Kayısı Değil, Kıymet Yandı!
12 Nisan 2025, Cumartesi 10:17
Dün gece kar yağdı Malatya’ya. Sessizce…
Ama sabah, sessizlik bozuldu. Çünkü bağrından kayısı fışkıran dallar artık kırağı tutmuştu.
Dondu. Yandı. Gitti.
Malatya’nın en kıymetli meyvesi, geçim kaynağı, ihracat ümidi…
Bir gecede “ziraî afet”e dönüştü.
Ama asıl afet, ağaçlarda değil, kalplerdeydi.
Çünkü bu şehir, kayısıya ne kadar bağımlıysa, kudret-i ilahiyeye o kadar uzak
Kalkınma planları hep kayısı üzerine. Belediyelerin reklamları hep kayısıyla. Hatta kültürel kimlik bile kayısıya indirgenmiş.
Ama kimse sormuyor:
Peki ya kayısı yandığında biz ne yaparız?
Ekonomik kırılganlığı bir yana bırakın…
Asıl kırılma, tevekkülsüzlükte.
Biz sebebe tapar gibi tutunurken, sebeplerin yaratıcısını göz ardı ediyoruz.
“Allah’ın katındaki değerinizi artırın!”
diyor Muhammed Yusuf el-Kandehlevî.
Eğer insanın kıymeti artarsa, eşyanın kıymeti düşer.
Ama insan düşerse, eşyalar pahalılaşır.
Yani ne kadar kıymetli olduğumuzu fiyat etiketlerinden öğreniyoruz artık.
Kayısı yandı.
Ama ya kıymetimiz?
Allah katında ne kadarız?
Malatya, sadece kayısı ile değil; hikmetle, üretimle, liyakatle ve maneviyatla yeniden ayağa kalkmalı.
Aksi halde, mevsim ne olursa olsun, hep bir şeyler yanmaya devam edecek.
Kalın sağlıcakla
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Abdullah Özdeş
12-04-2025 19:05Hira tarzında hakiki manada Kitabı Kainat okunup tefekkür edilmezse olmaz asla hakiki tevekkül nesadakat ne vefa nede birlik