Ali Bakan Görevine Döndü!
21 Mayıs 2025, Çarşamba 18:51
Bir davaya adanmış bir ömür, bu uğurda verilmiş maddi ve manevi bedel, sırtına yüklenmiş ağır bir sorumluluk ve bu sorumluluğun vebalini taşıyan bir beden...
Ne güzel haber demi!?..
Sayın Ali BAKAN’IN görevine sağ salim ve kısa sürede dönmesi, Malatya'da büyük bir sevinçle karşılandı.
Bu dönüş sadece bir siyasi figürün ayağa kalkışı değil, dualarla çizilmiş kaderin, kulislerle kurulmuş tuzaklara karşı bir nevi zaferi oldu.
Bu arada bu şehir bir şeyi daha gördü;
Hastane odasında bile davasını düşünen bir adam ile, henüz sedye soğumadan makam planı yapanlar arasındaki farkı!..
Bazıları sustu, bazıları dua etti.
Ama bazıları da Ali Bakan’ın iyileşme sürecini “koltuk fırsatı” sandı. Şimdi de, titrek bir tebessümün fısıldaması; “Geri mi döndü gerçekten!?”
Evet, geri döndü Allah'a şükürler olsun.
Hem de eskisinden daha kararlı, dimdik ve daha tecrübeli!.
Çünkü bu dönüş, sadece sağlık değil, vefa, inanç ve mücadele zaferidir.
Malatya eskiden beri sadece bir şehir değil, karakterlerin sınandığı bir aynadır.
Burada makamlar gelip geçer, ama vefa kalır. Bu şehirde nice isimler geldi geçti. Kimisi arkasında dua bıraktı, kimisi ise dedikodu…
Bugün Ali BAKAN örneği bize bir gerçeği yeniden hatırlattı:
"Siyaset, sadece güç oyunu değil, bazen hasta yatağında yatan bir adamın etrafında dönen çemberdir." O çemberde kim dua etti, kim fitne üretti, bu şehir hepsini gördü!.
Malatya halkı da kimin “hizmet” kimin “hizmetçilik” peşinde olduğunu ayırt edebilecek kadar tecrübe kazandı. Bu şehir vefa gösterene vefasızlık etmeyecek kadar da vicdanlı bir şehirdir.
Sayın Ali BAKAN, bir dava adamı, bir halk adamıdır. Dava adamını Allah, halk adamını da millet sırtını yere getirmez!..
Hesap, kitap, hased, kin, iftira, çekememezlik bu milletin geninde var. Herkes, sahip olduğu değerlere göre bu kötü hasletleri işletir!.
Şimdi artık olumsuz her şeyi bir kenara bırakıp asıl yapılacaklara bakma zamanıdır.
Bu şehirde üç kişi çok önemlidir. Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve iktidar partisinin il başkanı.
Vali atanmıştır, atandığı gibi her an görevinden de alınabilir. Bürokrattır ve devleti temsil eder.
Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiştir, parti memsubiyeti vardır ama seçimden sonra ayırım yapmaksızın bütün şehre eşit hizmet etmek zorundadır. İster ferdi, ister şehrin ve toplumun ortak ihtiyaç ve sorunları olsun, çözüm bulmak zorundadır.
İktidarın il başkanı ise;
Sayın Cumhurbaşkanımızın temsilcisidir. Aslında en önemlisi odur. Zira o, siyaset ile bürokrasinin, halk ile hükümetin, şehir ile Ankara’nın arasındaki kişidir. Ne kadar davasına ve iline aidiyeti olursa, hizmeti de o derece fazla olur.
Peki bu kimin işine gelmez?. Dadanmak isteyen, nemalanmaya devam etmek isteyen, şahsi menfaatini toplumun menfaatinin önünde gören, önce ben diyenlerin, bir de bozuk ideoloji sahibi, takiyeci, münafık ruhlu insanların işine gelmez.
Bütün bunlardan sonra;
Artık Malatya zamanıdır, el ele verip bu şehir için birlikte çalışmak gerekir.
Bu şehre bir abi lazım. Bu abiliği Büyükşehir Belediye Başkanı yapması gerekirken maalesef şu ana kadar bu kararlılık ve yeterlilikte bir başkan göremedik!.
Bu cümleyi kurmak benim için zor da olsa, hayal kırıklığı da olsa, bir yılın sonunda yazmak zorunda kaldığım için üzgünüm...
O zaman bu görevi Sayın Ali BAKAN üstlenmelidir. Halk Ali BAKAN’I sahiplenmiştir, birileri de kıskanmamalı, bu sevgiye saygı göstermelidir.
Ankara'da Bakanımız, milletvekilimiz, Malatya’nın siyasi abisi Sayın Bülent TÜFENKCİ var. Malatya'da ter döken, her yerde halkla beraber olan vekilimiz İnanç Siraç KARA ÖLMEZTOPRAK hanımefendi var...
Dört, hatta beş milletvekilimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, İlçe Belediye Başkanlarımız, il Başkanıyla koordineli, Vali bey ile uyumlu çalışırlarsa her şey daha çabuk ve güzel olacaktır.
Bir şehirde il başkanının dediğini yapmayan bir siyasetçiye Ankara iyi bakmaz ve o koltukta oturtmaz!.
Benim tanıdığım Recep Tayyip ERDOĞAN, atadığı il başkanıyla kötü olan kim olursa olsun üstünü çizer atar!.
Herkes haddini bilmeli, kapalı kapılar ardında bağırıp çağırmamalı, hadsizlik yapmamalı. Yaralı Malatya kimsenin malı değil, koltuklarda ebedi değildir. Bunu yapan bilsin ki, önce Allah, sonra Cumhurbaşkanımız ve başka birileri de biliyor!..
Her şey yazılmaz. Bilinen her şey yazılsa hayat devam etmez. Hayatın bir de mahrem tarafı vardır. Kalem ile de kabre gitmesi gereken sırlar vardır. Mahrem şeyler ulu orta paylaşılmaz, teşhir edilmez...
Kimsenin makamında da gözümüz yok. Onurumuzla şerefimizle ahlaklı yaşamak ve faydalı olmak amacımızdır. Yaptıklarımızdan dolayı Allah'ın bizden razı olması yeterlidir. Şirketlerimiz yok ki ihale isteyelim. Yemleyenimiz yok ki gemlesin bizi de trolluğunu yapalım!. Cemaatimiz yok ki ona çağıralım!. Cami cemaati, Allah’a kul olma, peygambere tabi olma ve de insan olma bizim için yeterlidir. Sipariş haber, tetikçilik, makam avcılığı, bülten memurluğu yapmadık yapmayız...
Malatya da, siz siyasetçi, atanmiş ve seçilmişlerden;
Artık Malatya zamanı demenizi bekliyor!.
Yeni Türkiye'nin mimarı Cumhurbaşkanımızın hatırı için, birlik ve beraberlik bekliyor!.
Bu şehre hizmet etmek için kendinizi formatlamanızı bekliyor!..
Bugüne kadar olmadı. Ama her şeyin bir ilki vardır. Dilerim şeytanın bacağı bu sefer kırılır...
Fi Emanillah.
Ebuzer AYDIN
"Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"