dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.6
  • EURO
    34.77
  • ALTIN
    2496.6
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    62159.1$

Kolukısa, tehditlere pabuç bırakır mı sanıyorsunuz?

20 Mayıs 2015, Çarşamba 14:04

Devletin en küçük birimlerine dahi bir hastalık gibi yayılmış paralelcilerin birer birer temizlendiği bir ortamda “fuatavni” gibileri, bu mücadeleyi yapanları hedef almaya devam edecek. “Tayyip Erdoğan ve arkadaşları devletin başından gitsinler de nasıl olursa olsun” mantığıyla hareket edenleri Gezi Parkı olaylarında görmüştük. Kimisi sapanlarla taş atıyordu, kimisi oradakileri gaza getirmek için tazyikli suya kendiniediyordu, kimisi de medya karşısında kendince hükümete ültimatom veriyordu. Her ne yapıyor olurlarsa olsunlar yaptıkları tek şey İsrail'e, Amerika'ya, İngiltere'ye, Almanya'ya ya da hangi bilmem ne ülkesine hizmet ediyordu.

ALLAH'A İSYAN EDENLERLE KOL KOLA GİRİP ERDOĞAN'A İSYAN ETTİLER

Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının hükümetten gitmeleri demek bu saydığım ülkeler gibi emperyalist amaçları olanların sevinmesi demekti. “Hedefe ulaşmak için her yol mubahtır” mantığıyla hareket eden bu güruh, “Erdoğan ve arkadaşları yanlış yaptı” diyerek isyan ediyorlardı. Kol kola gezmekten çekimdekileri emperyalistlerin Rab-ulAlemi'ne isyan içinde olması onlar için önemli değildi. “Erdoğan'ı devirelim de, gerisi teferruat” diye bakıyorlardı olaya.

PARALEL ARTIKLARINI TEMİZLEMEKLE GÖREVLİ İNSANLAR HEDEF TAHTASINA KONULDU

Gün oldu devran döndü, meşhur Aralık operasyonları yaşandı. Herkes kimin ak kimin kara olduğunu yavaş yavaş görmeye başladı. Devran döndü, askerlere, devlet görevlilerine ve masum insanlara zulmü reva görenler hesap vermeye başladı.
Bunların hesap vermelerini sağlayan en azından hesap vermelerini kolaylaştıran insanları hedef tahtasına koydular. Gazetelerinden, televizyonlarından ve internet sitelerinden kinlerini kusmaya devam ettiler.

Devletin en ince damarlarına kadar nüfuz eden “Paralelartıkları”nı temizlemekle görevli, vatanını-milletini, dinini-diyanetini seven isimler içinde HSYK Başmüfettişi Yunus Nadi Kolukısa da vardı. Yunus Nadi Kolukısa, paralelcilerin yaptığı zulmü ortaya çıkaran, haksızlık yapılan mazlumları ailelerine kavuşturan milyonlarca vatan evladından biridir. İşte bu insana saldırıldı. Allah'a şükürler olsun ki bu saldırı sadece sanal ortamda yaşandı. Bu saldırıyı gerçekleştiren kişi ise maalesef yine sanal biriydi. Sanal bir isimle, sanal bir şekilde ortaya attığı iddiaların bazıları o kadar büyük bir isabet kaydediyordu ki, bu sanalın devletin büyük makamlarından birini işgal eden kişilerden olduğu da söylenmişti bir dönem. Hatta bu “sanal”ın birden fazla kişi olduğu da ortalıkta dolanıyordu. Kim veya kimler olduğu bilinmeyen bu “Sanal”ınismi “fuatavni” her zamanki gibi yine acayip garaip sözler yayınladı. Korku filmlerinin fragmanlarındaki sözlere benzer bir edayla her gün her saat yeni yeni iddialar ortaya atan “fuatavni”nindünkü hedefleri arasında kim olduğu bilinmese de kimlere hizmet ettiği aşikardır.

KİME HİZMET ETTİĞİ AŞİKAR…

Sanal dünyanın bu büyük “İstihbaratçısı” dün Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan girmiş ,Yargıtay'dan çıkmış yine. Kimi kiminle birarada, kimi kiminle kol kola getirmiş bir yandan okuyor bir yandan da “Senin kime hizmet ettiğin aşikar” demekten kendimizi alamıyoruz.

Güncel adı Fetö olan Süfyani'nin“fuatavni”siYunus Nadi Kolukısa'yı hedef alarak, oturduğu villayı ve bindiği otomobili anlatıyor. Ardından da Yunus Nadi Kolukısa'ya “yaptığı zulümler yanına kar kalacak zannediyor” diyor. Bu sözlerle Yunus Nadi Kolukısa'yı tehdit etme cüretini gösteren, biri veya birileri sonuçta bu vatansever devlet görevlisinin başına bir iş gelirse, güzel bir iş yaptığını mı düşünecek?Böyle bir tehdidi savurarak Yunus Nadi Kolukısa gibi vatanseverlerin artmasının önü alınmak mı isteniyor? Ya da büyük ağabeylerinin elindekileri kaybetmesinin verdiği hırsla ne dediklerini mi bilmiyorlar? Sonuç olarak Yunus Nadi Kolukısa'lar kolay yetişmiyor. Sayın Başmüfettiş'in ve onun gibi değerli insanları böyle ucuz yollarla afişe ederek, birkaç kendini bilmez fanatiğin gaza getirilmeye çalışılmış olması da muhtemeldir. Allah korusun böyle bir durum yaşanırsa bu “fuatavni” denilen sanal isim çıkıp “Bakın ben demiştim”mi diyecek?

ŞEHİT SAVCI'YI UNUTMADIK

Sözün burasında çarpıcı bir örnek vereyim. Geçtiğimiz günlerde görevi başında şehit edilen savcımız Mehmet Selim Kiraz, kimi veya neyi araştırıyordu? Bir düşünün bakalım. Gezi Parkı Olaylarında ölen Berkin Elvan'ı vuran polisleri araştırıyordu. Çemberi iyice daraltmış son birkaç isim üzerine yoğunlaşmıştı. Yani Berkin Elvan'ı kimin vurduğu ortaya çıkacaktı. Bir anda Adliye'de iki tane terörist peyda oldu, savcı Kiraz'ın odasına daldı, sonra da “Berkin Elvan'lar ölmesin” nidalarıyla savcıyı şehit etti. Berkin Elvan'ı öldüreni bulmaya en yakın kişiyi şehit ederek, Berkin Elvan'a mı yardım etmiş oldular?

İnanıyorum ki bu tarz tehditler, Yunus Nadi Kolukısa gibi vatansever kişileri daha ziyade vazifelerini yapma hususunda şevke getirecektir.Korku, hi'le ve hud'a ve dahada ötesi ölüm ile tehditler savuran Süfyaniye Malatya'mızın değerli alimi Yusuf Selami hocanın Kur'an'dan çıkarttığı şu tespitle cevap vermek lazım:"Ölüm eğer tesadüf olsaydı, o tesadüfün tesadüf etmediği biri olurdu. Demek ölüm tesadüf değil, emri ilahidir."

Türkiye'nin son 12 yılına damga vuran hükümetin ve onun başındaki isme düşmanlıkta sınır tanımayan “fuatavni”nin gerçek kimliğiyle ortalıkta arz-ı endam ettiği günleri görürsek, ülke olarak büyük rahatlama yaşayacağımızı düşünüyor, Yunus Nadi Kolukısa gibi vatanseverlerin sayısının artmasının cenab-ı Allah'tan diliyorum.