dore okulları
Malatya
08 Mayıs, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.28
  • EURO
    34.73
  • ALTIN
    2400.6
  • BIST
    10322.64
  • BTC
    62577.05$

Büyükşehir Belediye Başkan Adayı: BÜLENT TÜFENKCİ!.. 

08 Nisan 2018, Pazar 21:33


Malatya kulislerinde konuşulanlara kulak kabarttığımız zaman, “Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı kim olacak? “ sorusunu sıkça duyuyoruz. Ardından da 2 ismin ön plana çıktığını görüyoruz. Bunlardan biri Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, diğeri de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık... Bu iki isme ilave olarak az da olsa Hakan Kahtalı'yı duyuyoruz. 

Siyasetle iştigal eden herkesin ittifak ettiği şey; AK Parti'nin yerel seçimlerde oyunun düşeceği yönünde. Bu sebepten dolayı yerel seçimlerden önce erken seçimin yapılacağı muhtemel olsa da, bu durumu fark eden Cumhurbaşkanı'nın kazanma ihtimali riskli yerlerde yerel seçim çıtasını biraz daha yükselterek; bazı bakanları Belediye Başkan adayı olarak göstereceğini tahmin ediyorum. Durum böyle olunca; Malatya'da AK Parti'nin kaybetme olasılığı her ne kadar zayıf görünse de; Malatyalıların teveccühünü kazanan Bakan Tüfenkci'nin, önümüzdeki seçimlerde Malatya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak siyasete devam edebileceğini de düşünmeden edemiyorum. 

 
 
KAYBETMENİN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI...  
 
Malatya'daki değişim rüzgarı, Attarlar Odası'nda 31 yıldır yönetimi elinde bulunduran Ünal Ergöç ve yönetiminin seçimi kaybetmesiyle başladı. Sinan Cavlak'ın kazanmasıyla devrilen eski yönetimi, MTSO'nun 10 yılı aşkın bir süredir başkanlığını yapan Hasan Hüseyin Erkoç ve ekibi izledi. Sonunda da Malatya Ticaret Borsası seçimlerinde Gürsel Özbey ve yönetimi, aynı akıbeti yaşadı. Özbey, Ramazan Özcan'ın yönetim listesi karşısında 7 komiteden sadece 1'ini alabildi. Diyeceğim o ki; Makamın "emanet" olduğunu unutan, makamın muktezasınca hareket etmeyen ve  makamları işgal edenler, makamlarının keyfini biraz daha çıkartmaya hevesliyken “Allah'a ısmarladık” diyemeden seçimin mağlubu oluyorlar. Geçen hafta AK Partili bir çok siyasetçi beni arayarak, bu seçimlerin yerel ve genel seçime de yansıyacağına vurgu yaptı. Sonuç olarak, yukarıda bahsettiğim kulislerin yorumu ortaya çıkıyor. AK Parti'nin bütün nimetlerinden istifade eden siyasetçilerimiz, dönüp arkalarına baksın ve “Acaba bir eser bırakmış mıyım?” diye kendilerine bir sorsunlar. Aldıkları cevap olumsuz ise; kaybetmenin dayanılmaz ağırlığını hissetsinler.  

 
 
KEŞKE DİĞER BAŞKANLAR DA BENZER AÇIKLAMAYI YAPABİLSE 

 
Battalgazi Belediyesinin yaptığı çalışmaları takdirle takip ediyorum. Daha önce bu köşede yaptıkları çalışmaları tek tek ifade etmiştim. Bugünlerde merak ettiğim sorunun cevabını, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın Türk Ocakları ziyaretinde duydum. Gürkan, o ziyarette “Rekor düzeyde yaptığımız hizmetlere rağmen 5 kuruş borcumuz yoktur. Üstelik alacaklarımız var”  ifadelerini kullandı. Keşke bu sözü diğer Belediye Başkanlarımızdan da duyabilsek. Bana göre Battalgazi Belediyesi'nin borçsuz ve alacaklı olmasının sırrı, “Minimum masrafla, maksimum iş çıkartmak” felsefesinde saklı.  
 

 
ÜSTÜNLÜK IRKTA DEĞİL... 

Hiçbir kimseye anasını, babasını ve ırkını seçme hakkı verilmemiştir. Dolayısıyla kimsenin kimseden ırk olarak üstünlüğü yoktur-olmaz... Üstünlük, ayet-i kerimede sabit olduğu gibi “takva” iledir. Geçmişte millet “Din ve sırat-ı müstakim” manasını ihtiva ederdi. Şimdilerde ise “ırk” manasını tazammun ediyor. Kur'an nazarında üç millet vardır. Bunlar Yahudi milleti, Hristiyan milleti ve Millet-i İbrahim olan Müslümanlardır. Bizim Milletimiz İslamiyet'tir. Bu Millete dahil olmanın tek yolu ise "Müslüman" olmaktır. 

 
 
BAKAN'A DOĞRU BİLGİ VERİLSE ÜLKEDEKİ DURUM DA DÜZELİR 
 
Malatya Valisi sayın Ali Kaban, geçtiğimiz günlerde saygıdeğer bakanımız Bülent Tüfenkci'ye Malatya'nın asayişiyle ilgili verdiği bilgi dikkatimi çekmişti. Sayın Kaban, verdiği bilgide Malatya'da “asayiş sorunu” bulunmadığına vurgu yapmıştı.  

Hatırlanacağı üzere, “Kanlı kanalboyu” hadisesi vuku bulduğunda; sayın Ali Kaban henüz Malatya'ya teşrif etmemişti. Eğer o hadise yaşandığında burada olsaydı eminin durumu biraz daha farklı değerlendirebilirdi.  

Bir Malatyalı olarak Malatya ile ilgili hadiselere vakıf biri olarak diyorum ki; Malatya'da asayiş sorunu var. Bunun bir çok sebebi olduğu gibi,isteyen herkes peynir ekmek alır gibi  silah temin edebiliyor olmasını da gözönünde bulundurmamız gerekir. Sakın yanlış anlaşılmasın. Bunun müsebbibi Malatya Valisiveya Emniyet Müdürü değildir. Devlet politikasından kaynaklanan bir sıkıntı var ortada. Eğer saygıdeğer Bakanımıza doğru bilgi verilirse; konu Bakanlar Kurulu'nda da gündeme gelecektir. Böylece sadece Malatya'da değil ülkemizin tamamında konuyla ilgili tedbirler alınacaktır.  

Bunun haricinde sayın Valimizin kaçırdığı diğer bir husus ise; Malatya'da bir çok esnaf haraca bağlanmış durumda. Zaten “Kanlı kanalboyu” hadisesi de bu sebepten yaşanmıştır.  

BASİT İFTİRALARA TENEZZÜL EDEREK HAYATINI İDAME EDEN ZAVALLILARA ATFEN!.. 

 

Kurt ile eşek tartışıyorlarmış. 

Kurt: Çimen yeşildir. 

Eşek: Çimen sarıdır. 

Sonunda konuyu orman kralı aslana anlatmışlar. 

Aslan kurda bir ay hapis cezası, eşeğe de özgürlük kararı vermiş. 

Kurt şaşkınlıkla aslana yaklaşmış ve sormuş: 

Hakikaten sen de çimeni sarı mı görüyorsun? 

Aslan: Hayır çimen yeşildir. 

Kurt: O halde neden bana 1 ay hapis cezası verdin? 

Aslan: Eşekle tartıştığın için… 

 

 
 
İTTİHAT VE TERAKKİ'NİN BUGÜNKÜ ADI NE?  

Dünyanın başına bela olan “Siyonizm”, yüzlerce yıldır faaliyetlerine devam ediyor. Gizli veya açık kurdukları çeşitli cemiyetlerle Dünya'yı kendilerine göre dizayn etme gayretindeki Siyonistler; günümüzden yaklaşık 100 yıl önce de Osmanlı'yı bitirme hesapları da yapmıştı. Sultan Abdülhamid Han'ın muhteşem dehayla ayakta tuttuğu “Hasta Adam”ı sadece dışarıdan yıkmanın mümkün olmadığını görmüşler ve içerideki uşakları eliyle bunu başarmanın yolunu da bulmuşlardı.   
 

 

Siyonistler tarafından kurulmamış olsa da daha sonra onlara hizmet eden bir grubun adı “Jön Türkler” olarak anılmıştır. 19. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan bu grup, uzun müddet Osmanlı topraklarında yetişmiş, devlet idaresine karşı gelmiş ve yabancılar tarafından yönlendirilmiş ihtilalcilerin; tamamının ortak buluşma noktası olmuştur. Milliyetçilikten ziyade Osmanlıcılık kavramını savunan ve azınlık hakları üzerinde çalışmalar yapan gruba “Yeni Osmanlılar” ve “Genç Türkler” de denilmiştir. Avrupalıların onlara verdikleri Fransızca “Jeunes Turcs” adıyla da meşhur olmuşlardır.   

 http://www.aksam.com.tr/pazar/ittihat-c2ve-c2terakkinin-c2bugunku-c2adi-c2ne-c2/haber-724293


 

Selam ve dua ile...

Fiemanillah