Malatya
28 Eylül, 2025, Pazar
  • DOLAR
    41.59
  • EURO
    48.71
  • ALTIN
    5025.5
  • BIST
    11.151
  • BTC
    109400.56$

Bit Osuruğu

28 Eylül 2025, Pazar 13:03
Bit Osuruğu

Müslüm Gürses in cep telefonunun ekranında "şebeke arıyor" yazısı çıkınca:

-“Beni bir şebeke arıyormuş. Şebekeyle, mebekeyle işim olmaz. Al sen konuş, benim için de yok de" diyerek telefonunu basın danışmanına verdiği söylentisini gazetede okuyan Mustafa Topaloğlu, yanındakine seslenir:

-“Bu şebeke beni de arıyor. Numaralarımızı nereden buluyorlar?”

*** 

Merhaba. Ersoy Baba yazılarında absürt başlıklar sebebiyle bana kızanlar oluyor. Bu başlığa da mutlaka söylenenleriniz var. Hissediyorum.

-“Böyle mütevazi bir gazetede böyle yazı başlığı olur mu?” diyenleriniz var. Haklısınız ama gene de merak edip yazıyı okumak mecburiyetinde kaldınız.

İyi de yaptınız. Pişman olmayacaksınız. Zaten her gün koklamak zorunda kaldığınız bu şeyi daha iyi tanıyacaksınız.

Dünyada kıyametler kopuyor, dengeler değişiyor, ülkeler konumlarını yeniden yediden dizayn ediyor. BM kürsüsünden konuşulanlar, orada olanların bölgemize yansımaları, yakın zamanda patlayıvermesi muhtemel bir büyük savaş ve bunların hazırlıkları olagelirken bizim ana muhalefet partisi diye kendini konumlandıran ancak bir gün sonrasını göremeyen ve gerçekte “An’a muhalefet partimiz” nelerle uğraşıyor?

Manisa’da anfi Tiyatro açılışı yapılmış. Anfi tiyatro varken mecburen konser anlaşmaları yapmak zorundalar. Hizmet hizmeti getiriyor.

Keçiören Belediyesi Keçiören girişine ucube ve orantı engelli dev gibi Atatürk heykeli yaparak Keçiörenlilerin çok büyük bir ihtiyacını karşılamış. Ancak çok tepelerden oluşan bu ilçemizde sadece giriş yapanların gördüğü bu heykeli her tepebaşına şubelerinin de yapılması gerekmektedir. Sanat eseri(!) olduğu için standart rayiç net bir bedeli olmadığından “Sistem”e gaydırıguyduk yapmak daha kolay olmaktadır. 

Mahkemenin muhtemel mutlak butlan kararını boşa çıkarmak için acil kurultay düzenlenmişti. Alışkanlıktan kaynaklanan para dağıtma, hediye telefon, eşantiyon ev araba dağıtımının bu sefer daha tedbirli yapıldığını düşünüyorum. Yapılmamış olması imkânsız. Çünkü gene aynı adam seçildi. Bi seferlik parayla 2 kurultayda oy vermeyecek kadar zeki delegeleri var bu partinin. 

CHP elden giderse yeni parti kurulacakmış Adı da Ekrem’in “EN”i, İmamoğlu’nun “İM”inden oluşan “EKİM partisi” olacakmış. Kasım partisi olsa bizim çizer mahkemeye verip telif hakkı isterdi. Onun için EKİM’de kalmışlar. 

An’a muhalefet partisinin tüm faaliyetleri bit osuruğunu geçemiyor. Ama onun da hastaları var. Koklayıp koklayıp rahatlıyorlar. FETÖ liderinin donunu koklayan müritleri gibi. 
Geçenlerde bir muhalife Erdoğan’ı soruyorlar.

-“İyi adam. Güzel işler de yapıyor. Ama şu rakıyı içtiğini görmediğim sürece bizden ona oy çıkmaz” demiş.

Bence sorunları İslam ile. Ülkemizdeki ateistlerin bile tek sorunları var; İslâm ve İslâm’ın tarafında olan her şey. Yahudiliğe, Siyonizm’e, Hristiyanlığa hatta Budistliğe bile karşı çıkmazlar.

80 yıldır ülkenin üzerine kâbus gibi çökmüş olan zihniyet İslam’a ve onun bayraktarlığını yapmış olan Osmanlı’ya karşıdır. 

Öyle ki: 

1402 yılında Osmanlı devletiyle Ankara’da savaşmış olan ve Osmanlıyı yenmiş olan Timur’un komutanı “İSEN BUĞA” nın ismini Ankara’nın havalimanına hiç utanmadan ve çekinmeden isim olarak verebilmişlerdir. Bize de:

-“Orası çok rüzgarlı, esen bir yer. Hem oralarda boğa da yetiştiriliyor. Onun için ESENBOĞA koyduk” diye maval anlatmışlar. Biz de yemişiz. 

Yani bizim, devletimizin ve İslam’ın karşısında olan herkes bu aşağılık yaratıkların dostudur. Dostlarının isimlerini yaşatmak için ellerinden geleni yaparlar.

Aynen İzmir’de bir iskeleye Anadolu’ya saldıran ve katliamlar yapan Yunan kralı “Agamemnon”un ismini vermek gibi. Denize döküp tükettiğimizi sanıyorduk ama iti-piçi her nasıl olduysa kalmış.

Güney Kıbrıs’a (Rum kesimine) gittiğinizde tek kelime bile Türk ismi olan şehir ve köy tabelaları bulunmazken Kuzey Kıbrıs’ta her yerleşim yerinin yol tabelasında Türkçe isminin yanına mutlaka Rumca eski isimlerinin konduğu gibi. Adeta:

-“Rumlar buranın asli unsurlarıdır, biz sadece işgalciyiz” der gibi. Salak bunlar. Ve biz bu salakları maalesef besliyoruz. Yemini suyunu biz veriyoruz ama başkasının bahçesine yumurtluyorlar. 

Bütün bunlara “Bit Osuruğu” deyip geçmek var ama bu bitler kanımızı eme eme bayağı bir semirmişler. Artık osurukları hissediliyor ve aşırı rahatsız ediyor.

Gelelim bu yazımızın sonundaki örf adet ve gelenek haline gelmiş yazı sonu fıkrasına:

Bir hanımefendi doktora gider. Sorununu anlatır.

-“Doktor bey, sürekli gaz kaçırıyorum. Tutamıyorum da. Ancak kaçırdığım gaz ne ses yapıyor ne de kokuyor.” 

Doktor hemen bir reçete yazar ve ilaçlarını düzenli kullanmasını bir hafta sonra kontrole gelmesini söyler.

Bir hafta sonra hanımefendi sinirli bir şekilde doktorun odasına dalar ve:

-“Doktor bey, siz bana ne yaptınız böyle. Daha önce de gaz kaçırıyordum. Ancak ses çıkmıyor ve böyle kötü de kokmuyordu. Sizin tedavinizden sonra dehşet bir kötü koku çıkıyor!”

Doktor sakince cevaplamış:

-“Çok iyi. Burnunuzu tedavi etmişiz. Şimdi de kulaklarınızın tedavisine başlayalım!”

*** 

Kalın sağlıcakla.


 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.