dore okulları
Malatya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.32
  • EURO
    35.09
  • ALTIN
    2311.0
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70776.91$

Düğün Salonları

17 Mayıs 2022, Salı 10:40
Düğün Salonları



          Nasıl oldu da daracık, havasız düğün salonlarına mecbur edildik, nasıl oldu da o güzelim bağlarda bahçelerde yaptığımız düğünleri bir kenara bırakıp tıkış tıkış, ter kokulu salonlara tıkıldık, hiç anlamadık.
         Sessiz sedasız hayatımızdan çıkıp gittiler, gittiklerini çok geç farkettik.
         Gittiklerini farkettiğimizde de iş işten geçmişti zaten.
         Şehirdeki düğün salonları, salonluktan bir üst sınıfa atlayıp düğün saraylarına dönüştü!..
         Saray sevmek genlerimizde  var galiba, yoksa simit satılıp çay içilen salona simit sarayı, gelinlikçi dükkanına “Gelinlik Sarayı”, adalet dağıtan yere “Adliye Sarayı”, Belediye binalarına “Belediye Sarayı” der miyiz? Bırakın bunları tüm dünyanın “White House” yani beyaz ev dediği Amerikan Başkanlık ofisine bile “Beyaz Saray” demiyor muyuz? 
         Her neyse...
         Artık köylerde bile düğünler salonlarda yapılmaya başladı.
         İnsanoğlu zamanla her şeye alışıyor galiba. Malatya’da açılan ilk düğün salonu yanlış hatırlıyor olabilirim, ama yanılmıyorsam “Gelişim” düğün salonu isimli salondu. Değişen kültürün ilk ayak izleri burada görüldü.
         Önce düğünlerde çalınan müzik ve müzisyen tipleri değişti. Düğünlerde bizlere halay çektiren, üç ayak oynatan davul zurnanın, bizleri kasap havasına kaldıran gırnata, keman, cümbüş ve dombeleğin yerini gitar ve bateriden oluşan yabancı kökenli müzik aletleri ve bunları çalan bizim “gırnatacı” tipinden çok uzak, uzun saçlı, uzun favorili genç müzisyenler ve bizim üç ayağın yerini de Arjantin’in tangosu aldı!..
           Ardından düğün ikramları değişti. Teştlerle pişen güzelim düğün yemeklerimizin yerini adı gibi kupkuru olan “kuru pasta-limonata” ve içinde fıstığı, bademi ve fındığı eser miktardaki karışık çerezin yer aldığı düğün ikramları aldı.
           Geleneklerine bağlı Malatya’lı büyüklerimiz, bu işe çok kızdılar, “Yav gardaşım, ayıp degil mi? guru pastaynan da dügün mü olurmuş? Bi piloynan balcan da mı bişirememişler” Diyerek tepki gösterip bu tip düğünleri protesto ettilerse de maalesef güçleri yetmedi ve günden güne mantar gibi çoğalarak bu güne geldiler.
          Günümüzde, çok lüks düğün salonları (pardon sarayları) var artık. Ancak eskilerin çoğunda görüntü hep aynı.
          Nasıl mı?
          Kapıda zoraki bir gülümseme ve yorgun yüzleri ile düğün sahipleri karşılar sizi. Hoş geldiniz faslından sonra, kenarlarına kağıttan yapılmış süs çiçeklerinin oluşturduğu çelenkler yerleştirilmiş koridordan geçip, ne kadar erken giderseniz gidin mutlaka tıklım tıklım dolu salona girersiniz. Orkestra sazlarının yerleştirildiği küçük bir sahne ve önünde çocukların koşuşturduğu, annelerin çocukların kollarından yakalayıp masalarına götürmeye çalıştığı bir pist ve korkunç bir uğultu ile karşılaşırsınız.  
        Masadan vazgeçtim sandalye bulmak için çaba sarfeden misafirler, ağlayan çocuklar, birbirini duymakta güçlük çeken, düğünde-cenazede ancak görüşen akrabaların birbirlerine  seslerini duyurma çabaları, en iyi açıyı yakalamaya çalışan gündüz dükkanında akşam burada ekmeğini kazanmaya çalışan foto şipşakçı, havalandırma sistemi olmadığı için bir süre sonra terlemekten bunalan insanların ter kokusu, takı töreni için girdiği kuyrukta takacağı bileziği herkesin gözüne sokmaya çalışan akraba hanımların çabası, kapı önünde babalarından gizli sigara içip kızları kesen gençler, “Tüm çiftleri dansa davet ediyoruz” anonsu ve pistin hıncahınç doluşu, masa altlarında meyve suyuna votka karıştırıp eşe dosta ikram eden ağır abiler, damat havası, oyun havası, kasap havası velhasıl her türlü havanın bol olduğu lakin solunan havanın gitgide azaldığı bir ortam. 
       İşte gelin ve damat geliyor hadi alkışlayın anonsu ile patlayan konfetiler ve havai fişekler arasından alkışlarla salona giren gelin ve damada eleştirel bakışlar ve ilk dans...ve yine alkışlar...
         “Süzülen gelin” profilinden dans eden gelin profiline geçiş.
         Yeni evli çiftlere mutluluklar diler, yine bekleriz anonsuyla düğünün bitişi.
         Kızmayın bana ama ben hala eski kafadayım. 
         Ne yapayım eski düğünlerimi özledim.
         Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına.