dore okulları
Malatya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2413.8
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66323.1$

İhsan'a Layık Koca Millet!..

19 Nisan 2023, Çarşamba 21:40
İhsan'a Layık Koca Millet!..

İhsan’a layık Koca millet mi, yoksa İhsan Koca, millete layık mı!? Diyeyim bilemiyorum. 
Öncelikle Sayın İhsan KOCA! Sizi tebrik ederek yazıma başlamak istiyorum. Çünkü siz, bu milletin hak ettiği yegâne siyasetçi ve milletvekili adayısınız. Demirel altı defa gitti yedinciye geldi, sizinse  daha dört etti!. İyi bir politikacısınız, hakkınızı teslim etmek lazım. Artık size vekilim diyebilirim. Ama Şımarmayın ha.:)

Vallahi, billahi, tallahi sizi kıskanmıyorum, asla haset etmiyorum, yerinizde gözü olanın da gözü çıksın. Helal olsun size. Başardınız… Azimsiz, gayretsiz ve çabasız başardınız. Başkaları da zamanında aynı taktiği uygulayıp milleti ters köşe yapmıştı!. Sonunda bir kısmı burada hesap verdi, diğer kısmı da ahirette hesap verecektir. Herkes altından kalkabileceği kadar vebale girsin!. 

İnsanlar kamunun, milyonların hakkının olduğu yere talip olmaya cesaret edemezler!. Yarım asırlık ömrümde bir defa aday adayı oldum. Eğer aday yapılırsam bana bir kurban, yapılmazsam da iki kurban düşer dedim. Birincisi benim istediğim, ikincisi ise Rabbimin benim için istediğidir dedim. Şüphesiz Rabbimin benim  için dilediği daha önemlidir!. Ankara’da, Ak Partide, bir çok partide, siyasette, etkili yerde ve etkin milletvekillerinde hâlâ o kadar çok dost ahbabım var ki, şartları zorlasaydım bugün çok farklı konumlarda olabilirdim. Aday adaylık müracaatında bulunurken her şeyi elimin tersiyle itercesine ağzımdan şu cümle çıkmıştı:
“Referansım Allah’tır” O dilerse olur, deyip Rabbimden hayırlısını istemiştim. Türkiye ayağa kalkmıştı. Malatya’daki AKP’liler de ayağa kalktılar. Onlara da yalan kurgular üzerine gün doğmuştu!. Referansı torpil olarak algılayan bir toplumuz ya!. Vay Allah senin torpilin mi!?. Sen ne içtin de böyle diyorsun!?. Aklınıza gelmeyecek milyonlarca haber ve paylaşım yaptılar. Benim açımdan maksat hasıl olmuştu. Ak Parti İl Teşkilatı, sen Bilbordlara çıkmışsın, katalog basmışsın vs dediler. Oysa referansım Allah’tır sözü sadece ağzımdan çıkmıştı ve Facebook profilimde yazılıydı, hâlâ da yazılıdır. Çünkü referans; kıstas, ölçüt, kural, baz, delil demektir. Yoksa Türkiye’de Ekonomide “Referans Gazetesi” herhalde torpil gazetesi değildir!.

Diyeceğim şudur ki; Günah işlemek isteyen öğrencisine, çakmağı yak parmağını koy üstüne, dayanabileceğin kadar günah işle diyen hikmet ehliyle hemhal olduk, elhamdülillah. Dünyalık hırsımız yoktur. Siyasi bir hesabımız da yoktur. Allah’ın bizim için dilediği mutlaka olacaktır. O Allah imanımızı korusun, bizden razı olsun, huzuruna mümin olarak gidelim yeter!.

Sayın Vekilim!
Allah size bunu yazmıştı ki bugün listenin ikinci sırasındasınız ve inşaallah meclise tekrar gideceksiniz. Bu sizin kaderinizdir, yani külli iradeyledir. Bu kaderin tecellisinde ise cüzî idare rol oynar. Bugün olduğunuz konum Allah’ın bildiği, yazdığı ve zamanı gelince de tecelli eden alın yazınızdır. Ancak kişi, kendi iradesiyle Allah’ın kendisine yazdığını ya helal eder, ya da haram!. 
Mesela; Birisi bir milyon lirayı çalıp yese, bu onun rızkıdır. Şayet hırsızlık yapmasaydı yine o bir milyon liranın sahibi olacaktı. Ama o, Allah’ın ona yazdığı rızkı haram etti ve suçlu oldu.
Yine insanın ömrünü belirleyen Allah’tır. Allah bir insana 44 yaş taktir etmişse, eceli geldiğinde kurşun ile öldüğü zaman Allah’ın külli kaderi tecelli etmiş, ama katil iradesiyle bu külli kaderin tecellisinde rol oynayarak suç işlemiştir. Allah’ın yazgısının kulun iradesiyle tecelli etmesi insanı günahsız yapmaz!. Kader dediğimiz şey böyledir. Sayın vekilimiz de İmam Hatipli olduğu için bunları kendisine hatırlatmanın faydalı olacağını düşündüm.

Şayet süreçte her şey hak ve usulüne uygun helal bir şekilde olmuşsa, tecelli eden külli kaderle ikramını almıştır. Yok alavere dalavere işlerle olmuşsa da yarın hesabın kendisine sorulacağını iyi bilir!.

Gelelim bu millete;
Yüce Allah; “Bir kavim kendi kendisini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez” buyurmaktadır. 
Peygamberimiz s.a.v. de; “Nasılsanız Öyle yönetilirsiniz” buyurmaktadır.
Cumhurbaşkanımız bas bas bağırıyordu; “Bana Ömerleri bulun getirin” diye!.
Demek ki aramaya çıkanlar sizi bulup getirdiler. Millet sizin gibi Ömerlere layık ki, Allah da sizi onlara başkan ve vekil etti. Sonunda Rabbimizin kaderine boyun eğip razı oluyoruz. “Allah takdir etti ve dilediği oldu” diyoruz. 

Sayın Vekilim! 
Sen şimdi dön, yerine vekalet eden zata biraz siyaset öğret!. Biraz politika öğret!. Çingeneyi vali yapmışlar, önce babasını astırmış!. Ona böyle yapma de. Çok toy olduğunu hatırlat. Daha vekilsin asil bile olmadın de!. Hatta asil olamayacağını, süreci yürüttüğünü, yerine başkasının gelebileceğini söyle!. Ama kafandaki ismi tabi ki söylemezsin!. Yok yok söyleme!. Adamın hayallerini yıkma! O da biraz eğlensin, tadını çıkarsın!. Ona, siyaset bir şey yapmadan nutuk atmak değildir de!. Daha hiç bir şey yapmamışsın, yenisin, millet senin adını yeni duyuyor. Kendini Cumhurbaşkanıyla birlikte anma hemen!. Kendini örnek ver!. Kimseyle sidik yarışına girme de!. Klavye kahramanı olma!. Yarın kapının neresinde olacağın belli değil de!. Pütürge’de söylenen kürtçe meşhur bir söz vardır, onu hatırla de!. Sen bilemezsin o sözü, ama o bilir!…

Bir de şu hikâyeyi kendisine söyle:
İki tavuk çarşıda gezerken biri diğerine, kardeeeş! Bak şu çift sarılı yumurtalar benim ha demiş. Öbürü de boş versene, kocam dedi ki “üç kuruşu fazla olsun diye kıçını yırtmana gerek yok.”

Velhasıl, İl Başkan vekiline şunları da eklersen bizim adımıza iyi olur:
Ters şeritten giden şoföre göre herkes ters yoldadır. Bizim yolumuz da, safımız da, tarafımız da bellidir. Zigzag yapmadık, yapmayız. Sadece yanlışa doğru demeyiz, kötüyü alkışlamayız!. Kimse ile belden aşağı uğraşmadık, uğraşmayız da!. Belden aşağı bildiklerimizi yazarsak, şu ortalıkta dolaşan siyasilerin çoğu kaçacak delik arar, Malatya’da milletin içine çıkamazlar!. Kimsenin günahı bizi ilgilendirmiyor. Üstelik günahı örtmek, hatayı kusuru affetmek dinimizin emridir. Herkesin gizli işlediği ve hesabını Allah’a vereceği şeyleri yazmak doğru değildir. Çok şükür yazacağımız o kadar çok şey var ki, ölünceye kadar yazsak bitiremeyiz!. Kimsenin günahıyla ne kalemimizi, ne de sayfamızı kirletmeyiz. Yanlışa karşı çıkarız. Kamunun hakkını koruruz. Doğruyu zamanında ve her yerde savunuruz. Allah’tan başka kimseden de korkmayız!. Doğru bildiklerimizi söyleriz. Dünya bir araya gelse kimse bize Allah’ın istemediği bir zararı veremez. Yine dünya bir araya gelse Allah’ın bize yazmadığı bir şeyi kimse veremez. “Kalem kalkmış, mürekkep” kurumuştur…

Bizler, hem siyasi, hem de islami davası uğruna bedel ödeyenleriz. Karşılığını sadece Rabbimizden bekleriz. Dünya isteyenin olsun, bize ahiret lazım. Kaldı ki elhamdülillah Rabbimiz dünyamızı da cennet gibi etmiş, kendisinden başka kimseye muhtaç etmemiştir.

Haydi Sayın Vekilim, şimdi Malatya zamanı. Malatya’ya ve Malatyalıya hayırlı ol. Onlara layık ol. Onlar gibi ol. Rabbim yolunu açık etsin. Seni ıslah etsin. Sana rahmet etsin…  

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.