dore okulları
Malatya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.59
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2414.4
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66185.2$

İRAN ve SON OLAYLAR... 

06 Ocak 2018, Cumartesi 12:08


- İran'ın nasıl bir devlet olduğunu, dinini, siyasetini, duruşunu, bize bakışını, Osmanlı ile olan diyaloglarını hepsini çok iyi biliyoruz. Bilmeyen İran virüslü mecusiler varsa, tarihi okuyup öğrenebilirler. Burada mutabık kalalım. 

- İran ne zaman Amerika ve İsrail ile restleşmişse, o tarihe kadar dünyada yapılan tüm savaş mühimmatı islam aleminin başına yağmıştır. İlk denemelerini bizim üzerimizde yapmışlardır. Son kırk yılın canlı şahidiyim. 

- İran'ın, milletin sokaklara çıkıp açız diye bağırmasının arkasında ABD, İsrail ve Suudi Arabistan var demesi, kimlerle işbirliği içerisinde olduğunu gösterir. Kimlerle düşman olduğunu değil... İran, sadece ekibine yeni bir devlet eklemiştir. Eskiden Suudi Arabistan ile sorunlulardı. Onuda son zamanlarda ABD ağabeyleri sayesinde hallettiler... 

- Bugün Suudi Arabistan devleti, (halkını tenzih ederim) İsrail'in en büyük müttefiği ve hamisi durumundadır. Suudi Arabistan'da İsrail aleyhinde konuşmak yasaktır. İran ise ezelden beri İsrail'in dostu, hamisi ve müttefiğidir. Lübnan Hizbullahının temel görevi, İsrail'i korumaktır... 

- İran ne zaman islam aleminin gözünde kan kaybetse, gerçek yüzü görünmeye başlasa, İsrail'e diplomatik sert mesajlar yollar. Hatta İsrail'i haritadan sileriz der. Sonra döner bütün savaşlarını müslüman halklarla yapar. Bugüne kadar bir sapan taşı bile atmamıştır İsmail'e doğru, atmaz da... 

- Dünya artık eski dünya değil. Dünya artık beşten de büyük!. Yapılan her şey aynı anda herkesin cebinde. Suriye savaşı, İran'ın 1400 küsür yıllık islam düşmanlığını gün yüzüne çıkarıp tescilledi. İran dünyada yapayalnız kaldı. Hani ABD ve İsrail ile de düşmanlar ya!!!. Şimdi bunu telafi etmenin yolunu arıyorlar, fakat yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. Suriye'de katlettikleri yüzbinlerin ahı onları bırakmaz. Molla rejiminin sonu yaklaşıyor... 

- Türkiye'nin İran'daki olaylarla ilgili tutumuna gelince; Türkiye hiç bir komşusunda kan akmasını istemez. Fırsatları kollamaz. Kimseyi düşmanı olarak görmez. İş başa düşerse de, nerede öleceğini veya öldüreceğini çok iyi bilir. İran'ın bize kardeş olmadığını da bilir. İstanbul'un 3. köprüsüne Yavuz Sultan Selim isminin verilmesini protesto eden gezici vandalların arkasında kimlerin olduğunu, bunlara yeni bir Yavuz gerektiğini de iyi bilir. Ama savaş halinde değiliz onlarla. Suriye'deki ateşin sönmesi için devlet erkanı bir araya gelmiştir. Aramızda muhabbet yoktur. 600 yıllık Osmanlı tarihimize baktığımızda tüm dünya ile kaç defa, sonra İran ile kaç defa savaştığımız, bütün istatistikleri göz önüne getirir. 

- Bazı televizyonlarda İran denilince ağzının suyu akan mecusi köpeklerini görebilirsiniz. Ama emin olun, onların bu toplumda karşılığı yoktur... 

- Beni şaşırtan ise; 

Her salataya maydanoz olan, her şeyi bilen, dün dinimize söverken hafızalarımıza nakşolunan, medyada jöleli, bürokraside maalesef Sayın Cumhurbaşkanımızın başdanışmanı olarak bilinen birinin TRT HABER kanalında "Derin Analiz" programında, İran'da olan olayları 15 Temmuz darbe girişimi  ile aynı göstermesi oldu. Belli ki bu adam 15 Temmuz'un ne olduğunu bilmiyor, bilmez de!. Bilmesini de beklemiyorum. O gün nerede olduğu bilinse sanırım faydalı olabilir!.  Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın içerdeki yaveri gibi ne zaman anlaşılacak, onu bekliyorum... 

- İran, yani Şia, yeryüzünde Yahudilerin eşşeğidir. Biz, tarih kitaplarında böyle okuduk ve alimlerimizden böyle duyduk... 

- İran olayları, insanların daha fazla araştırma yapmasına sebebiyet verecektir. Mesela İran'da ne kadar Yahudi var, kaç yüz milyar dolar Yahudi sermayesi var, ne kadar havra var, ne kadar cami var. Mesela başkent Tahran'da cami var mı yok mu sorularına cevap arayıp bulacaklardır... 

- Bu olayların arkasında ABD olsaydı, herhalde Şia inancının başkenti Meşhed'de başlamaz, başka bir ilde başlardı!... 

- İran, ABD ve haçlılar açısından Ortadoğu ve islam alemi üzerindeki emelleri için tek anahtardır. Bu anahtarı hiç kaybetmek isterler mi!?.  

- Gidin bakın, bastırılan bölgelerde mutlaka Amerikan istihbaratı ve yardımı vardır. Ama meydanlarda hâlâ ABD ve İsrail ile restleşmeleri görürsünüz!... 

- Eğer bir ülkede yanan ateşe bir tweet ile destek olunuyor ve yetiyorsa, buna inanan mutlaka saman yiyor demek ki!. Başka bir gıda yemesi düşünülemez!. Ha, arada bir arpa da yiyor olabilir!... 

- Bir tweet, sadece bir tweet!!!. Nasıl da aldatıyorlar insanları!?. Sizde buyurun inanın!... 

- Size bir hikâye anlatayım: 

Hitler ile Stalin bir araya gelip 3. dünya savaşını çıkarma üzerinde beyin jimnastiği yaparken, stratejilerini en iyi şekilde anlayacak ve anlatacak bir gazeteciyi de çağıralım demişler. Adam gelmiş, engelleri aşa aşa en son toplantı salonuna girmiş. Karşısında iki kişi var, biri Hitler diğeri Stalin. Demişler ki gazeteciye; Şimdi üçüncü dünya savaşı çıkarma stratejisini konuşuyoruz. Bu savaş çıkarsa kırk milyon insan ölecek. Birde bisiklet süren adam ölecek!.  

Gazeteci hemen atlamış, efendim neden bisiklet süren adam ölsün!? demiş. Hitler dönmüş Stalin'e; Ben sana demedim mi herkes bisikletli adamın ölümünü konuşacak, kimse kırk milyon insanın ölümünü konuşmayacak!!!... 

- İşte İran, işte ABD işte İsrail... 

Buyurun TRUMP'IN tweet'ini siz değerlendirin... 

 

Fi emanillah... 

 

Ebuzer AYDIN 

 

Doğruları kaleme yazdırmayan kol, vücutta fazlalıktır. Bu nedenle; 

 

"Ey kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"