Birisi; “yaptım, yapıyorum, yapacağım” diyor. Diğeri; “yıktım, yıkmaya çalışıyorum, yıkmaya devam edeceğim” diyor. Cumhur İttifakında yer alan Ak Parti, 16 yıllık iktidar süresince yaptıklarının tamamını sayarak, üzerine devasa projeler ekleyerek yoluna devam edeceğini ifade ediyor ve seçim kampanyasını bu minvalde yapıyor. Buna karşılık Millet İttifakındaki yer alanlar ise; devam eden projeleri sonlandıracaklarını, bitmiş olanları yıkacaklarını veya satacaklarını, başlanmamış olanları ise iptal edeceklerini buna karşılık yeni bir proje yerine toplumsal barış ve refahı arttıracaklarını ifade ederek seçim kampanyası yürütmektedirler. Söz konusu toplumsal barış ve refahı nasıl arttıracaklarına dair sorulan sorulara ise “göreceksiniz” diyerek cevap vermektedirler. Konunun daha iyi anlaşılması için; her iki gurubun proje ve vaatlerinden örnekler vermek isterim. 

 

Cumhur İttifakının Vaatleri 

“Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.” Düsturundan hareketle öncelikle yapılanlar sıralanmaktadır. Yollar, köprüler, kavşaklar, hastaneler, üniversiteler, tüneller, hava alanları, hızlı tren, altyapı, yerli uydu, yerli silah sanayi, sosyal yardımlar, tanınırlık, devletin itibarı vs. saymakla bitmeyecek kadar çok fazla yapılan işler var. Bunların üzerine; 

  • Kanal İstanbul 
  • 3. Havalimanı 
  • Yeni Yollar 
  • Daha Geniş Hızlı Tren Ağı 
  • Yeni Tüneller 
  • Mega Yatırım Bölgeleri 
  • Yeni Şehir Hastaneleri 
  • Yeni Metro Hatları 
  • Millet Bahçeleri 
  • Millet Kıraathaneleri 
  • Yerli Otomobil 
  • Yerli Uçak 
  • Yerli Silah Teknolojileri 
  • Yeni Uydu Sistemleri 
  • Bitirilmiş Terör 
  • Düşük Faiz 
  • Asgari Seviyede İşsizlik 

 

Millet İttifakının Vaatleri 

Bugüne kadar yaptıkları birşey olmadığı için yaptıklarından bahsedemeyen bu gurup, yapacaklarından bahsederken de daha çok yakmak, yıkmak, satmak ve bozmaktan bahsediyor. Bunlardan bazıları; 

  • 3. Köprüyü yıkmak. 
  • 4. Köprüyü (Gönül Köprüsü) inşa etmek. 
  • 3. Havalimanını yıkmak 
  • Külliyeyi satmak. 
  • Kanal İstanbul projesini iptal etmek. 
  • Yapılan Yolların bazılarını yıkmak bazılarını satmak. 
  • Tünelleri yıkmak 
  • Şehir Hastanelerini kapatmak. 
  • Yerli Otomobili rafa kaldırmak. 
  • Yapılan birçok projedeki yapıları satmak. 
  • FETÖ ve PKK'lılara özgürlük. 

Yapacakları ise; 

  • Toplumsal Barış 
  • Gönül Köprüleri 
  • Şişirilmiş Asgari Ücret 
  • Nano Teknoloji 
  • Uzay teknolojisi 
  1. gibi bazı “karın doyurmaz” süslü kelimelerden müteşekkil uçuk saçık vaatler.

 

Vaatlerin Karşılaştırması 

Aslında bu vaatleri karşılaştırmak diye bişey olmaz, yapmak istesek dahi bu mümkün olan bişey değil. Fakat ortada birbirinden bu kadar uzak vaatler varken millet nasıl olurda diğer tarafa oy verir diye aklımıza bir soru geliyor. Aslına bakarsanız ilk defa Ak Parti ve ittifak ortağı MHP'nin çok kolay ve çok büyük bir farkla kazanabileceği bir seçime şahit olmamız lazım. Fakat mesele öyle görünmüyor. Zira seçim anketlerinde sonuç bıçak sırtı gibi. Peki milleti Cumhur İttifakına oy vermekten alıkoyan ne? İşte bu soruya cevap vermek biraz zor olsa da genel olarak; küskünlerin sayısı, atadan dededen parti tutanlar, yıkmayı daha fazla sevenler, FETÖ, PKK, aşırı fanatikler, fevri veya ferdi hesap yapanlar, yerel yöneticilere kızanlar, listelere itiraz edenler vs. gibi etkenler oy vermede etkili oluyor. Bunların bazılarını kısaca irdeleyelim.  

 

Küskünlerin Sayısı 

Küskünler genel olarak iki guruba ayrılmakta; birincisi FETÖ nedeniyle mağdur edilenler ve yakınları, diğeri ise mülakat sınavlarında haksızlığa uğrayanlar. Her iki gurubunda sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Tabi haksızlığa uğrayanların hepsi karşı tarafa oy verecek değil. Bunların bir kısmı Cumhurbaşkanlığında Recep Tayyip Erdoğan'a, milletvekilliğinde de MHP'ye oy verecekler. FETÖ mağdurlarının büyük çoğunluğu ise her ikisine de oy vermeyecekler. Küskünlerin bilmesi gereken en önemli şey; iktidarda Ak Parti dışında hangi parti olursa olsun, aynı şekilde hatta daha fazla haksızlık yaparak davranacaktır. Ülkemizin geleceği için bu kadar önemli bir seçimde Fevzi ya da ferdi davranmak kimseye fayda sağlamaz. 

 

Listelere ve Yerel Yöneticilere Kızanlar 

Malatya özelinde konuya baktığımız zaman, Ak Parti listesine kızanların büyük çoğunluğu oylarını Cumhurbaşkanlığında Recep Tayyip Erdoğan'a milletvekilliğinde ise MHP'ye vereceklerini ifade ediyorlar. Seçim gününe kadar bu düşüncede olanların bir kısmının fikirlerini değiştireceklerini düşünüyorum. Yerel yöneticilere kızanlar ise özellikle Belediyelerin hizmet üretmediklerinden dert yanıp, bu seçimde Ak Partiye vermeyerek yerel seçimlerde daha isabetli adayların belirleneceği düşüncesindeler. Bu konuda özellikle Ahmet Çakır'ın adaylığına karşı çıkanların sayısı oldukça fazla. Hâlbuki bu şehrin Ahmet Çakır'a 15 Temmuz Gecesinden kalma bir teşekkür borcu var. “Hafızayı beşer nisyan ile malüldür” diye boşuna söylememiş atalarımız. Biz, birçok konuyu çok çabuk unutuyoruz. 15 Temmuz gecesinde şehri ablukaya alarak darbecilere çıkış izni vermeyen, havaalanını iş makineleri ile dolduran kimdi? “İtfaiyemiz girsin” diyerek ilk adımı atarak havaalanını kullanılmaz hale getiren, tanklar çıkmasın diye hendekler kazan ve saatler içerisinde şehri tamamen kapatan kimdi? Ahmet Çakır'dan başkası değil… Sadece bunun için bile Sayın Çakır'a bir vefa borcumuz olduğunu düşünüyorum. Listelere milletin kızgın olduğu artık Ak Parti üst yönetimince de biliniyor. Recep Tayyip Erdoğan'da bunun farkında. Zira Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, “Ahmet'e, Mehmet'e takılmayın” derken bunu kastetmişti. 

 

Seçimin En Rahat Partisi 

Dost Meclislerinde en çok konuşulan konulardan bir tanesi CHP İl ve İlçe Örgütlerinin hiç çalışma yapmıyor olmasıdır. Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce dışında çalışan yok. Hatta birçok yerde alenen HDP'ye oy topluyorlar. CHP'liler HDP'ye verecekleri oylarla; hem HDP'ye barajı aşırıp meclise sokacaklar hem de Ak Partiyi sayısal olarak zora sokacaklar. Üstelik HDP'ye verecekleri oyların daha fazlası Saadet Partisi ve İyi Parti'den kendilerine kayacak. İttifak içinde yer alan partilerin oyları artık oyu en fazla olan partiye sayılacağından CHP bu konuda oldukça rahat davranıyor. Zira artık oyların neredeyse tamamı kendisine geliyor. Bu sebeple çok rahatlıkla HDP'ye oy isteyebiliyor. Dolayısıyla;  Saadet Partisi ve İyi Partiye oy verenler CHP'ye hatta HDP'ye oy vermiş oluyor. 

 

Seçimin Yükselen Trendi; Müslümanlık 

Bu seçimde ilk defa dindarlık bu kadar ön plan çıkmış oluyor. Hayatı boyunca islam ve Müslümanlarla mücadele etmiş kişiler bile cami avlularında poz veriyor. Sorduğunuzda kıblenin yönünü bilmeyecek olanlar, başımıza imam kesiliyorlar. CHP adayı Muharrem İnce işi biraz daha öteye götürüp, “Her gün Cuma Namazı kıldığını” itiraf ediyor. Müslümanlara ve İslama farklı gözle bakanlar, sırf onların oyunu alabilmek için; dindar pozlarına yatıyor. Hâlbuki daha düne kadar ellerinden gelse dindarlara yaşam hakkı dahi vermeyecek kişiler bunlar. Aynı şekilde yarın seçildikleri takdirde Müslümanlara yine hayatı zindan edecek olanlarda bunlar. En çok bunlara aldanan saf dindarlara üzülüyorum. 

 

İyi Parti, Proje mi? 

Oturup kalktığımız her yerde çok azda olsa İyi Partiden söz ediliyor. Söz alanların çoğu İyi Partinin bir proje olduğundan bahsediyor. Aslında kuruluşu ve gidişatına bakarsanız bu tür düşüncenin yanlış olmadığını anlarsınız. İyi Partinin bütün propagandası FETÖ'nün intikamı üzerine kurulu. TRT'yi satmak, TİKA'yı kapatmak, FETÖ'cülere özgürlük vs. tamamıyla FETÖ üzerine kurulu bir politika yürütüyorlar. FETÖ'cü olanlar ortamlarda oylarını İyi Parti'ye vereceklerini çekinmeden söylüyorlar. Genelde “siz İyi Parti'yi bilmiyorsunuz, çok büyük işler yapacak bir parti” diye söz ediyorlar. Bunun tek farkı, dindar kesimin olduğu ortamda ağızlarıyla “Saadet'e vereceğim” demeleridir. Söylem ve eylemlerine ve de oy verecek kitleye bakınca İyi Parti için proje diyenlerin haklı olduğunu düşünüyorum. 

 

Hasıl-ı Kelam 

Ülkemiz 24 Haziran günü tarihinin en önemli seçimlerinden birini yapacak. Milletimiz ya milli bir şuurla hareket ederek ülkenin bekasını emin ellere teslim edecek ya da fevri hareket ederek ülkeyi eski kaotik ortama sürükleyecek! Ya 16 yıllık bir birikimin üzerine katarak devler ligine yükseleceğiz ya da eski düzene dönüş yaparak İMF kapılarında elimizi avucumuzu açıp kredi dileneceğiz! Ya terör bitecek ya da cezaevlerinden çıkıp şehre inecek! Ya faizleri indiririz ya da faiz lobisi bizi indirir! Ve daha neler neler… “Neye layıksanız, öyle yönetilirsiniz” Ayeti Celilesin'deki ilahi hüküm gereği, milletimiz neye layıksa ona göre oy verecektir. Milletin tercihi ne ise hep birlikte bekleyip göreceğiz.  

 

Selametle… 

Adem İnsanoğlu