dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2438.7
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64641.34$

İlk günkü aşkla...

14 Ekim 2015, Çarşamba 13:54

Kasım'a 15 kala, Türkiye'deki gelişmelere bakınca aslında her şeyin yıllar önce yazıldığını, sadece oyunun bugün sahnelendiğini görüyoruz. Yeniden yazmaya ne hacet!. Bir çok senaryoya gebe olan Kasım ayı, hayat kadar önemli, ölüm kadar acı bir ay olacaktır.

Bugün Ankara'nın göbeğinde patlatılan bombalarla, hunharca katledilen kardeşlerimizle her şey apaçık gün ışığı gibi ortaya çıkmıştır. Daha fazla teferruata girmeye, ikna olmak için başka delil aramaya gerek yoktur!. Dağında terör olanların mutlaka bir gün bağında da olacaktır.

7 Haziran seçimlerinden beri, muhalefet oturmuş adeta yağdır mevlam ölüm diye dua etmektedir. Açıklamalarına bakınca her gün nerede bir patlama olacak, nerede bir ölüm haberi gelecek ki, ülkeyi itibarsızlaştırsınlar, hükümeti vursunlar, Ak Partiyi eleştirsinler!... Vatan, millet, istikrar, geleceğimiz, itibarımız, güvenliğimiz, çocuklarımız, milli ve manevi değerlerimiz onlar için hikaye!. Her gün yanı başımızdaki Suriye'yi gösterip iç savaşa gidiyoruz naralarını atarak seçime giden zihniyet ile Suriye'de kardeşlerimizi katleden zihniyet arasında sadece mekan farkı fardır. Ölüm gelmeden bizi ölümle terbiye etmeye çalışan, güvenliğimizi tehdit eden siyasetçilerin yeri, siyaset tarihinin tozlu raflarıdır. Onlara bu ülkeyi teslim etmektense o günleri görmemek büyük bir nimet olsa gerek!...

Dün kimse, bugünde aynıları ülkemize yeniden Madımak olaylarını yaşatmak, Başbağlar katliamını yapmak istiyorlar. Kardeşi kardeşe kırdırmak, sağduyumuzu ortadan kaldırmak, yapılan köprüleri yıkıp kardeşlik bağlarını koparmak ve bizi birbirimize düşürmek, güven ortamını bozup, bizi birbirimizin eliyle öldürtmek istiyorlar. Meselenin bir seçim meselesi, bir Ak Parti meselesi yada iktidar meselesi olmaktan çıktığını herkes görüyor. Mesele ülkeyi yeme meselesidir. Yedi başlı canavar diş bilerken, eskiden yedi düvel, bugün yetmiş düvel sırada beklemektedir.

Hal böyleyken gün, adaylara takılma ve sorgulama günü değil, haddini aşanlara sandıkta haddini bildirme günüdür.
Gün, küçük hesap yapma değil, büyük beladan çıkış yolu arama günüdür.
Gün, ülkeyi satmak, canımıza kastetmek isteyenleri bertaraf etme günüdür.
Gün, haddini aşmış, pervasızca açıklamalarla, insanların kanıyla ülkeyi kaosa sürükleme arzusu tavan yapmışlara haddini bildirme günüdür.
Gün, aslında sevinç zarflarında bize taziyelerini sunan dünyanın sevincini kursağında bırakma günüdür.
Gün, gürültüyle patırtıyla, boş vaadlerle geleceğimizi karartmaya aday olanları yolumuzdan defetme günüdür.
Gün, bütün umudunu bize bağlamış mazlumlara, ümit var olunuz, sizinleyiz deme ve onlara ışık olma günüdür.

Bu millet tarih boyunca bu ülke üzerinde oynanan oyunları biliyor. Geçmişte kime ne yaptıklarını, kimi ne ile yargılayıp darağacına götürdüklerini biliyor. Aynı günleri yaşamamak için, hep birlikte el ele vererek oynanmak istenen oyunu bu millet bozacaktır inşaallah. 1 kasım sabahı kalktığımızda ellerimizi Rabbimize açarak ülkemiz, milletimiz ve İslam alemi için dua ettikten sonra sandığa gittiğimizde bilelim ki, geleceğimizi oyluyoruz. Bugün bana bu tercih verilmiş, yarın verilmeyebilir düşüncesiyle, hesabı Allah'a vereceğimizi unutmadan, yürekten inanarak oyumuzu kullanıp sonucunu Yüce Allah'a bırakalım.

Zira 1 Kasım;
Geleceğe uzanan bağımsızlık yoludur.
Olmak yada olmamaktır.
İstikrar, güven ve emniyettir.
Terörden temizlenmektir.
90 artıda skoru korumak, hatta gol atmaktır.

Onun için;
Sadece ilk günkü aşkla değil, ilk günkü şevkle, ilk günkü heyecanla, ilk günkü samimiyetle, ilk günkü doğrulukla, ilk günkü sevgiyle, ilk günkü saygıyla, ilk günkü kucaklamayla, ilk günkü kardeşlikle, ilk günkü saflıkla, ilk günkü temizlikle, ilk günkü masumiyetle, ilk günkü hedeflerle, ilk günkü amaçla, ilk günkü birlik ve beraberlikle, ilk günkü arzuyla ve öncesinde bu millete yaşattıklarını hatırlayarak, yeniden şahlanarak, büyük bir kararlılık, azim ve gayretle, tarihin şanlı sayfalarında destan yazan, yeniden tarih yazmaya talip olanları tercih edelim. Hele sıkıntıyı önce atlatıp, gemiyi karaya ulaştıralım, sonra hesabı sormak kolay olur. Önemli olan bugünü kazasız ve hasarsız atlatmaktır. Çünkü bugün su geminin içerisindedir!.

Unutmayalım ki; 1 Kasım'da ya bizim için yıllar önce yazılan senaryoyu oynayacağız onlar seyredecek. Yada kendi geleceğimize biz karar vereceğiz!...
Fi Emanillah…
Ebuzer AYDIN / [email protected]
Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni