dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.59
  • EURO
    34.77
  • ALTIN
    2491.8
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    63578.66$

Bunları yapıyorsa, vay halimize!..

05 Ağustos 2019, Pazartesi 06:29

 

(Sesli Makale)

Ülkemizin yeni yönetim biçimine geçmeden önceki son Başbakanı Sayın Binali Yıldırım, birkaç gün önce Malatya'daydı. Sayın Yıldırım'ın bu ziyareti sırasında Malatya valimizin vücut diliyle ilgili sosyal medyada bazı eleştiriler vardı. Haber merkezimizin bu konuyu gündeme taşıması sebebiyle bir hayli yorum-görüş, eleştiri ve destek mesajı aldık. Kendisini yakinen tanıdığım ve görüşlerine değer verdiğim İstanbul Üniversitesi'nin eski rektörlerinden Malatyalı büyüğümüz sayın Mesut Parlak, bu durumu haklı olarak şu şekilde yorumladı: “Murat bey kardeşim, Vali Bey'in bu durumu devlet terbiyesidir. Bu durum geçmişte Sayın Yıldırım'ın bulunduğu makamlara saygının göstergesidir. Eğer bu saygıdan olmazsa, bugün Sayın Yıldırım bir milletvekilidir. Bir Vali bir milletvekilinin yanında böyle durmaz.” Aslında bütün içtenliğimle Mesut Parlak hocama katılıyorum. Sayın valimizin duruşu, yüzlerce yıllık Osmanlı geleneğinden gelen terbiyeyi gösterir. Sosyal medya denilen ve denetimsizliklerin tavan yaptığı bir mecrada isteyen istediği kadar tepki göstersin. Sayın Valimiz, devlet terbiyesinin ne olduğunu göstererek, olumlu bir harekete imza atmıştır.

Ancaaak sayın valimiz şunları da yapıyorsa vay halimize:

Eğer Sayın Valimiz Binali beyin karşısındaki duyarlılığı sade “vatandaşa” göstermiyorsa…
Ziyarete gelen misafirlerine “Berlin duvarı” gibi soğuk bir tavır sergiliyorsa...
Kendisine bir şey anlatıldığında dinliyormuş gibi yapıp, otuz saniye sonra sadece “evet” demekle yetiniyorsa…
En önemlisi vatandaşın yanında makamı temsil etmenin verdiği “vakarı” unutarak, bacak bacak üstüne atıyorsa…
O zaman “tepkiye” hakkınız olurdu

 NİYE KILLIK YAPIYORSUN!..

 Daha önce de bu fıkrayı köşemde anlatmıştım. Karga ile tilki uçağa binerler. Karga hostesi çağırmak için düğmeye basar. Hostes gelir “Buyurun efendim bir şey mi istediniz?” diye sorar. Karga “Hiiç kıllık olsun diye bastım” şeklinde cevap verir. Karga mükerreren düğmeye basar ve hostese aynı sözlerle karşılık verir. Bu oyun tilkinin de hoşuna gitmiştir. Tilki de aynı hareketi yapıp hostese aynı cümlelerle cevap verir. Bu kötü oyuna daha fazla dayanamayan hostes, kargayı ve tilkiyi kaptana şikayet eder. Kaptan ikisinin de uçaktan atılması talimatını verir. Sonuçta uçaktan atılan ve hızla aşağıya düşen tilki uçan kargaya seslenir. “Karga kardeş, ben uçmayı bilmiyorum. Kurtar beni” der. Karganın cevabı ise kesin ve nettir: “Madem uçmayı bilmiyorsun, niye kıllık yapıyorsun?


Bu fıkrayı anlatmamın sebebi CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz'ın Selahattin Gürkan'a acemice ve CHP'li büyüklerini taklit(!) edercesine “kıllık” yapmaya çalışmasıdır. Son zamanlarda bazı CHP'li Belediye Başkanlarının akrabalarına çektikleri kıyakların ve aldıkları çift maaşların kamuoyunda duyulmasının akabinde; CHP Genel Merkezi, ihtar vermişti. Bunun hırsını ve hıncını Selahattin Gürkan'dan almak istercesine geçtiğimiz günlerde sayın Kiraz bir açıklama yaptı. Yaptığı açıklamada kişinin ehliyet ve liyakatine bakılmaksızın Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin iştirakçi olan Esenlik Şirketi'ne Selahattin Gürkan'ın akrabasının Genel müdür yardımcısı olarak atanmasına verdiği tepkiydi. Sana sormazlar mı sayın Kiraz!:
Atanan kişiyi ne kadar tanıyorsun?

Atanan kişinin tek suçu (!) Selahattin Gürkan'ın akrabası olması mı?

Selahattin Gürkan'a akraba olmak suç mu?

Selahattin Gürkan, Büyükşehir Belediyesi'ne sülalesini mi doldurdu?

Eğer hakikaten atanan kişinin o makamı temsil etme liyakati varsa, sizin bu eleştiriniz ne kadar etik?

 

AK PARTİ BİNDİĞİ DALI KESMESEYDİ!..

 Hani bazıları, zengin sofrasında oturunca kendisini zengin telakki eder ya. MYK üyesi ve Malatya milletvekili Veli Ağbaba da kendini zengin zanneden adam misali, CHP'nin 31 Mart ve 23 Haziran'daki seçimlerdeki kazanımlarını kendi başarısı zannetmiş.Etmiş etmesine de CHP'nin Malatya'da bir tık öteye gidemediğini hesap edememiş. Eğer AK Parti,  bindiği dalı kesme misali; Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu'nu elinden kaçırmasaydı, CHP Arguvan ve Hekimhan haricinde bir varlık gösterecek miydi?

Bununla birlikte “tahrik” dilini çok kullanan Veli Ağbaba, Arguvan Türkü Festivali'nde “31 Mart ve 23 Haziran'da  nefret dili kaybetti, sevgi dili kazandı” manasında bir açıklama yaptı. Ağbaba'nın, uzun bir aradan sonra ilk kez böyle bir dili kullanıyor olması, beni hayli şaşırttı.


DONÖR UYMAZSA DA NAKİL OLACAK…

Malatya'nın gurur kaynağı olan ve 5 hastaya eşzamanlı karaciğer nakli yaparak dikkatleri üzerine çeken  Sezai Hoca ve ekibi yeni bir ilkin peşinde. İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü, 3, 4 ve 5 canlı vericili “çapraz” karaciğer nakli projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Karaciğer hastası bir kişinin donörü olsa bile bazen kendi hastasıyla kan grubu, karaciğerin büyüklüğü ve karaciğerin sağ ve sol bölümleri arasındaki risk faktörleri uyum sağlamıyor. İşte tam da bu noktada, çapraz karaciğer nakillerinin devreye sokulması planlanıyor. Malatya'daki merkez, karaciğer nakli bekleyen hastalara umut olmak için, ilgili araştırmaları yaptıktan sonra, verici ile donör arasında uyumsuzluk yaşanırsa, donörün başka bir hastaya karaciğerini vermesi konusunda yeni bir çalışma başlatıyor. Bu uygulama sayesinde donörü uyumsuz olan karaciğer hastalarına başka donörlerden nakil yapılacak. Tüm hastaların aynı anda ameliyata alınarak işlemin tamamlanması ise bu projenin en önemli özelliği. Hasılı: Bu merkez umut saçıyor. Haydi hayırlısı…

ÇALIK'IN “SİHİRLİ” DAVETİ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

Geçtiğimiz günlerde  AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık'ın kentteki gençleri Twitter üzerinden çaya davet etmesiyle başlayan etkinliğe, tam tamına 7 bölgeden katılım oldu. Çalık'ın sosyal medyada "Burası neresi?" notuyla Battalgazi Belediyesi Orduzu Galip Demirel Çınar Park Sosyal Tesisleri'nin fotoğrafını paylaşmasının ardından gelen doğru cevaplar üzerine çay davetleri yapılmıştı. Kent dışında yaşayan diğer partili gençlerin kente gelmek istediğini belirtmesi üzerine etkinlik büyük bir organizasyona dönüşürken, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım da buluşmaya geleceğini belirtmişti.

8002_34

KURBAN DERKEN, DALÂLET VE BİD-AT OLMASIN!..

Malum olduğu gibi kurban bayramı yaklaştı. Bu sebepten kurban ibadeti ile ilgili ajandamda mahfuz olan birkaç ders notumu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Günümüzde bazı vakıf ve dernekler vasıtasıyla vekalet yoluyla kurban kesiliyor. Kurban ve zekatta vekalet sahihtir. Yani birine vekalet vererek, alınıp kesilmesinde her hangi bir sorun yoktur. Yalnız vekil burada aynen müvekkilin sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır. Vekil yapmazsa müvekkil de yapmamış olur. 


Bununla birlikte vekalet verilen yerler kurban kesiyor mu, yoksa kesmiyor mu? Bunu bilemiyoruz. Hesapları Allah'adır. Onun için burada doğru olan; ihtiyatlı davranarak kişinin kurban ibadetini vekalet vererek değil de, bizzat kendisinin yapmasıdır.

Eğer vekil tayin edilen kişi kurbanı layık yere götürmezse ve İslam'ın emrettiği şekilde yapmazsa, müvekkil de sorumlu olur. “Ben bir kere vekile verdim benden çıktı” diyemez.

Burada kimseyi töhmet altında  bırakmak istemiyorum ama zaman ahir zamandır, fitne zamanıdır, çok dalaverelere şahit oluyoruz.

Bazı dernek, vakıf ve cemaatler, milleti kandırarak, “Ben bu kurbanı hizmet için tasarruf ediyorum” diyerek farklı farklı şekilde kullanıyorlar. Halbuki ibadet emr-i ilahi dahilinde olmalıdır. Kişi kurbanı kafasına göre alıp-satamaz. Hatta Malatya'da lüks bir lokanta, bir cemaatin kurban bayramında topladığı etleri ucuz fiyata satın alıyor. Bunu işletme sahibinin ağzından bizzat ben duydum.

Bu zamanda dinde yeni yeni anlayışlar ortaya çıkmıştır. Burada benim anlatmak istediğim şey, Kur'an-ı Kerim'den, hadisten ve sahabeden mezkur hakikat dersini alan müçtehitlerden gelen, bin 400 senelik İslam inancımızdır. Yeni hocalara, yeni fetvalara ve yeni içtihatlara taraftar olmak vebal-i azimdir. Bunları da dalâlet ve bid-at olarak görmek lazımdır. 15 asırdır ümmetin gittiği caddede insanların şüphe etmemesi gerektir. Kim Müslümanların yolundan ayrılırsa o dalâlete düşer.

Bu vesile ile şimdiden hayırlı bayramlar dilerim…

Selam ve dua ile

Fiemanillah