Parayı veren adaylığı kapar!

-Siyaset arenasındaki son gelişmeler neler?

-“Malatya özeli”yle birlikte, ülke genelinin de nabzını tutmaya devam ediyorum!

-Yeniden Refah Partisi’nde neler oluyor? 

-Erbakan’ın “CHP yararına” denilebilecek “hamleleri”, kimleri ürküttü?

-“Parayı veren koltuğu kapar” mantığının söz konusu olduğu parti için “neler” söyleniyor?

-“Partiye nazar mı?” değdi, yoksa “Fazla mı abartıldı?”

-Hangi parti “toplama kampı”na dönmüş durumda?

-Bilal Yıldırım, “neden” oy kaybına uğrayacak?

-CHP, “oy deposunu” nasıl kaybetti?

-“Ayetullah Geçen” hangi tablodan olumsuz bir şekilde nasibini aldı?

-Sami Er’e  oy verecek “büyük bir kesim”den bahsediliyor. Detayları kaleme aldım!

-“Basri Kahveci” hangi konuda tam 12’den vurdu?

-Ağbaba, “alevi kesim”den büyük bir darbe mi yiyecek?

-Depremzedenin umudu olan “iki aday” hangileri?

-“Prof. Dr. İbrahim Gezer” seçimde başarılı olup, büyükşehir koltuğuna oturabilir mi?

-Malatya’daki yıkımlarla ilgili “karanlık mevzu” ne?

-“Malatya’daki hangi iddialar”, çok insanın canını yakar!..

-Kışla Caddesi esnafları, kimler tarafından “tehdit” ediliyor?

-“Laf Ebesi’ni” okumadan geçmeyin!

-“Fiskos Masası’nda” ne var?

-“Haftanın karikatüründe” ne var?

**

Siyaset arenasındaki son gelişmeler ışığında yaptığımız “analiz”lerle ilgili olumlu tepkiler almaya devam ediyoruz. 

“Malatya özeli”yle birlikte, ülke genelinin de nabzını tutmaya gayret ettiğimiz yazılarımızın yenisine, Yeniden Refah Partisi’yle başlayalım. Yeniden Refah Partisi, geçen dönemki “popülaritesini”, her geçen gün kaybediyor. Özellikle Parti Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu “lehindeki açıklamaları”, o popülaritenin kaybolmasının başlıca nedeni olarak orta yerde duruyor. 

Erbakan’ın “CHP yararına” denilebilecek “hamleleri”, Yeniden Refah Partisi’ni, AK Parti’ye “alternatif” gören büyük bir kesimi “ürkütmüş” durumda. Bu sebeple Yeniden Refah Partisi’nin genel seçimlerde ülke genelinde aldığı oyu, yeniden almasını beklemek, “ham hayal”den başka bir değilmiş gibi duruyor. “Saadet Partisi’nin düştüğü bataklığa, Yeniden Refah Partisi de düştü…” desek, mübalağa olmaz diye düşünüyorum. Demek ismin değişmesinin, müsemmayı değiştirmediğini bir kez daha görmüş olduk… 

Fatih Erbakan’ın “haklı olduğu bir konu” var aslında! AK Parti, en başta, “İstanbul Sözleşmesi”nin yaptığı tahribatı giderme adına atması gereken adımları bir türlü atamadı. Lakin Fatih Erbakan’ın CHP’nin mezkur sözleşmeyi, “canhıraş” bir şekilde savunduğunu (!) görmemesi de, haklılık payını düşürüyor. Yeniden Refah Partisi’nin verilen sözlerin tutulmadığı için ittifaktan ayrı hareket etmediği, bilakis “çıkar ilişkisi”nin yaşanması sebebiyle ayrıldığı sonucu ortaya çıkıyor. 

PARAYI VEREN KOLTUĞU KAPAR!..

Ayrıca, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın birkaç kişiyle birlikte, partisini adeta bir şirket gibi idare ettiği de gelen bilgiler arasında. Gayesi “Millî Görüş çizgisi”yken, gösterdiği adayların çoğu, “Millî Görüş’le alakası olmayan” isimler. “Parayı veren, adaylığı kapar” mantığının söz konusu olduğu da dillerde dolanıyor. . . 

Malatya’daki durumun farklı olmadığını da görüyoruz maalesef. Çıkarttıkları adayı desteklemeyen, bunu kamuoyunda ve sosyal medyada paylaşan bir teşkilat ve il yönetimi var karşımızda.

Mamafih “Partiye nazar mı?” değdi, yoksa “Fazla mı abartıldı?” Doğrusu bilemedim…

 
TOPLAMA KAMPINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA!..

Bununla birlikte, Yeniden Refah Partisi Malatya’da geçtiğimiz seçimlerde 40.000’in üzerinde oy almıştı. Bu oyun büyük bir kısmı, hatta 25 – 30 bini Battalgazi ilçemizdendi.

Burada Basri Kahveci,“siyasi dehası”nı konuşturarak, “küs olan aşiret”, kanaat önderleri, hatta eski Beydağı (Mamürek) Belediye başkanını da “meclis üyesi adayı” yaptı…

Bütün  küskünleri bir araya getiren Kahveci, haliyle Bilal Yıldırım’ın 25 bin oyunu da götürmüş oldu. Tabi bu durumdan, Yeniden Refah Partisi Battalgazi Belediye başkan adayı Ayetullah Geçen’de olumsuz bir şekilde nasibini aldı... 

Diğer bir husus, Yeniden Refah Partisinin durumu gözler önünde. Adeta “toplama kampı”na dönmüş durumda. Geldikleri noktada birbirlerini “yemeye” başladılar. Seçime ulaşacakları bile, henüz belli değil. Ulaşsalar da, sene sonu olmadan dağılacaklar gibi görünüyor. Bu durumda Bilal Yıldırım, geçen döneme göre, %60-70 oranında bir oy kaybı yaşayacaktır. 
 
CHP, OY DEPOSUNU KAYBETTİ!..

Yeniden Refah’ı anlatıp da, CHP’yi es geçmek olmaz. Veli Ağbaba’nın oyunun  yüzde 25-26’nın üzerine çıkma ihtimalinin olmadığını görüyorum. CHP’nin en çok güvendiği, adeta oy deposu olarak gördüğü “alevi kesim”den büyük bir darbe yiyecektir. Çünkü, alevi vatandaşlarımızdan da Sami Er’e  oy verecek “büyük bir kesim”den bahsediliyor. Ak Parti, hem Battalgazi, hem de Yeşilyurt ilçemizde sağlam ve nüfuzlu kişileri meclis üyesi adayı yaptı. 

Ayrıca  “Harap olmuş bir şehir”de insanlar da biliyorlar ki; “Veli de gelse, deli de gelse” kimse bir şey yapamaz. İktidar Partisi olması hasebiyle, Ak Parti’den birinin başkan olması şart. Tüm bunları topladığımız zaman, Ak Parti, “yüksek bir oy rekoru kırarsa”, şaşırmamak lazım. 

Özellikle yukarıda da belirttiğim gibi Basri Kahveci, Battalgazi ilçesinde meclis üyesi adaylarını belirlerken, siyasi dehasını kullanmış ve CHP’ye gidecek oyların önünü kesmiştir. Bu hamlesiyle Basri Kahveci’yi, gelecekte daha “üstü bir konum”da görürsek, şaşırmamak lazım. Basri Kahveci, bugüne kadar arka planda duruyordu. Bayram Taşkın konusunda tam 12’den vurdu. Bundan sonrası için önü açık olur kanaatindeyim. Yüzde 85 hedeflerine ulaşmasalar bile, 1 veya 2 farkla, yüzde 80’i zorlayacaklar gibi görünüyor. 
  
DEPREMZEDENİN UMUDU, GEÇİT VE ER!..

Yeşilyurt da bazı meclis üyesi adaylarına tepkinin olduğunu hemen herkes biliyor. Ancak, toplumun bütün kesimlerini “adil bir şekil”de temsil noktasında olumlu bir adım atıldığı için, o tepkiler de arada kaynayıp gidiyor. Adaylar arasında toplumun her kesiminden temsilciler var. Eğitim durumuna göre adil bir dağılım da var. Güzel bir meclis şekillendirdiklerini düşünüyorum. Bunun için de %65’in altında kalmayacaklarını ön görüyorum. Büyükşehir belediye başkanı adayının TOKİ geçmişi artı olarak duruyor. Malatya’da yıkımın %40’ı Bostanbaşı’ndaydı. Hal böyle olunca Bostanbaşı’nı onaracak İlhan Geçit ve Sami Er’den başka “babayiğit” yok gibi. Yeşilyurt’tan İlhan Geçit ve dolayısıyla Sami Er’i umut olarak görenlerin oy oranı çok fazla. 
  
BU ORTAMDA KAZANMASI İMKANSIZ?..

Bağımsız aday Prof. Dr. İbrahim Gezer ile birlikte yerel siyasete “kalite” geldiğine kaniyim. Zaten yaptığı çalışmalar ve paylaştığı kısa videolar; bunu bariz bir şekilde gösteriyor. Eminim yapılan bu çalışmalar, hem yerel basın mensuplarının “bakış açısı”nı genişletiyor, hem de rakiplerinin hafızalarında, “derin iz”ler bırakıyor. Kendisiyle yaptığımız görüşmede, yazdığım bu satırları aynen iletmiştim. Lakin “Bu seçimde başarılı olup, büyükşehir koltuğuna oturabilir mi?” diye sorarsanız; “Hayır” derim.

Çünkü CHP Veli Ağbaba’yı aday olarak çıkardı. 

İyi Parti de Malatya’da aday çıkarmaya hazırlanıyor. 

Yeniden Refah Parti’nin zaten adayı belli. 

Geriye kaldı varlıkları ile yoklukları belli olmayan birkaç parti. 

Bunlarla da seçimi kazanması namümkün?..

Peki durum böyle olduğu halde “İbrahim Gezer neden aday oluyor?” 

Doğrusu ben anlayamadım. Anlayan da beri gelsin…

BU İDDİALAR, ÇOK İNSANIN CANINI YAKAR!..

Yıkımlarla ilgili mevzu “karanlık”. Yıkım işiyle uğraşan şirketlerden birine, devlet “operasyon” çekti. Hemen yasak getirdiler. Müdürlerden biri yerinden oldu. Sonra biri daha gitti. Kaymakamın eşi getirilirken, kaymakam da tartışılır oldu. Valilikten, herhangi bir açıklama da gelmiyor. Yıkımı alan şirket, mafyavari  kişiler tarafından yönetiliyormuş. Emniyeti bile arkalarına aldıklarını ortaya yayıyorlarmış. Yani sizin anlayacağınız, tehlikeli bir konu. Vali beyin inisiyatif alması, kendisini de yakabilir. Dolayısıyla konuyu milletvekillerinin ele alması gerekiyor. Mutlaka yüksek perdeden tepki verilmesi gerekiyor. 
 
 “SESİNİZİ KESİN, BURAYI YIKACAĞIZ…”

Kışla Caddesi, şehrin yaşayan tek yeri. Orada da emniyetle ilgili bir iddia var. Emniyet mensuplarının, buradaki vatandaşı tehdit ettikleri söyleniyor. Emniyeti ilgilendiren bir konu da değil, Çevre Şehircilik Bakanı’nın bir planı varsa dahi, buradaki vatandaşa “Sesinizi kesin burayı yıkacağız…” denilmesi, çok kaba ve sakıncalı. İktidarın bu konuda taviz vermemesi lazım. Bu insanların, bu sorunun giderilmesi gerekiyor.

Benim acizane tavsiyem; Bir yıl sonra diğer yerler yapılsın, Kışla Caddesi sonra yıkılsın. Hem bu iş emniyetin işi değil, insanları tehdit ediliyor olmasına; birilerinin tepki göstermesi gerekiyor. Öncelikle Vali beyin bu konuda geri adım atması gerekiyor. İktidar milletvekillerinin elinden geleni yapması lazım. İddiaların vahim olduğunu söylemeye gerek bile yok. 

LAF EBESİ

Saygıdeğer valimiz, şehre ilk geldiği günlerde, yıkımlar “dinamitle” yapılmaya başlamıştı. Kaderine terk edilmiş şehrimizde Vali beyin sesinin çıkmaması, “Yoksa dinamiti mi bitti?” sorusunu aklıma getirdi. 

FİSKOS MASASI

-Ak Parti Malatya milletvekili Abdurrahman Babacan’ın, fazlaca ön plana çıkmasından, Ak Partili diğer vekiller rahatsız oluyormuş.

- İYİ Parti, Büyükşehir için bu hafta aday açıklaması yapacakmış.

- Malatya’da Ak Partili bir belediye başkanı, aday gösterilmeyince, belediyeyi borç batağına sürüklemeye başlamış.

- İlk defa aday gösterilen AK Partili Belediye Başkan adayları, seçildikleri taktirde devr alacakları borçlardan dolayı endişelilermiş.

- İnönü Üniversitesi’nde rektör olabilecek isimler, şimdiden konuşulmaya başlanmış.

- Şehrin karanlıkla imtihanı bitirilemiyormuş. 

- Malatya’da uyuşturucu kullanama oranında, patlama yaşanıyormuş.

- Uyuşturucu tacirleri, resmen okul önlerine tezgah açıyormuş. 

- Malatya esnafı, keyfi zamlar yapmaya başlamış. Bu ise, Malatya’da hiper enflasyonu netice veriyormuş.

Selam ve dua ile
Fiemanillah