Bir Koltuk İçin Kurum Boşaltmak: İhsan Esen Vakası
02 Haziran 2025, Pazartesi 07:14
Malatya’da bir eş müdür yapıldı.
Üç memur açığa alındı.
Bir müdür görevden uzaklaştırıldı.
Bir kişi koltuğa oturdu.
Geriye sadece susanlar kaldı.
Bitcoin mi?
Madencilik mi?
Kurumun bilgisayarı mı?
Ekran kartı mı?
Fatura yok.
İz yok.
Rapor yok.
Ama açığa alınan var.
Üç kişiyi…
Delilsiz.
Belgesiz.
Gerekçesiz.
Asıl mesele ne?
Bir eş.
Bir şube müdürlüğü.
Bir sınavsız atama.
Başka kurumdan.
KPSS?
Var.
Ama müdürlük için değil.
Sınav?
Yok.
Mülakat?
O da yok.
Ama koltuk?
Hazır.
O koltuk için daha önce sınav kazanan biri vardı.
Sesi çıktı.
Hakkını aradı.
Dilekçe verdi.
Ve kurgu başladı.
Ankara’ya bir zarf ulaştı.
Zarfı açan:
İhsan Esen.
Kalem oynadı.
Müfettiş indi.
Masa dağıldı.
Üç memur gitti.
İl Müdürü Çetin Akköse tedbiren görevden uzaklaştırıldı.
Gerekçe?
Göz yummak.
Neye?
Bitcoin’e mi?
Yok.
Koltuk operasyonuna.
Bir eş için…
Üç kişi kurban edildi.
Sadece dilekçe yazdı diye…
Sadece hakkını aradı diye…
Sadece susturulmadı diye…
Kurum sarsıldı.
Güven yıkıldı.
Adalet maskara oldu.
Bu Malatya’da başladı.
Ankara’ya gitti.
Yarın Cumhurbaşkanı’na giderse…
Kimse şaşırmasın.
Çünkü mesele kripto değil.
Kıyak kadro.
Çünkü mesele ekran kartı değil.
İlişki haritası.
Ve mesele, bir soruya sıkıştı artık:
Bir eş müdür olsun diye…
Üç kişi neden gitti?
CEVAP FOTOĞRAFTA, SORU KİMİN YOK SAYDIĞIYDI
Hasta dediler.
Geçmiş olsun dediler.
İçinden “keşke dönmese” dediler.
Elini tuttular.
Ama gözünün içine bakmadılar.
Arkasından “o kim ki” diye fısıldadılar.
Sonra ne oldu?
Fotoğraf çekildi.
Tokalaşma oldu.
Kare düştü.
Ve bir anda…
Kelimeler boğazda düğümlendi.
Cümleler sustu.
Çünkü tokalaşan ellerin sesi, susan dillerin sesini bastırdı.
Bir dönem vardı…
Ali Bakan görev aldı.
Ama kimse kabul etmedi.
Ama herkes tahammül etti.
Ama hiç kimse sahiplenmedi.
Telefon açılmadı.
Fotoğraf paylaşılmadı.
Toplantıya çağrılmadı.
Ve herkes ona “bizim başkan” değil,
“birinin adamı” dedi.
Sonra Ali Bakan hastalandı.
Dua ettiler.
Ama içinden temenni geçirdiler.
Geçmiş olsun derken,
“Geçmese daha iyi olur” diye düşündüler.
Sahada görünmeyenler, sahneyi boş buldu.
Koltuk soğumadan oturmaya yeltenenler oldu.
Hitap peşinde koşanlar,
Ali Bakan’ın henüz tedavisi bitmeden rol ezberine başladı.
Ama şimdi…
Fotoğraf geldi.
Ankara’da.
En üstte.
En net yerde.
Ali Bakan elini uzattı.
Cumhurbaşkanı tuttu.
Ve o tokalaşmayla beraber,
sessiz olanlar daha da sessizleşti.
Ve şimdi…
Aynı fotoğraf karesine girmek isteyenler var.
Aynı koltuğa doğru eğilenler var.
Düne kadar “bizim adayımız değildi” diyenler,
Bugün “bizim başkanımızdır” sırasına girdi.
Dün yok saydıkları adam,
Bugün Ankara’ya mihmandar oldu.
Dün “hasta” dedikleri adam,
Bugün liderlik etti.
Dün “zayıf” dedikleri adam,
Bugün protokol yürüttü.
Kulislerde dolaşan bilgi ne?
Cumhurbaşkanı, Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a ne dedi?
“Ali Bakan’a randevu verin.”
Bu ne demek biliyor musunuz?
Artık bekleyen değil.
Çağrılan.
Kapının dışında değil.
Masada.
İsmine not yazılan değil.
İsmiyle hitap edilen.
Ve şimdi soralım:
Kimdi o?
Hasta dedikleri kimdi?
Sustukları kimdi?
Yok saydıkları kimdi?
Cevap fotoğrafta.
Soru hala geçerli:
Kimin yok saydığıydı?
YAĞMUR YAĞDI, GERÇEKLER ORTAYA ÇIKTI
Altyapı görünmezdi.
Üst yapı göz kamaştırırdı.
Fotoğraflarda hep o vardı.
Açılışlarda o, kurdelede o, notada o…
Peki ya kanalizasyon?
Peki ya mazgal?
Peki ya tahliye?
Onlar göze hitap etmiyordu.
Onlar ihalede geç kalıyordu.
Onlar siyaseten yatırım sayılmıyordu.
Çünkü su, reklam panosuna yazılamıyordu.
Üstüne 12 kat dikip, altına 12 santimlik gider koydular.
Her şeyi hesapladılar…
Ama bir tek yağmuru hesaplayamadılar.
Geldi mi?
Geldi.
Bakmadan sordu:
– Benim altyapım nerede?
Yoktu.
Balık tutan çocuklar vardı Malatya’da.
Alt geçitte yüzmeye çalışan gençler.
Ayakkabısını çıkarıp eline alan yaşlılar.
Ve tüm bunlara “çok şükür can kaybı yok” diyen bir belediye…
Geçmiş olsun Malatya.
Yerin altını unutanlar, şimdi gökten inen musibeti konuşuyor.
Dün kanal açmayanlar, bugün kanala düşen şehri seyrediyor.
Dün MASKİ’yi öve öve bitiremeyenler, bugün “yağmur fazla geldi” diyor.
Depremde çöktü.
Yağmurda göçtü.
Ama lanse edilince hep yükseliyor.
Nereye?
Google’da arat, oraya…
Sözde şehri yeniden kuruyorlardı.
Oysa kanal kapağı kapalıydı.
Mazgal tıkanmıştı.
İstinat duvarı sabit değil, sabırlıydı.
İhaleler bitmişti ama ihmal yeni başlıyordu.
Yağmur yağdı.
Gök gürledi.
Yer sustu.
Çünkü altyapı konuşamadı.
Şimdi aynı kadro, aynı sözlerle “hazırız” diyor.
Malatya hazır mı?
Hayır.
Çünkü şehirde plan var, proje yok.
Çünkü her yerde afiş var, altı yok.
Çünkü bu şehir suya değil, lafa boğuluyor.
Yani yağmur yağdı, gerçekler açığa çıktı.
Ve bir gün biri çıkıp “Bu şehri ben kurdum” derse…
Yağmur o gün bir daha yağar.
Ve bu şehir…
Bir kez daha boğulur.
HANIMIN ÇİFTLİĞİNDE DEVLET YOKTU!
Malatya’nın ortasında, bir dere taştı…
Taşan sadece su değildi.
Vicdan da taştı.
Utanma duygusu, görev bilinci, devlet aklı… Hepsi taşkında boğuldu.
Hanımın Çiftliği’nde bir ev vardı.
Sobalıydı.
Çatısı naylondan, duvarı kerpiçten…
Sahibi, yaşlı bir kadın.
“Devlet ana”dan ümidi kesmiş, “devlet baba”yı hiç tanımamış.
Eliyle ördüğü çoraplar kadar sıcak bir kış geçirmemiş.
Son yağmurda, onun evi yıkıldı.
Ama devlet…
O gelmedi.
Çünkü burası İstanbul değildi.
Çünkü burası Bozkurt değildi, Şile değildi…
Burası “Hanımın Çiftliği”ydi.
Ama hanım gitmiş, çiftlik yetim kalmıştı.
DSİ yaptı kanalı.
Dere yatağına selin yolunu açtı.
Battalgazi Belediyesi de tabelayı astı: “Fen İşleri Müdürlüğü…”
“Fen” iyi de, iş başka bir şey.
Çünkü Fen Müdürü geldi, üst perdeden konuştu.
Ve o perde mahallede yırtıldı!
Gençler sabretti, sabretti…
Ama sonunda fenalık geldi.
Müdür konuşamadı.
Dayak, diploması olmayan halk tepkisidir.
Zaten onlar o makama empatiyle değil, empati eksikliğiyle geldiler.
Ardından Erol Bey geldi…
Başkan Yardımcısı…
Hasar tespiti yaptı, yaraları sarmaya çalıştı.
Ama geçmiş olsun demek geçmişi sildirmez.
Zira kadıncağız geçmişiyle birlikte gömüldü kerpiç duvarın altına.
TOKİ duysa “afetzede değil” der.
AFAD duysa “kriterlere uymuyor” der.
Belediye duyar ama konuşmaz.
Valilik görür ama susar.
Çünkü yaşlı kadın, ihale alamaz.
Çünkü yaşlı kadın, encümen olamaz.
Çünkü yaşlı kadın, Instagram’dan hikâye atamaz!
Hanımın Çiftliği’nde ev yıkıldı.
Ama asıl yıkılan devletin imajıydı.
Ve biz seyrettik.
Bir dram daha, gözümüzün önünde jenerik yazısı gibi aktı…
Halkın çamurla kaplı ayakkabısında değil,
Ceketinin iç cebine iliştirdiği dilekçede bir umut vardı.
Ama devletin kulağı sele karşı sağırdı.
Hanımın Çiftliği’nde devlet yoktu.
Ve bu hikâyede “hanım” yalnızdı…
“Çiftlik” de çoktan satılmıştı.
İNTİSAD BAŞKANI MI? O BİZİM ÇAĞRI!
Malatya…
Her mahallesinden, her sokağından, her taşından bir cevher çıkar da…
Bazen bu cevher İstanbul’un kalbinde parlar.
Bazen bir masa kurulur, o masaya ülke diz çöker.
İşte o masanın başında şimdi bir Malatyalı var:
Süleyman Çağrı Avcu.
Efendim…
Uluslararası Türkiye İş İnsanları Derneği, nam-ı diğer İNTİSAD’ın yeni genel başkanı olmuş.
Sadece Malatya’yı değil, Türkiye’yi temsil edecekmiş.
Yani artık “iş dünyasında söz sahibi kim?” denilince,
Makam odasından önce
Malatya nerenin çocuğuydu o, denilecek.
Ve ne mutlu ki…
Makama oturur oturmaz ne dedi biliyor musunuz?
“Bu sadece bir seçim değil,
bu bir güven meselesi…”
Cümleyi kurarken sesi titremedi.
Ama biz dinlerken biraz yutkunduk.
Çünkü biz bu topraklardan çıkıp da
tepeden bakan çok gördük.
Ama gönülden geleni az gördük.
Süleyman Bey, konuşmasında bir liste yaptı…
Ama müteahhit listesi gibi değil,
yürek listesi.
Vefayı unutmayanların,
yanında olanları yarı yolda bırakmayanların listesi.
İNTİSAD diyoruz…
Ama bir harf eksik gibi.
Bir “V” eklesek tam olacak:
Vatan,
Vefa,
Vizyon…
Bakın burası çok önemli:
Malatya’nın adını sadece kayısıyla değil,
kalitesiyle, karizmasıyla ve kadirşinaslığıyla duyuracak bir isim.
İstanbul’daki iş dünyasının aradığı o denge,
şimdi bir Malatyalı’nın terazisinde.
Koca bir çınar gibi konuştu:
“Ben bu görevi büyük planlar taşıyarak devraldım” dedi.
Dedik ki içimizden:
İyi ki varsın Başkan!
Sözün özü…
Artık bir STK değil bu.
Bir duruş.
Bir imza.
Bir mesaj:
“Malatyalı iş yapar. Hem de dürüst yapar.”
Süleyman Çağrı Avcu’ya helal olsun!
Sadece bir görevi değil,
bir ahdi, bir temsil gücünü sırtlandı.
Varsın bazıları hâlâ koltuk derdinde olsun.
Bizimkiler taşın altına elini değil, omzunu koyar.
Ve evet…
Bu şehir bazen sessizdir.
Ama öyle isimler çıkarır ki,
bağırmasına gerek kalmaz.
Buyurun, şimdi bağırmadan alkışlayalım:
Süleyman Çağrı Avcu…
İNTİSAD’ın başında,
Malatya’nın alnında,
Türkiye’nin kalbinde…
İyi ki!
LAF EBESİ:
“Başkanın Kurbanı Yolunu Şaşırdı!”
Yeşilyurt Belediyesi kurban bağışı kampanyası başlattı.
Başında ise Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit var.
Ama ilginçtir… Başkan kendi kurbanını Kızılay’a bağışladı.
Şimdi sade bir vatandaş sorsa:
“Sayın Başkan, siz bile belediyenize güvenip kurbanınızı bağışlamıyorsanız, biz neden bağışlayalım?”
Haksız mı olur?
Kurumsal kampanyaya sahip çıkmak, sadece afiş bastırmakla değil…
İnanmakla, öncülük etmekle, örnek olmakla olur.
Gönüller kazanmak istiyorsanız önce çelişkiler giderilmeli.
Yoksa kampanya ne kadar doğru olursa olsun, güven eksikliği gölgede bırakır.
KALEM HAKKI:
Siyaset Diyeti
İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak…
Günde 10.000 adım atması lazımmış.
Doktor öyle demiş, tansiyon içinmiş.
Ama bizimki yürüyüş bandına çıkmamış.
Siyaset meydanına çıkmış.
Kapı kapı geziyor,
Zil çalıyor, nabız ölçüyor.
Hem tansiyonu kontrol ediyor,
Hem oy oranını.
Bir yandan gönül kazanıyor,
Bir yandan kalori yakıyor.
Yani hem vatandaşı selamlıyor,
Hem şekeri dengeliyor.
Siyaset dedikleri şey, kimine göre koltuk meselesi…
Ama Kara Ölmez’e göre pilates niyeti!
Bu tempo böyle giderse,
Sandıktan önce tartıya çıkacak.
Belki de ilk defa bir aday,
Hem halktan hem diyetten onay alacak!
FİSKOS MASASI – Malatya Sıcağında Gölge Konular!
— BAKANLIK DEDİKODUSU: ÖZNUR ÇALIK’A MÜJDE Mİ GELİYOR?
Ankara kulisleri kaynıyor… Malatya’nın tanıdık ismi Öznur Çalık’ın kabineye gireceği konuşuluyor. Kimi “kadın bakanlığı garanti” diyor, kimi “o liste çoktan kapandı” diyor.
Ama Malatya’da yorum net: “Bu sefer olacak gibi, çünkü kulis değil, kahve fincanı söyledi!”
— HANIMIN ÇİFTLİĞİ’NDE İŞÇİYE TOKAT, FEN İŞLERİ’NE SİTEM!
Battalgazi Belediyesi Fen İşleri çalışanları, Hanımın Çiftliği’nde görevlendirme yaparken darp edilmiş! Yani yol yaparken, dayak yemişler!
Vatandaş şaşkın: “Yol yapana yol verilmedi, tokat atıldı!”
Kuliste dönen laf: “Köyün adı ‘Hanımın Çiftliği’, ama bu olay resmen ‘Dayının Zorbalığı!’”
— VELİ AĞBABA YORUM YAPTI, MALATYA ŞAŞIRDI!
30-31 Mayıs yağışları sonrası CHP Milletvekili Veli Ağbaba, selden dolayı Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirmiş.
Ama vatandaş şaşkın: “Yahu ilk kez Veli konuştu… Demek ki yağmur gerçekten büyükmüş!”
Dedikodu şu: “Veli konuşuyorsa, belediye susmalıymış zaten.”
— ALTIN YOKSA, DÖVİZ BOZ!
Malatya düğünlerinde altın yerine artık döviz takılıyor. Dolar, euro, hatta sterlin… Yastık altı boş, cüzdan kenarı dolu!
Gelin altın bekliyor, damat dolar alıyor.
Yorum net: “Altın günü bitti, döviz günü başladı. Düğün değil, kur şenliği!”
— KAYISI DONDU, KADINLAR MAHSUN!
Zirai don bu yıl da Malatya’yı vurdu. Ama en çok da mevsimlik kadın işçiler etkilendi.
Bahçeye gidemediler, evde kaldılar.
Fısıltı şu: “Don, kayısıyı yaktı; kadınlar umutlarını…”
“Evde kayısı kurutulurdu, şimdi umut kurutuluyor!”
— KARAYAZI: YAZIN TOZ, KIŞIN ÇAMUR!
Malatya’da yollar hâlâ şantiye… Yazın tozla kavruluyoruz, kışın çamura batıyoruz.
Vatandaş sitemkâr: “Yol yapılıyor, ama biz yolda kaldık!”
Dedikodu şu: “Çalışma var diye uyarı konmuş, keşke bir de çalışma olsa!”
— VALİLİK DİYOR Kİ: ‘KONTEYNER BİTTİ, KALICIYA GEÇİN!’
Malatya Valiliği, kamu personeline çağrıda bulundu: “Konteynerden çıkın!”
Ama ortalık karışık…
Kimi “evim yok” diyor, kimi “ev var ama kapı yok” diyor.
Kuliste konuşulan şu: “Ev yok, umut da kalıcı değil zaten!”
— ÇİFTÇİ DESTEK BEKLİYOR, GÖZÜ HAVA DURUMUNDA!
Nisan ayındaki zirai don sonrası devlet desteği hâlâ gecikti.
Çiftçinin kulağı Tarım İl Müdürlüğü’nde, gözü bulutlarda.
Fısıltı şu: “Devlet dondu, destek çözülmedi!”
Bir de ilginç detay: Meteoroloji’ye göre don değilmiş, çiftçiye göre donmuş!
— PLAN TÜFENKCİ’DEN ‘TUVALET’ HAMLESİ!
Malatya Büyükşehir’in arkasındaki konteyner çarşıda hâlâ tuvalet yok.
Ama Plan Tüfenkci devreye girmiş.
Kulis bilgisi: “Tuvalet sorunu için Büyükşehir’le görüşecekmiş.”
Vatandaş yorumu: “Büyük planlar yapılıyor ama hâlâ küçük ihtiyaçlar çözülemiyor!”
Fiskos Masası’nda yazılanlar, halkın kahvesinde köpüren sözlerdir.
Kimi duyar geçer, kimi inanır bekler…
Ama herkesin kulağı Fiskos’ta, çünkü bazen dedikodu, manşetlerden daha gerçektir!
Selam ve dua ile
Fiemanillah
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Kırk dört
02-06-2025 22:47Sami başkan gelmiş geçmiş en iyi baskandir. Yağmur çok yazdıysa o ne yapsın yollar kötü olabilir alt yapı çökmüş olabilir Yeni projeler de uretemeyebilir ama yeleği üzerinde geziyor. Sahadayim diyor. Tribün alkışlıyor.
Turan
02-06-2025 22:32Malatya'ya yazık oldu. Bu kadar liyakat sız adamı nasıl bir araya getirdiniz nasıl bu kadar görmezden geldiniz her detayı. Yazık oldu memlekete.
Adnan
02-06-2025 09:59İlhan Geçit in başkanlığının özeti:taziye ziyareti, düğüne katılım, yemek yarışmaları, makam ziyaretleri... Belediye hak getire... Yazık oldu yazık...
Yasin nalçacı
02-06-2025 09:49Sami Bey varken Malatya da Chp min Veli Ağbaba nın muhalefet yapmasına gerek yok.. Sami Başkan Gürkan dönemini sanki muhalefet partiymiş gibi bir buçuk yıldır yerden yere vuruyor.. Ama Selahattin Gürkan ın eserlerinin gölgesinde hala.. Ne yapmış? Hiçbir şey!!
cemal
02-06-2025 09:47Malatya Büyük Şehir Belediye başkanı iki kelimeyi bir araya getiremeyen, Ağzından çıkanı kontrol edemeyecek kadar beceriksiz, iki kelime ile ifade edecek olursak Malatya'nın başına gelmiş en beceriksiz belediye başkanı. Allah...
Battal
02-06-2025 09:36Malatya Malatya olalı böyle bir afet döneminde bu denli bir zulüm görmedi.. Malatya da insanlar bir beton parçasından daha kıymetsiz..Sami Bey bir buçuk yıllık görevi süresinde belediyecilik manasında ne yapmış? Yapmışsa vatandaşın bu hali ne? Trübüncü anlayışla geçmişi suçlayarak başarısızlığını örtmeye çalışıyor.. Bu bir savunma mekanizması.. Başarısızlığın ifadesi..
Kemal
02-06-2025 08:58Fiskos Masası Resmi açıklamalardan daha fazla şey anlatıyor... Demek ki halkın diline düşen, Ankara’ya kadar gidiyor
Esnaf Zeki Yılmaz
02-06-2025 08:57Tebrikler Çağrı Başkan Allah utandırmasın
Halil
02-06-2025 08:56En sağlıklı siyaset, halkla yapılan siyasettir. Ama oy için yürüyenle, yürekten yürüyen belli olur
Derya
02-06-2025 08:55Kurban bağışı inanç işidir, samimiyet ister Sayın Başkan Malatyalılar da samimi insanlardır
İş insanı
02-06-2025 08:55Süleyman Çağrı Avcı sadece bir başkan değil, aynı zamanda temsil ettiği değerlerin sözcüsüdür.
Zehra
02-06-2025 08:54Her şey var: afiş, maket, tören… Ama mazgal yok tahliye yok Sadece reklamla şehir yönetilmez
Didem
02-06-2025 08:53Bu yağmur Malatya’ya değil ihmal edenlere ceza oldu
Ceylan
02-06-2025 08:53Malatya’nın altyapısı plansız, projelendirme eksik. Sadece üstyapıya yatırım yapılınca, ilk yağmurda sınıfta kaldık
Korkmaz
02-06-2025 08:52Ali Bakan demek ki hastalıktan değil yalnızlıktan çekmiş. Esas kötü olan da kalabalık içinde yalnız olmak değil midir? Allah güç kuvvet versin başkanım
Burak Sarpkaya
02-06-2025 08:52Bir insanı hastalığında yalnız bırakıp, gücünü kazandığında yanına yanaşmak… Maalesef bu sadece siyaset değil, insanlık testidir
Mahsun
02-06-2025 08:51Bu sistemde konuşan kaybediyor
Yusuf Yılmaz
02-06-2025 08:51Ben yıllardır sınavdan sınava koşarken birileri koltuklara sınavsız oturuyor. Bu adaletsizlik değilse nedir?
Eski Bürokrat Cemal D.
02-06-2025 08:50Bu kadarını duyunca insan devlete olan güvenini sorguluyor. Delilsiz işlem yapılması, liyakatin değil, ilişkinin esas alınması en büyük erozyondur!
Adem
02-06-2025 08:26Eşini KPSS olmadan devlet memuru yapan bir belediye başkanı vardı, silindi gitti. Şimdi bu eşini Müdür eden Başkan da silinip gidecek. Hatta ona destek verenlerin hepsi de gidecek. Konu Reise gidince yakıp yıkacağı kesin. Kimbilir belkide konu çoktan iletildi. Kabine revziyonunu bekleyip göreceğiz. Hiçbir şey olmasa bile bu konu bile tek başına Bakanı da Özel Kalemini de yer bitirir.
Sezer
02-06-2025 07:57Allah aşkına 2,5 yıl olacak yeni mi tuvalet yapıyorlar. YouTube da bir video var; ‘nereye sı*acaklar’ diye ararsanız izlersiniz. Tam Malatya belediyesinin oradaki durumu anlatıyor
Bekir
02-06-2025 07:54Öznur Çalık ın bu kabine değişiminde Bakan olması için Malatya STK ları, siyasileri, iş adamları; Cumhurbaşkanlığı önünde kamp kursa hakkıdır. Artık bu sahipsizlik bitmeli. Malatya her zaman üzerine düşeni yaptı, artık hükümet bizden birine kabine de yer vermeli. Bunun içinde en uygun aday Öznur ÇALIK.
Şeref
02-06-2025 07:52Malatya siyasi tarihinde Sami Er kadar hayal kırıklığı olan ikinci bir siyasetçi olmadı, olamaz
Tamer
02-06-2025 07:51Yeşilyurt Belediyesi yine şaşırtmıyor. Ben kurban bağışı yapacak düzgün yer arıyordum. Belediye resmi kurum diye vermeyi düşünüyordum. Bu haberden sonra gel bağışını ver verebilirsen