Malatya
17 Haziran, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.84
  • EURO
    35.17
  • ALTIN
    2451.8
  • BIST
    10471.32
  • BTC
    65747.01$

Hristiyanlar ve Müslümanların doğa olaylarına karşı bakışındaki ilginç benzerlik

26 Mayıs 2024, Pazar 09:16
Hristiyanlar ve Müslümanların doğa olaylarına karşı bakışındaki ilginç benzerlik

1 Kasım 1755 tarihinde Portekiz’in Lizbon kenti açıklarında Richter ölçeğine göre 9 şiddetinde bir deprem oldu ve Lizbon şehrinin nerdeyse yarısı haritadan silindi, devamındaki tsunami ve yangınlarda 100 bine yakın kişi öldü. Bu felaket üzerine Kilise ve Hristiyan mezhepleri, Tanrı’nın bu deprem ile Hristiyanları cezalandırdığını ileri sürdü. Hiç kimse bunun Allah’ın koyduğu bir sistem dahilinde bir doğa olayı olduğunu söylemedi. Maalesef ki bu gerçeği, ateist ve deist filozoflar dile getirdi, fakat onlar da Tanrı’yı tamamen devreden çıkardı. İfrat ve tefrit Avrupa’yı kasıp kavuruyordu o yıllarda… Bir taraf (dindar Hristiyanlar) hurafenin ve batıl inançların dibine vururken, aklı ve bilimi önceleyen “Aydınlanma” döneminin azgın ateistleri ise Tanrı’yı ve metafiziği tamamen yok sayıyordu. 
Günümüz İslam coğrafyasına baktığımızda sanki tarih 265 yıl sonra tekerrür ediyor;  deprem, çığ, salgın gibi doğal felaketler karşısında dindar Müslümanlar, Allah’ın bu felaketlerle bizi (dindar Müslümanları) cezalandırdığını ileri sürüyor. Yüce Allah, kâinatı yoktan var ederken dünyanın kıyamete kadar sürecek olan kanunlarını da yaratmıştır. “Cezalandırma” ya da “mükâfatlandırma”  açısından değil bu kanunlara karşı aklı ve bilimi kullanarak yaşamak ve tedbir almak icap ederken, Hristiyanların batıl inançlarını tekrar eder gibi meseleye mistik açıdan yaklaşmak doğru mudur? Depremin olduğu fay hatları üzerinde yerleşim birimi kurmazsınız olur biter. Böylece sünnetullaha uygun yaşamış olursunuz. “Cezalandırma” tahakkuk etmez.   Allah’ın koyduğu kanunlar çerçevesinde cereyan eden doğa olaylarına karşı yaklaşım ne Hristiyan batıl inancı gibi ne de ateist filozoflar gibi olmalı… Allah bu kanunları koymuştur, biz de aklı ve bilimi kullanarak buna göre yaşamalıyız. 
Hepsi bu. 
(Kitap: Cadı Kazanı, Avrupa Aydınlanmasının Unutulmuş Radikalizmi, Philipp Blom, Sel Yayınları, Sayfa 129, 130)

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.