dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2495.5
  • BIST
    9463.11
  • BTC
    64433$

2015 SEÇİMLERİ İÇİN BUGÜNDEN SEÇİM YAPMAK!

26 Kasım 2014, Çarşamba 10:28

2015 seçimlerine kısa bir zaman kala her ilde olduğu gibi Malatya'da da siyasi hareketlilik yavaş yavaş başladı. Şüphesiz bu hareketliliğin başında Ak Parti gelmektedir. İki hafta önce Malatya Gazeteciler cemiyetinde İl Başkanlığına yeniden aday olmayacağını ve 2015 genel seçimlerinde milletvekilliği için aday adayı olacağını söyleyen Ak Parti il başkanı Av. Bülent Tüfenkçi'nin açıklamasından sonra yeni bir il başkanı, belki de yeniden teşkilatmanın olacağı kesinlik kazandı.

 

Bu ülkede birisinin il başkanı olduktan sonra milletvekili olması artık gelenek haline gelmiştir. Siyaseten etik görülsede bazen seçmene yapılabilecek en büyük zulüm olabilir. Zira hiçbir parti, özellikle iktidar partisi asla başarısızlık kabul etmez. Dolayısıyla il başkanına da sen başarısızsın diyemez. İl başkanı ben artık terfi etmek, kırmızı pasaport taşımak istiyorum dediği zaman, emrin başüstüne! ne demek! dercesine adamı alıp milletvekili yaparlar. Bunun için de ayrıca kamuoyu yoklaması yapmazlar. Çünkü onun karnesi genel merkezde mevcuttur. Birilerine sormaya gerek yoktur.

 

Bugüne kadar adet böyle devam etti. Bundan sonra da devam eder herhalde. Ama seçmene nasıl yansır bilmem. Seçmen her zaman yine takım tuar gibi sandık başına gidip partisine mi oy verir, yoksa sen beni temsil etmeyenleri listeye koydun, listenide sıralamanı da beğenmedim deyip tepkisini sandığa gitmemekle mi, yoksa başka alternatif partilere oy vermekle mi gösterir! Bunuda seçim akşamı göreceğiz. Geleneklerin bozulmadığı bir ülkede olduğumuzu da unutmamak gerekir.

 

Rahmetli Erbakan hocamızın da meshur bir sözü vardır; “sen o deriden o çarığı bir kere yaptın!” fakat hangi taraftan bakarsan bak farklı bir yüz gördüğün bir toplumda insanların maddi menfaatları neleri gerektiriyorsa o tarafta oldukları kesindir. Son on iki yıldır Ak Partiye olan teveccühde bu sebepledir. Yoksa bu ülkenin yüzde elli biri dindar olduğu için Ak Partiye oy vermiyor. Menfaati bunu gerektirdiği için oy veriyor. Ama bazen menfaatler üstü olaylar olur ve toplumların kahhar ekseriyeti menfaata dönüp bakmazlar bile! Hatta zarara bile bile razı olurlar. Dokuz tane seçim geçirmiş iktidar partisi, geçmişte yaptığı hataları tekrar ederse milletin bir yerde dur diyeceğini artık hesaba katmalıdır.

 

Türkiye geneli deyip işi büyütmeye gerek yoktur. Malatya ölçeğinde meseleyi ele alırsak; bugüne kadar il taşkilatımızın çok başarılı olduğunu söylemek zordur. Herkes biliyor ki, şu ana kadar kırılan bütün rekorların sahibi, bütün başarıların sebebi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Aynı şekilde seçmenin Ak Parti milletvekillerinden de çok memnun oldukları söylenemez. Memnuniyet derecesi, seçimde verilen desteğin altında ise, bu bir memnuniyetsizliktir. Aksini iddia edenleri ve başarılarının belgesini Haziran 2015 genel seçimlerinde göreceğiz inşaallah.

 

Hedef 2023 diyen Ak Partinin öncelikli olarak bu hedefe ulaştıracak iyi bir teşkilat kurması gerekir. Sonra da halka karşı ilk sınavı olan 2015 seçimleri için çok iyi bir liste yapması elzemdir. Zira Ak Parti bu ülke için gereklidir ve hala taşlar yerine oturmamıştır. Alternatif bir hükümet yada bir koalisyon hükümeti Türkiye'yi eski haline dönderebilir! Türkiye'nin parlayan yıldızını söndürebilir! Gelişen ve büyüyen Türkiye adım adım geriye gidebilir!

 

Siyasi ve maddi hesap yapmayan, halkta karşılığı olan, teşkilatçı, birleştirici, uzlaştırıcı, ehil ve layık bir isim Malatya'yı 2015 seçimlerinde şaha kaldırabilir. Bununla birlikte çok iyi bir vekil aday listesi istenileni alır, aksi halde Ak Parti istediğini alamaz bu sefer. Halkın arasına girdiğinizde tepkilerini bariz bir şekilde görebilirsiniz. Ha bunu görmeyen deve kuşları olabilir. Onlarında hakkında avcılar gelir. Şu ana kadar yaptığım bütün çalışmalarımda Ak Partinin beş bir götürdüğü Malatya'da bugün seçim olsa üçün üstüne çıkamayacağını maaselef görüyorum. Toplumda temsil kalmamıştır. Ehil ve layık insanlar hakettikleri yerde değillerdir. Malatya'da sadece bir kesim koltukları kapmış, siyasetin kaymağını yemektedir. Bunuda halk çok iyi bilmektedir. Daha önce kralın çıplak olduğunu yazmıştım. Bunun en bariz örneğini Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'nun Malatya ziyaretinde görmüştük. Sokaklardaki teveccühün ne kadar çok olduğunu fakat miting alanında insanların ne kadar az olduğuna şahit olmuşturk. Bu tablonun beşte biri sandığa yansısa dahi Ak Partinin Malatya'da alacağı vekil sayısı üçtür.

 

Recep Tayyip erdoğan'nın seçim meydanlarındaki rüzgarıyla seçimleri almak artık yoktur. Bundan sonra bireysel ve kurumsal çalışma ve halkı temsil konumundaki insanlar ile, iyi bir il başkanı ve ekibi ile, akabinde iyi bir liste ile seçimlerde başarı elde edilebilir. Vur patlasın çal oynasın dönemi bitmiştir. Çalgıcı da, oynayan da artık hakkını istiyor kimse kusura bakmasın!... Bu nedenle Ak Parti yetkili kurullarının iyi bir analiz ve halk anketi sonucu İl Başkanı adayını belirlemesi gerekir. Selefin halefi seçmesi teşkilatı zehirler. İllada benim adamım olsun demek kişiye de bu topluma da ihanettir. Hele hele belli başlı cemaat ve cemiyetlerden birini seçmek, diğerlerini küstürmektir. Artık bu ülke yüz yıllık planlar yapan bir konuma geldi. Denizi geçip derede boğulmamak gerekir.

 

Velhasılı kelam ve sözün özü, bizim içimizde yaramız vardır. Yılların birikmiş sıkıntıları vardır. Toplumun taze kana ihtiyacı vardır. Yaramız belki küçüktür ama bütün vücudumuzu sızlatıyor. Temel doktora gitmiş, doktor bey vücudumda elimin değdiği her yer acıyor, çare bul demiş. Doktor kısa bir muayene yaptıktan sonra teşhisi koymuş ve demiş ki: senin bir şeyin yok, sadece parmağının ucunda bir sivilce var! Bizimde sadece küçücük bir sivilcemiz var, onun tedavi edilmesi gerekir. Zira Ak Parti bu milletin partisidir, kimsenin babasının malı değildir. Yeni dönemde eskiden yapılan hatalar yapılırsa halk dönüp bize, o deriden o çarığı yaptınız diyebilir!... Davası başkasının olan değil, dava benim davamdır, kazansamda kaybetsemde benimdir diyen, toplumun ortak malı olan kişilere ve kimselere ihtiyacımız vardır.

 

Birileri seni mi duyacak? Diyenlerin sesini duyar  gibiyim. Evet, kimse duymasza bile Allah duymaz mı? Ben üzerime düşeni yapmış olmaz mıyım? Nasıl bana değmeyen yılan bin yaşasın derim! Bu dünyada hepimizin sorumlulukları yok mu? Biz üzerimizdeki emanete ihanet etmeyelim, başkası bizi ilgilendirmez. Yetki makamı ben değilim. Teşkilata il başkanı atamak benim işimde değildir. Hiçbir şey bilmezsem dahi ben haddimi bilirim. Ancak bu konuda yazılarım devam edecektir. Taki halkın duymasını istediği kişi ve kişiler duyuncaya kadar! Birileri kulağını tıkamamalı! görmemezlikten gelmemeli! Millet ile dalga geçmemeli! Ben söylemezsem başkası gelip söyleyecektir! Ben yazmazsam başkası yazacaktır! Umarım mesajımı yeni milletvekili aday adayımız olan il başkanımız alır, söyleyeceklerimize kulak verir. Bu ona ikinci çağrımdır. Üçüncü çağrıyı yapmadan etrafında neler olduğunu, kimin elinin kimin cebinde değil, kimin neresinin kimin neresinde olduğunu yazacağım. İl teşkilatının ahlaki boyutunu, kimlerin nerede neler kırdığını, hangi kademelere nasıl geldiğini genel merkeze kadar götüreceğime bu millet şahit olacaktır.

 

Allah, doğru bildiklerimizi yazmayı, doğrularla yaşamayı, doğrunun yanında ve dosdoğru olmayı nasib etsin. Altı asır İslamın hadimliğini yapmış bu millete yeniden  o şerefi bağışlasın. Rabbim başımızı bir daha eğmesin. Dünyaya lider, İslama hadim kılsın. Yeryüzünde zulüm gören tüm mazlumlara bu ülkeyi liman eylesin. Yeryüzünde milyonların uyanışımızı, dirilişimizi ve yükselişimizi beklediğini unutmayalım.

Fi emainllah…

 

Ebuzer AYDIN

Ey Kalemim! Bir gün doğru bildiklerini yazmazsan kolumla beraber kırar atarım seni…