dore okulları
Malatya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.34
  • EURO
    35.12
  • ALTIN
    2307.2
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70882.07$

Ahlâksızlığı “Zekâ”yla açıklarsan, yıkılman kaçınılmaz olur

12 Mart 2023, Pazar 19:34
Ahlâksızlığı “Zekâ”yla açıklarsan, yıkılman kaçınılmaz olur

Bölgemizde yaşanan deprem fırtınası, herkesi derinden sarstı. Sarsıntılara dışımız kadar içimiz de eşlik etti. Yatarken, otururken, yürürken, bir arkadaşımızla sohbet ederken içimizi bir ürperti alır oldu. Sanki her an sallanıyoruz, sanki her an bir enkazın altından “Sesimi duyan var mı?” diyecek birini bekliyoruz.
Evet sesleri duyuyoruz, olanları görüyoruz ve olacakları bilmememize rağmen tahminlerde bulunarak endişeleniyoruz.

BİZ BU DEPREMLERDE NE GÖRDÜK?

“Depremler bize ne öğretti” diye soracak olsak; olması gerekeni, olanı ve olmaması gerekeni öğrendik derim. Ayrıca enkazdan çıkarılan çocuklardan gördüklerimizi de hatırlatmak isterim:
61 saat sonra enkazdan çıkarılırken, “Önce annemi çıkarın” diyen çocukta vicdanı  gördük mesela. 55 saat sonra enkazdan çıkarılan çocuğun elindeki muhabbet kuşundan emanete nasıl muamele edileceğini ve güveni gördük. 78 saat sonra enkazdan çıkarılan çocuğun “Beni çıkarırsanız babam üşür” sözünde merhameti görüp, 90 saat sonra çıkarılan çocuğun “Muayene olmadım. Suyu içemem” demesiyle de bilime olan inancı da gördük.  

Öğrendiklerimizi ve gördüklerimizi tek tek sıralarsak;
1- Vicdan
2- Emanete sahip çıkmak
3- Güven
4- Merhamet
5- Bilim

Bu sıralamaya göre gidecek olursak;
1- O binaları yapanların vicdansızlıklarıydı bizi yıkan
2- O binalara izin verenlerin, milletin emanetine sahip çıkmamasıydı memleketi enkaza çeviren
3- O binaları denetlemesi gerekenlerin güvenilir olmamasıydı, enkazın altında kalan
4- O binalardaki işyeri sahiplerinin daha çok kazanmak için merhameti bir kenara bırakıp kolonları kesmesiydi yıkılmamızın sebebi
5- O binaları yapan, yaptıran, izin veren ve denetlemeyenlerin bilimin gereklerini yerine getirmemesiydi felaketin sebebi

AHLHÂKSIZLIĞA SESSİZ KALDIK YILLARCA

Ahlak ve zekâ yoktu o binaların temelinde. Müşteriyi kazıklamayı “Ticari zekâ”, halkı kandırmayı “Siyasi zekâ”, iyi niyeti suistimali “kıvrak zekâ”, ambulansın arkasına takılıp trafikten kurtulmayı “Pratik zekâ”, şike yaparak müsabakayı kazanmayı “Sportif zekâ” olarak adlandırmadık mı millet olarak? Bütün bu ahlaksızlıklara özendirmedik mi çocuklarımızı? Yapılan ahlaksızlıklara, çeşitli dünyalık endişeleriyle sessiz kalmadık mı yıllarca?  
Toplumda olmaması gerekenleri “zekî” olmakla açıklamanın adı, olsa olsa ahlaksızlıktır.

Vesselam…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.