dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.95
  • ALTIN
    2435.6
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64049.93$

Destan şehri kaybetmeden önce!...

26 Kasım 2019, Salı 18:52

 

 SESLİ MAKALE 

Siyasi iktidarların kaleleri, kendilerini güçlü destekleyen illerdir. 17 yıllık Ak parti iktidarını istisnasız destekleyen, tüm olumsuzluklara rağmen rekor üstüne rekor kıran ildir Malatya. Bunun sebebi ne il başkanları, ne teşkilat, ne vekiller, ne de belediye başkanlarıdır. Bu bir gen meselesi, milletin Sayın Cumhurbaşkanımıza olan sevdasıdır.

 Bunun da ebedi devam etme imkanı yoktur elbet. Yediğimiz nice meyvelerin genleri değiştirilip GDO'LU hale getirilerek tohumunu çürüttükleri gibi, İnsanoğlunun da genleriyle uğraşa uğraşa, gün gelir bozarsınız!. Hele hele son zamanlarda yapılan siyaset, genleri de kanları da bozmuştur. Ak Parti iktidarı döneminde doğup büyüyen ve bugün oy kullanan gençlerin kahir ekseriyeti Ak Partiye oy vermemiştir. Gelecekteki hüsran zili şimdiden çalmaya başlamıştır. Reis de kendisine olan sevdanın azaldığını görmüş ki, başka partilerle bir dönemi daha götürmektedir!. Geriye samimi, davası uğruna yola çıkmış, bedeller ödemiş, canı boğazına gelmiş, bunun için kazanımı olan iktidara dört elle sarılmış orta ve yaşlı kesimdir ki, mukaddesatları, milli ve manevi değerleriyle oynarsanız, onları da  her an kaybedebilirsiniz!.

 Zaten Türkiye'nin kalbi ve beyni olan Ankara ve İstanbul'u kaybetmişsiniz. İstanbul ve Ankara'yı kaybeden, genel seçimi de kaybeder. Bu da Türkiye'nin bir gerçeğidir. Bununla birlikte elinizdeki diğer bazı belediyeleri de kaybetmişsiniz. Millet ittifakı ile meydanda gürlüyorsunuz ama, sandıkta yine kaybetmişsiniz. Çünkü bu ittifak, milletin geniyle uyuşmadı, uyuşmuyor ve uyuşmayacaktır. A pozitif kan gurubuna B pozitif kan vermek gibidir.

 Geriye, yeniden eskiye dönme, 94 ruhunu çağırma kaldı. Bunların da 17 yıl iktidarda kalan bir partiyi kurtaramayacağı gün gibi ortadadır. Rahmetli Erbakan hocamızın dediği gibi: “İflas eden tüccar eski defterleri karıştırır.”

Sayın Cumhurbaşkanımızın 1994 ruhunu çağırdığı gün, felaket çanlarının çaldığı belliydi. O gün demiştim ki:

Hey Koca REİS!

Yanlış yapıyorsun!. O gün kü ruhu çağırma!. Zira o gün kü ruh ile millet sandık başına giderse kimse size oy vermez!. O günden hangi eser kalmış ki o ruh ile oy kullansın!?. 2002 ruhu bile yok. Bugün Ak Partililer gitmiş, yerine Laik, Kemalist, Ergenekoncu AKP'LİLER gelmiştir. Siz hangi ruhtan bahsediyorsunuz!?.

 Bugün halkın nazarında Ak Parti birçok icraatıyla Doğu Perinçek'le aynı saftadır. Zaten o da ikide bir ekranlara çıkıp, biz onların olduğu yerde değil, onlar bizim durduğumuz yere geldiler diyor. Milleti bunları anlamayacağı kadar aptal sanmayın!.

İktidar hatalar zinciri yapıyor ve her hatasına da kılıf bulmaya çalışıyor. Milletin iktidara tolerans kredisi tükenmiştir. Kılıç kınına sığmıyor artık. Yanlışlara kılıf arayacağınıza doğru şeyler yapın diyor.

 Hiç şüphesiz Ak Partinin ilk iki döneminde, ülkemiz için çok güzel, her kesimi memnun eden işler yapıldı. Bunun için de seçimlerde hep zaferle çıktı. Ama gel gör ki, tüm cumhuriyet tarihinde yapılmamış ve yapılamamış manevi tahribatlar da bu dönemde yapıldı.

Sözde kadına şiddeti bahane ederek;

Toplumsal cinsiyet eşitliği, İstanbul Sözleşmesi, 6284 Nolu yasa, genç yaşta evlilik yapanların cezaevinde tecavüzcülerle yatırarak, son kalemiz olan aile adeta yok edildi, temeline dinamit konuldu. Bu yasaların hangisi bu milletin milli ve manevi değerleriyle, geniyle uyuşmaktadır!?.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın erkek eşitliği midir!? Yoksa LGBTİ' midir!?

Bu ülkenin Cumhurbaşkanının eşi, “Çocuklarınızı nötr yetiştirin” diyor. Toplum, bu cümlenin manasını öğrendiği gün, bununla ne demek istendiğini anladığı an, bu millet size oy verir mi!?

Halk bu ülkeyi yönetme görevini Sayın Cumhurbaşkanından başkasına mı verdi!?.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine niçin oy verdi!?.

Kim bu milletin önüne her yerde çıkıp konuşanlar!?

Fakir fukara geçim derdindeyken, teneffüs ettiği havadan başka ücretsiz aldığı tek şey market poşetleriyken, neden paralı yaptınız!?

Sekiz yıldır Suriye savaşı dolayısıyla milyonlarca kardeşimize kucak açmış, onlar için devlet ve millet olarak nice fedakarlıklarda bulunmuşuz. Şimdi onların en az yüzde sekseni bu ülkede geçimini sağladığı gibi, ülkemize de katma değer sağlıyor. Bunlarla ilgili son dönem politikalarınızı hele bi gözden geçirin!. Sonra da empati yapıp, kendinizi onların yerine koyun. Siz onların yerinde olsanız bu politikaları destekler, ellerinizi kaldırıp onlar için dua eder misiniz!?.

Onların bizden başka yeryüzünde gidecek kapıları yokken, kardeşliğimize sıkılan kurşun değil mi bu!?

Bunlar bize yük iken sesini çıkarmayanların, bugün faydalı oldukları ve ayaklarının üzerinde durdukları gün neden sesleri çıkıyor!?. Kim bunlar ve kime hizmet ediyorlar!?.

 Bunlar geneldi, şimdi özelde Malatya'ya gelecek olsak;

Ak Partinin Türkiye genelindeki durumundan farksız olan Malatya'da bugünlerde il başkanlığı heyecanı var. Heyecan var derken sakın heyecanlanmayın!. Bu heyecan halkta değil, bu işin kaymağını bugüne kadar yiyenlerde sadece. Kulisler, anketler, yoklamalar vs. vs. Mevcut başkanla mı devam edilecek, yoksa taze bir kan mı gerekecek!?. Bu sebepledir ki, ziyaret sebebi başka da yazılsa, bugün Ak Parti Genel Başkan Vekili, çok değerli Numan KURTULMUŞ ağabeyimizin de bunun için Malatya'da olduğu kanaatindeyim. Genel bir havayı teneffüs edecek, aradan kendisine bir şeyler ulaştırılabilirse not edecek, sonra da Genel Merkeze dönecektir.

Ama şunu bilmeli ki, Parti kurumsal kimliği, öncelikler, vizyon, misyon, dava gibi terimler mazide kaldı. Kimse ilgilenmiyor artık. Herkes kendi rantının peşinde, heva ve hevesinin tatmininde. At izi, it izine karışmış, ipi tutan elma ile armudu birbirine karıştırmıştır.

Eğer Sayın Başkan bu şehre faydalı bir şey yapmak istiyorsa da;

Fıkıhta bir usul kaidesi vardır. Aynı zamanda “Mecelle” kaidesidir; “Def'i şer, celbi naf'a müraccahtır” Yani, bir yerde bir sorun varsa, önce onu bertaraf etmek, sonra iyilik yapmak gerekir. O da bunu yapsın.

 Sayın Cumhurbaşkanımızın söylemlerine bakınca, tepeden tırnağa her şey yenilenecek, halkın istediği olacaktır. Ancak geçmiş 17 yıla bakıldığında da hayır, şunun, şunun ve şununla olanların dediği olmuştur. Eski tas, eski hamam devam edecektir…

 Niye mi!?

Çünkü Malatya'da halk, ketçaptır, dök dök ye de, ondan. Mevcut il başkanından halk memnun mu değil mi, kimse bakmayacak da ondan!. Memnuniyet derecesine bakılırsa, kendisiyle iyi ve uyum içerisinde çalışan, Malatya'nın duayen siyasetçisi bir vekildir. Şimdi Sayın vekilimizin dediği mi, yoksa vatandaşın dediği mi olacak!? Kimin sözü geçer, kim daha etkili göreceğiz…

 Malatya doğup yaşadığımız, dirimizin ya da ölümüzün bir gün döneceği destan şehrimizdir. İyi olmasını, emniyete ve emin ellere teslim edilmesi duamızdır. Son zamanlarda müslümanların yarım asırlık kazanımı üzerine gelen Ak partiyi kaybetmemek için çırpınırken, hatalarını ve yanlışlarını söyleyip düzeltmeye çalışırken öz abim dahi bana; İyi ki bu milletin hepsi senin gibi okumamış! Yoksa kimse Ak Partiye oy vermez diyorsa, gerisini varın siz düşünün!. Belli bir süre algılarla gidersiniz ama bir hedefe asla ulaşamazsınız!. Sonunda kaybeden hep millet olur, biz oluruz..

 Avazının çıktığı kadar bağıran, ama sesini duyuramayan, yanlışlarına engel olamadığı için dönüp son elli yıllık kazanımları üzerine bir fatiha okuyan “BEN'İ” dahi kaybetmişse, Ak Partinin artık kaybedeceği çok fazla bir şeyi kalmamış, orta ve yaşlı kesimi de ansızın kaybedince, kendisi de kaybolacaktır!. Nolur, enazından bugünden bu şehri, Malatya'yı kaybetmeyelim!.

 Unutmayın!

Kimse ne vazgeçilmez, ne de alternatifsiz değildir…

 Fi Emanillah…

 Ebuzer AYDIN

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”