Malatya
12 Eylül, 2025, Cuma
  • DOLAR
    41.32
  • EURO
    48.57
  • ALTIN
    4859.2
  • BIST
    10.383
  • BTC
    115653.41$

Katar'da Zirve: Ya İlişkileri Kesin Ya Da Susun!

12 Eylül 2025, Cuma 08:10
Katar'da Zirve: Ya İlişkileri Kesin Ya Da Susun!

Katar’ın Başkenti Doha'da  14-15 Eylül’de, yarın ve Pazartesi günü Arap İslam Zirvesi toplanıyor. Bu toplantı, sadece bir diplomatik buluşma değil; ümmetin vicdanı, onuru ve geleceği açısından tarihî bir imtihandır.

Bugün ümmetin önünde iki yol vardır:
Ya Amerika ve İsrail’e karşı ciddi bir tavır alınacak, ya da yine boş kınama bildirileriyle zaman geçirilip halkın gazı alınacaktır.

Eğer zirvede;
İsrail ve Amerika ile tüm diplomatik ilişkiler kesilir,
Hava sahaları ve limanlar kapatılır, ticaret dondurulur,
Büyükelçiler geri çağrılır, onların elçileri ve konsolosları gönderilirse,
işte o zaman bu zirve ümmet için bir dönüm noktası olur.

Ama eğer kararlar sadece “kınama” ve “endişe beyanı” ile sınırlı kalırsa, bu sadece Amerika ve İsrail’in planladığı bir tiyatrodan ibarettir. Çünkü bugüne kadar alınan kararların hiçbiri gerçek adımlara dönüşmedi.

Tarihî Dersler
Unutmayalım ki, İslam tarihi boyunca Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya sırtını dönenler, kendi başkentlerini de işgal altında bulmuştur. Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethetmesi, sadece kılıçla değil, ümmetin birlik iradesiyle mümkün olmuştu. Bugün aynı birlik ruhu nerede?

Endülüs’ün düşüşü, Şam’ın ve Bağdat’ın yıkılışı, hep aynı ihanetin ve gevşekliğin sonucuydu. Bugün Gazze yalnız bırakılmıştır. Bu yalnızlık devam ederse, yarın aynı kader Körfez başkentlerini beklemektedir.

Ekonomik Boyut
İsrail ve Amerika’ya karşı durmanın en güçlü yollarından biri ekonomidir. Petrol ve doğalgazın aktığı Körfez’den bir günlüğüne bile vanalar kapatılsa, bütün Batı dünyası diz çöker. Ama ne yazık ki Arap liderlerinin çoğu, petrol gelirlerini ümmetin onuru için değil, Batı’nın kasalarını doldurmak için kullanıyor.

Ümmetin Birliği
Gazze meselesi sadece Filistinlilerin meselesi değildir. O, ümmetin namusu, Mescid-i Aksa’nın onurudur. Eğer bu zirve bu imtihanda sınıfta kalırsa, bu sadece Filistin’in kaybı değil, ümmetin şerefinin kaybı olacaktır.

Bugün halkların kalbi tek bir noktada atıyor: Kudüs ve Gazze... Ancak yönetimler bu sese kulak tıkarsa, yarın sokakların öfkesi çok daha büyük patlamalara yol açabilir.

Sonuç olarak;
Katar’daki zirve, Arap dünyasının belki de son fırsatıdır. Ya ümmetin onuru için tarihî bir tavır alınır, ya da ümmetin geleceği heba edilir.

Şahsi kanaatimi sorarsanız, sonuç kocaman bir hiç olacaktır. Bugüne kadar gördüklerimiz bu günkü sonucu da bize veriyor.

14-15 Eylül, ya ümmetin onur günü, ya da tiyatronun yeni perdesi olacaktır. Bekleyip göreceğiz.

Fi Emanillah. 

Ebuzer AYDIN 

"Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni"