dore okulları
Malatya
02 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.49
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2420.4
  • BIST
    10045.74
  • BTC
    57788.56$

 “GÜRKAN, TELEFONLARIMA ÇIKMIYOR”

28 Ekim 2019, Pazartesi 07:03

 

SESLİ MAKALE

 

Baştan söyleyeyim. 


Başlıktaki söz bana ait değil.

Kime ait olduğunu aşağıdaki notlarımı okuyunca görecek ve “Yok artık...” diyeceksiniz.

Geçtiğimiz hafta Muhtarlar Günü vesilesiyle Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, yemekli bir toplantıda muhtarlarla buluşmuştu. Toplantıya her mahalle muhtarı gibi, Hoca Ahmet Yesevi Mahallesi Muhtarı da katıldı. Muhtardan(!) sayıldığı için o toplantıya katılan Hoca Ahmet Yesevi Mahallesi Muhtarı Orhan Ünalır nezahet, nezafet ve nezaketle mahallenin sorunlarını Selahattin Gürkan'a bildirmesi için tam da güzel bir fırsat ve imkan yakalamışken, kavgayı tercih ettiği için yemeği protesto(!) etti.

Aslında bu hareket bir protesto değil bir sabotajdı. Amaç sabotaj olmasa bile acemiliğin daniskasıydı.

Sonrasında ise muhtar  ağzındaki baklayı çıkararak başladı verip-veriştirmeye. Ana hatlarıyla muhtar şöyle diyordu: “Selahattin Gürkan telefonlarımıza cevap vermiyor. Kendisinden üvey evlat muamelesi görüyoruz. Yarım kalan bir parkımız vardı. Selahattin Gürkan gelince proje yarıda kaldı.

Sözün burasında acizane ben de Muhtar'ın sözlerinin ne manaya geldiğini bir kaç maddeyle aktarayım:

  • Selahattin Gürkan işini gücünü bırakıp bizden telefon beklesin.

  • Ben sorunun veya sorunların çözülmesi için Malatya Büyükşehir Belediyesi'nde tavzif edilen hiçbir daire başkanını veya diğer yetkilileri tanımıyorum. Ondan dolayı direkt Selahattin Başkanı arıyorum.

  • Park yapılan yerin özel mülkiyet olduğunu “gizliyorum”. Bunu da “üvey evlat muamelesi” tabiriyle yaptığım uyanıklığı kamufle ediyorum.


Muhtar efendi!

Evvela: Davet edildiğin yere ya gitme veya gidince ev sahibinin izni dairesinde hareket ederek ağırlığını muhafaza et.

Keza: Özel mülkiyete park talebinde bulunana “Ret” cevabı vermek “Üvey evlat muamelesi yapmak” değil, bilakis kamu zararının önüne geçmektir.

Hakeza: Bana göre telefona cevap verilmemesine ve üç aydır randevu talebine olumlu dönüş yapılmamasına müstahaksın. Çünkü, yaptığın sabotaj girişimine bakıldığı zaman, sen Hoca Ahmet Yesevi Mahallesi'ni temsil edecek “ilmi siyasete” ve “dirayete” sahip biri değilsin.

NOT: Yukarıdaki bilgilerin bir kısmını işim gereği temin etmeyi başardım. Daha geniş bir bilgi gelirse onu da neşrederim inşaallah. Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın konuyla ilgili resmi cevabının takipçisi olacağımdan da kimsenin şüphesi olmasın. 

 

ALİ KAZGAN İLE İLGİLİ İZLENİMLERİM...

Geçtiğimiz hafta Akçadağ Belediye Başkanı sayın Ali Kazgan ile yaptığımız röportaj bir hayli ses getirdi. Çokça telefon ve tebrik mesajı aldım. Sayın Kazgan'ın açıklamalarını “Cesurca” diyenlerin sayısı bir hayli fazlaydı. İşte Ali Kazgan hakkındaki izlenimlerim:

     -AK kadroda kendisini kızağa alanlara çok öfkeli olduğu halde “itidal-i dem-i” asla terk etmiyor.
      *

     -İntikam soğuk mezeye benzer ve soğuk yenilir felsefesini düstur edinmiş.
      *

     -Sabırlı bir kişiliği var.
      *

     -Genel sekterlik yaptığından ötürü Malatya'yı avucunun içi gibi biliyor.
      *

      -Akçadağlılar ile yakaladığı sinerji rüzgârını daha geniş alanlarda devam ettirme gayretinde…
 

KIYMET BİLMEYEN BİR YÖNETİM Mİ VAR?..

Geçtiğimiz hafta Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Malatyamız için çok önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı. "Aselsan Malatya Sanayisi ile Buluşuyor" başlığıyla düzenlenen sohbet/konferansa Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün katıldı. Bünyesinde teknopark, mühendislik fakültesi ve organize sanayi meslek yüksekokulu bulunan İnönü Üniversitesi yerine, konferansın Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nde düzenlenmesi ise dikkat çekiciydi. Bu konuyla alakalı olarak Turgut Özal Üniversitesi Rektörünü tebrik etmek isterim.

Lakin bu konferanslar dizisinde maksat, şehrin sanayisi ile Aselsan'ı bir araya getirmektir. Malatya'dan birkaç firmanın Aselsan'a tedarikçi olabilmesi için çaba göstermek gerekir. Canlı yayınlar, bülten ve sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve/veya yönetim kurulundan kimse programda yoktu. Keşke program Üniversite-TSO işbirliği ile düzenlenseydi. Böylece çok daha verimli olurdu diye düşünüyorum. Ya birileri bilinçli olarak Ticaret ve Sanayi Odası'nı programdan uzak tuttu. Ya da Ticaret ve Sanayi Odası'nın bu tür konferansların kıymetini bilen bir yönetimi yok.
 

KORKULU RÜYALAR GÖRMEYE DEVAM EDECEKLER!..
Geçtiğimiz hafta FETÖ'cü hainler bayram etti. Mahrem telefon görüşmelerini izansız ve insafsızca dinlemelerine ve akabinde gelen kumpaslara darbe vuran, bir ismin kızağa çekildiğini düşündükleri için bayram ediyorlardı.  FETÖ'cü hakim ve savcıları sorgulayan ve özellikle de Tahşiye Kumpası mağdurlarının yanında bir tavır sergileyen HSK Teftiş Kurulu Başkanı sayın Yunus Nadi Kolukısa'nın “kızağa” çekildiğini düşünüyorlardı. Bilmiyorlar ki önümüzdeki aylarda daha önemli konuma gelecek olan Yunus Nadi Kolukısa, FETÖ'cü hainlerin korkulu “rüyalarının” sebebi olmaya devam edecek.


PENSİLVANYA'DAKİ ŞARLATAN GELDİ BİR AN GÖZÜMÜN ÖNÜNE!..
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada gezinirken kendisini “cesur yürek” olarak tarif eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Veli Ağbaba'nın ateşli konuşmasına denk geldim. Meclis kürsüsünde, devletin terör örgütü PKK ile işbirliği yaptığını vurgulayan Veli Ağbaba akabinde “Şöyle yapanın Allah belasını versin, böyle yapanın Allah belasını versin” diyordu. Bir an, FETÖ'nün başındaki hainin beddua seansı gözlerimin önüne geldi. Hemen Veli Ağbaba'ya odaklanarak “Kaçak otel yapanın da Allah belasını versin.” Demesini bekledim… 

Beyhude bir bekleyişti benimki. Bir türlü duyamadım “Kaçak otel” iddiasıyla ilgili herhangi bir kelam...

 YUNUS BAŞKAN'A DAİR!..

Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD)'nin 14. Genel Kurul Toplantısı, önceki gün İstanbul'da gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş'ın güven tazelediği genel kurulla ilgili izlenimlerimi sonraya bırakarak, sayın Yunus Akdaş'la ilgili izlenimlerim hakkında bir kaç kelam etmek isterim. Yunus Başkan, 2001 Haziranı'nda devraldığı Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bugüne kadar lâyıkı veçhile yerine getiren bir isim. O günden itibaren onlarca-yüzlerce başarılı projeye imza atmış biri olan Yunus Akdaş'ın, aradan geçen zaman zarfında heyecanını kaybetmeden devam etmesi ise ona olan güveni daha da artıyor. Siyaset üstü duruşuyla, MİAD'ın çalışmalarındaki işbirliklerinin daha sağlam temeller üzerine oturtmasına sebep olan Sayın Yunus Akdaş ve ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. 

1_525

KESKİN'İN ASKER SELAMI!..

Herkesin malumu olduğu üzere, Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı Şevket Keskin'in dili bir hayli sivridir. Bu sebepten dolayı da bir çok kişinin hedefinde olan bir isim. Özellikle Malatya eksenli ve kendilerini dindar addeden bir grubun hiç de hazzetmediği Şevket Keskin'in yapacağı en ufak bir gaf bile gündem olacaktır. Yukarıdaki fotoğrafı gören malum grubun tepkisi hemen hemen şöyle olacaktır: “Ey Şevket Keskin! Meşale'ye Şelale diyeceğine, toplumu değerleriyle yargılayacağına veya gelişi güzel Malatya siyasetini eleştirip kendine gündem yapacağına önce kendine bak. Git askere de selam nasıl verilir, onu öğren.


Selam ve dua ile
Fiemanillah