dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.47
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2435.9
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64547.38$

Biri had bildiriyor, diğeri ’’tehdit edildim’’ diyor

23 Ağustos 2021, Pazartesi 14:14
Biri had bildiriyor, diğeri "tehdit edildim" diyor

 

-Malatya Valisi Aydın Baruş’un görmedikleri!

- Akıllı bir siyasetçi nasıl olur?

- Müdara Sanatından habersiz siyasiler nasıl polemik oluşturuyor?

- AK Parti Malatya İl Başkanlığı, gerçekte göründüğü gibi mi? 

- Sosyal medyada saçma sapan paylaşımları kimler yapıyor?

-Artısı ve eksisi ile Öznur Çalık!

-Kimin aşısı kimin koluna enjekte edildi, belli mi? 

- “Kayısı kimin?” tartışmasına son nokta!

- Haftanın karikatürlerinde kimler var? 


Köşemizi takip edenler, gayet net hatırlayacaktır. “Siyasette Müdârâ” sanatıyla ilgili daha önce de bir kaç kelam etmiştim. Sözlerim, anlaşılmamış olacak ki; İlimizi yönetenlerden iki kişi birbirine girmiş. Bu iki kişinin kim olduğunu sonraya bırakarak, daha önceleri anlattıklarımızı yineleyerek, bugünkü yazımıza başlayalım:

Siyaset “müdârâ” sanatını kullanma metodudur. Buna bir nevi “eldeki malzeme budur” deyip; idare etmekte denilebilir.

Akıllı bir siyasetçi, hedefe odaklı çalışır. Kendisini hedefinden alıkoyan ve atıl yapan her türlü faaliyetten kaçınır. Çünkü hedeften sapma, insanı atalet zindanına atarak “pasif” yapar.

Akıllı bir siyasetçi, birlikte siyaset yaptığı kişilerle kavga etmez. Onlarla sinerji oluşturmanın yolunu arar. Çünkü hedefe ulaşmanın ve siyaseten güçlenmenin en “makul” yolu budur.

Akıllı bir siyasetçi, düşünmeden, tartmadan, ölçmeden; kısacası etüdünü yapmadan konuşmaz. Çünkü pervasız, ölçüsüz ve muhakemesiz her sözü, siyasetine telafisi mümkün olmayan “zararlar” verir.

Malatya’ya baktığımızda, maalesef bu düsturlardan yoksun, amatör bir siyasi portre ile karşı karşıyayız. 

Baksanıza; 

Malatya Valisi TSO başkanına “Haddinizi bilin!” diyor,

TSO Başkanı da “Tehdit edildim!” diye karşılık veriyor. 



BEN DE MERAK EDİYORUM!..

Keçiler ve koyunlar merada otlarlarken, hendek gibi bir yerden atlamaları icap etmiş. Önce koyunlar, sonra keçiler atlarlarken, koyunun kuyruğu havalanmış ve affedersiniz malum yeri görünmüş. Kendi kuyruğunun sürekli havada ve malum yerinin sürekli açıkta olduğunu unutmuşa benzeyen keçi, hiç fırsatı kaçırır mı; başlamış sevinçle bağırmaya:

“Koyunun kıçı gözüktü, koyunun kıçı gözüktü…”

 Bu pişkinlik karşısında, koyun ne desin? Hiçbir şey demeden yoluna devam etmiş. Eğer bir şey demesi gerekseydi, herhalde şöyle derdi; “benimkisi bir defa göründü, ya seninki?”

Sakın yanlış anlaşılmasın. Teşbihte hata olmaz. Kimsenin bir yerinin açıkta olduğu yok. 

Malatya Valiliği’nin 1’inci Organize Sanayi Bölgesi’nde, TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu hakkında dört günlük otel parası olan 3 bin 582 lira yolsuzluk yaptığı iddiası, bu hikâyeyi aklıma getirdi. Hem de bu konuyla ilgili talep ettikleri müfettiş (!) raporu henüz sonuçlanmadan... 

Anlaşılan Malatya Valisi Aydın Baruş’un otel fiyatlarından haberi yok. Hemen yanı başında bulunan MÖVENPİCK Otel’de bir gece konaklamanın bedelinin 600 lira olduğunu bilmez. Kaldı ki TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun konakladığı yer Malatya değil Ankara. Hem de tatil yeri için ekseriya tercih yeri olan Antalya’ya da gitmemiş, memleketi Malatya’nın işi için Ankara’ya gitmiş.

Mamafih; Sayın Valimiz Aydın Baruş, Malatya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının (YİKOB) yapmış olduğu ihaleler ile ilgili o kadar iddialar varken, neden aynı hassasiyetle konuyu ele almaz?

Keza, afetin ta kendisi olan AFAD’la neden ilgilenmez? 

İşin doğrusu ben de merak ediyorum…

PAŞALIK İDDİASI YOK AMA!..

Damat İbrahim paşa bir gün şair Nedim’e:

-“Dünyanın en büyük cihangiri kimdir?” diye sormuş.

Nedim’in cevabı şu olmuş:

-“Kim en çok gönül fethetmişse, en büyük cihangir odur paşam!” 

Paşalık iddiası olmasa da, başkanlık iddiasında olduğu kesin. Sorsan “Kitabını yazarım” der.

Gerçekten öyle mi? 

Gönülleri fethetmedikten sonra biraz zor. 

Kazara AK Parti Malatya İl Başkanlığı görevini ifa eden(!) İhsan Koca’dan bahsediyorum. Bana inanmıyorsanız, aşağıdaki sosyal medya hesabında yaptığı paylaşıma ve altına yapılan yorumlara bakın…



SAÇMA SAPAN PAYLAŞIMLAR YAPIYORLAR

Türkiye Büyük Millet Meclisinin tatile girmesiyle birlikte, milletvekillerimiz memleketlerinde ve seçim bölgelerinde boy göstermeye başladılar. Vekillerin sanki götürü usulü iş almışçasına köy köy, mahalle mahalle gezdiklerine şahidim. Bir günde onlarca mahalle ve yer gezenler var. Komşumuz Adıyaman'ın Kahtalı Vekili Ahmet Aydın, bir günde Kahta'da 24 köy gezdi. Her köyde yarım saat dursa 12 saat yapar. Yol, ibadet ve ihtiyaç ile birlikte bu süre 16-18 saatlik bir zaman yapar. Bir vekilin senede bir defa uğradığı bir köyde yarım saat durması, o köyün hangi sorununu çözer ki? Yarım saat sadece hal/hatır sorulabilir. Hal/hatır sormak için senede bir gün köyleri ziyaret etmenin mantığını anlamış değilim.

Bizim vekillerin de Ahmet Aydın'dan aşağı kalır tarafı yok maşallah!

Çok fazla mahalle ve yer geziyorlar. Gezdikleri yerlerde hangi sorunları çözüyorlar bilmiyorum. Malatya'da 718 mahalle var. Hepsini ziyaret etme zorunluluğu yok. Ziyaret edilecek yerler belirlenir ve mahalle paylaşımı yapılarak buralar ziyaret edilirse, çok daha faydalı olur kanaatindeyim.

Bu arada önemli gördüğüm bir konuyu daha belirtmeliyim. İnsanlar siyasilerin; "ziyaret ettim, özel gününe teşrif ettim, nikâhlarını kıydık, nazik ziyareti için teşekkür ederim, müdürlerimiz ile toplantı yaptık." vs. tarzındaki paylaşımlarına ehemmiyet vermiyor. Tam tersine bu tür paylaşımlar siyasilerin halk nezdindeki itibarına zarar veriyor. Bu sebeple siyasilerin sosyal medya konusunda daha dikkatli davranmaları gerekiyor. Saçma sapan bir sürü paylaşım yapılıyor. Özellikle Belediye Başkanlarının kişisel hesaplarının bu konuda çok geride olduklarını gözlemliyorum. Fotoğraf seçiminden, mesaj içeriğine kadar bir sürü hata var. Diğer illerdeki muadil belediye başkanlarına göre çok kötü olduğunu ifade edeyim.

Sosyal medyayı en iyi kullanan siyasetçimiz Ahmet Çakır. Çakır'ın yüzü sürekli mütebessim bir şekilde görünüyor, fotoğraf seçimi güzel, mesajlar kısa ve öz.



SAYIN ÇALIK, LÜTFEN DAHA ÇOK DİKKAT EDİN

AK Parti MKYK üyesi ve Malatya milletvekili Öznur Çalık için “Malatya’nın en profesyonel siyasetçisi..” desem yeridir. Siyasi ömrünü ikmal için danışanlarıma, Sayın Çalık’ın sosyal medya hesaplarını kontrol etmelerini öneriyorum. Lakin yukarıdaki bu paylaşım, çok amatör geldi bana. “Ya tutarsa!” ümidiyle çekilmiş ve ateşe atılan İbrahim peygambere su götüren karınca misali “safımız belli olsun” mesajı verilmek istenmiş. Pet şişedeki su ile Muğla’daki yangını söndürmekte nedir ya hu? Bu kare çok fasih konuşan bir adamın, sürçü lisan etmesine benzemiş… 

Sayın Çalık biraz daha dikkat!



NOTLAR AŞAĞIDA, YORUMLARI BEKLİYORUM

Aşağıda tarafıma gelen notların noktası veya virgülüne dokunmadan yayınlıyorum. Yorum da sizden olsun: 

“18.08.2021 tarihli saat 19:45 sıralarında Malatya ili Battalgazi ilçesine bağlı Zafer mahallesi Yunus Emre caddesinde bulunan Hürriyet parkı içerisinde kurulu olan mobil aşı noktasında arkadaşı ile beraber geçerken Kovid-19 önlemler kapsamında orada bulunan görevlilere Çin aşısı olarak bilinen sinovac  ilk doz aşısını yaptırmak istediklerini bildirmeleri üzere aşıları yapılmıştır. 

Ancak;
19.08.2021 tarihli saat:03.00 sıralarında birlikte aşı olduğu arkadaşı tarafından cep telefonu aranarak bize yanlışlıkla yüksek doz  biontec aşı vurduklarını bizi gelip alacaklarmış demesi üzerine yaklaşık yarım saat sonra siyah renkli vito araç ve içerisinde arkadaşı ile beraber tanımadığı 2 kişi ile birlikte Yeşilyurt Hasan Çalık devlet hastanesine götürülürler. Buradaki tedavilerinden sonra 20.08.2021 tarihli saat 15.00 sıralarında Malatya eğitim ve araştırma hastanesine (Yenişehir devlet hastanesi) nakil olup buradaki tedavisi devam etmektedir.”


IĞDIR’IN KAYISISINI, MALATYA KAYISISI DİYEREK SATARLAR

İşyerimizin otoparkına bakan Iğdırlı bir kardeşimiz vardı. Benim Malatyalı olduğumu öğrenince Iğdır kayısısının Malatya kayısısından daha güzel olduğunu söyledi. Ben de “Eyvallah sizinki daha iyidir” diye karşılık verdim ve hemen oradan uzaklaştım.

Bu şekilde davranmamdaki ise Ziya Paşa’nın “Bir yerde ki yok nağmeni takdir edecek gûş. Tazyî-i nefes eyleme tebdil-i makam et” sözü idi. Bu sözün günümüzdeki karşılığı şu şekildedir: (Eğer bir yerde söylediklerinin kıymetini bilecek insanlar yoksa, boşuna nefes tüketme, mekanını değiştir.)

Halbuki çarşı pazara gittiğiniz zaman görürsünüz ki; Iğdır kayısısını, Malatya kayısısı diyerek satarlar. Hakiki Malatya kayısısıyla karşılaşanlar “Şu anda bizim yediğimiz kayısı nerenin kayısısı?” diye sorarlar. Kaldı ki o kayısının satıldığı vakitte, Malatya kayısısı çağla bile değildir. 

Not: Öznur Çalık’ın, Vedat Milor’a sosyal medyada verdiği “nezaket” kokan bir üslupla had bildirip, ters köşe etmesi; Malatyalılık adına şapka çıkarılacak bir hareketti. 

Tebrikler Sayın Çalık…

Selam ve dua 

Fiemanillah