Malatya
08 Eylül, 2025, Pazartesi
  • DOLAR
    41.26
  • EURO
    48.39
  • ALTIN
    4765.3
  • BIST
    10.729
  • BTC
    110987.33$

Yaramız Kapanmadı Ama Kabuk Tutmaya Başladı!

07 Eylül 2025, Pazar 10:13
Yaramız Kapanmadı Ama Kabuk Tutmaya Başladı!

 

6 Şubat 2023’te yıkılan sadece binalar değildi; sokaklar, çarşılar, hatıralar ve belki de en önemlisi insanların geleceğe dair inancı yerle bir olmuştu. Dün, yani 6 Eylül 2025’te, o karanlık günün üzerinden iki yıl geçmişken, Malatya nihayet sembolik bir eşiği daha aştı: Çarşımız açıldı. Anahtar teslimleri yapılıyor. 

Elbette her şey mükemmel değil. Eksikler var, bazı şeyler hâlâ yolunda gitmiyor. Ancak bugün, en azından içimizde umut yeşerdi diyebiliyoruz. O çarşının yeniden ayağa kalkması, sadece betonarme bir yapının tamamlanması değil; bir toplumun kendine olan güvenini tekrar kazanmasıdır.

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya’daydı. Kalabalık büyüktü, heyecan yoğundu. Açıklamalar umut vericiydi. 

Cumhurbaşkanı’nın sözleri de umut kadar kararlılık içeriyordu:

“Bugün deprem bölgesindeki her 3 hak sahibinden ikisini yeni yuvasına kavuşturduk.”
“Malatya’ya aşkla hizmet ettik, bundan sonra da aynı azimle devam edeceğiz.”
“Tek bir vatandaşımız yeni yuvasına kavuşmadan biz durmayacağız.”
"Malatya'da şire pazarıyla birlikte yüzüncü yıl ve kuyumcular çarşısını da yeniden ayağa kaldırdık"

Verilere bakılırsa, Malatya'da 43 binden fazla aile yeni evine kavuşmuş. Çiftçilere destekler, esnafa teslim edilen yeni iş yerleri, eğitimden altyapıya uzanan yatırımlar... Bunlar göz ardı edilecek şeyler değil.

Ama yine de şunu da unutmayalım: Deprem bölgesinde iyileşme bir rakamlar meselesi değil; bir güven, bir ruh hali meselesi. Ve bu ruh hâli tam anlamıyla yerli yerine oturmuş değil.

Bu köşeden zaman zaman çok sert eleştiriler yazdım. Hatta kimi zaman sadece yönetenleri değil, hepimizi hedefe koydum. Çünkü yaşadıklarımız kolay değildi. Ama bugün, eleştirilerin arasına bir parça takdiri de koymak gerek.

Çarşı, tüm detaylarıyla mükemmel mi? Hayır.
Sokaklarda hâlâ moloz yığınları görüyor muyuz? Evet.
Ama buna rağmen şunu hissediyoruz: Güzele yaklaşıyoruz. Ve şunu da unutmayalım:

"Güzele yaklaşmak, ondan çok uzak olmaktan evladır."

Şimdi sıra, bu umut kıvılcımını büyütmekte. İsteyen muhalefeti eleştirsin, isteyen hükümeti övsün. Ama gerçek şu ki; bu şehir hepimizin. Yeniden ayağa kalkacaksa, bunu birlikte başaracağız.

Bugün umutluyuz.
Yarın da umutlu kalmak için sebebimiz olsun.

Sevgiyle Kalın. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.