dore okulları
Malatya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63945.726$

MALATYA SİYASETİ, ÇİN LOKANTASI GİBİ!..

10 Ağustos 2020, Pazartesi 09:08

 

 -SESLİ MAKALE-

 

Saygı değer okuyucularım; Çin lokantaları bilir misiniz? Yuvarlak masa etrafında oturulur, bu masa dönen bir platform üzerine kuruludur. Masanın üzerinde balık, tavuk, çorba, salata vesaire vardır. Masa dönerken, herkesin önüne yiyecekler sırasıyla gelir.

 “Nereden çıktı şimdi bu Çin Lokantası?” dediğinizi duyar gibiyim.

Açıklayayım; Malatya Milletvekilimiz sayın Öznur Çalık, geçtiğimiz günlerde, yerel bir televizyon kanalında, 2023'ten sonra siyaseti bırakacağını söyledi. Ve “5 dönem Malatya milletvekilliği yapmak herkesin harcı değil” diye de ekledi.

Cumhurbaşkanlar, başbakanlar ve bakanlar çıkaran Malatya'mız maalesef  2002'den sonra ülke yönetimine damga vuracak yeni siyasetçiler çıkaramamıştır. Sebebi ise Çin lokantasındaki gibi bir siyaset arenasına sahip (!) olduğumuz içindir. Şöyle ki; bir siyasetçi, bir bakıyorsunuz il başkanı oluyor. Bir bakıyorsunuz belediye başkanı oluyor. Bir bakıyorsunuz milletvekili oluyor. Sonra bir bakıyorsunuz milletvekilliği yapmış ve siyaseten miadını doldurmuş emektarımız (!) tekrardan il başkanı oluyor.

Gelde bu işin içinden çık. Ne mümkün?

 

ÇALIK'IN SİYASİ ACEMİLİĞİ…

Malatya'nın kurt siyasetçilerinden sayın Öznur Çalık'ın sözlerini de yorumlayacak olursak; bu kelamla kendisinden beklenmeyecek bir şekilde siyasi bir acemiliğe imza atmıştır. Diyor ki; “2023'ten sonra aktif siyasetten çekileceğim.

İşte bu siyasi acemiliktir…

Çünkü Ak Parti geleneğinde Genel Başkanın iradesi vardır.
Herhangi bir siyasetçinin, milletvekili, belediye başkanı veya il başkanı olabilmesi için; veya aktif siyaseti bırakması için Genel Başkanın iradesi gerekir. Siyasetçiler de Genel Başkanın iradesine tabi olmak zorundadır. Genel Başkan “Sen belediye başkanı veya il başkanı olacaksın” dediği anda iş bitmiştir. Hangi AK partilinin haddine ki; genel başkanın iradesini yok saysın?

Mesela: AK Parti MKYK üyesi ve Malatya milletvekili Öznur Çalık, yerel seçimlerde Malatya Büyükşehir belediye başkanlığı için adaylığını ilan ettiğinde, kendisine bu sözü hatırlatıldığında; vereceği cevap “Cumhurbaşkanımız böyle uygun görmüştür.” Şeklinde olacaktır. Eee o zaman bu açıklamayı yapmanın ne gereği var?

Mamafih,

Malatya özelinde bakacak olursak; maalesef Malatya siyaset arenası aynen Çin lokantasında olduğu gibi, önce il başkanı, sonra belediye başkanı, sonra milletvekili, daha sonra tekrar il başkanı… 

Malatya'da gençlerin önünü açmak veya yeni beyinleri göreve getirmeyi düşünmek gibi bir gayret; yok maalesef.

  

RECEP BENTLİ KADAR BAŞINIZA TAŞ DÜŞSÜN!..

 Hazreti İsa'ya sormuşlar, “Ölü diriltmekten daha zor ne olabilir?” diye…

İfhamu men la yefhem (Anlamayana, anlatmak)” şeklinde cevap vermiş. Biz de malum olduğu üzere Malatyamız ve ülkemiz için hayırlı olduğuna inandığımız işlere imza atmaya gayret gösterenlerdeniz. Anlatıyoruz; anlayanlara, anlamak isteyenlere, anlamayan ve anlamak istemeyenlere…

Son iki haftada Malatyamızın, ülkemizin ve dünyanın en önemli gündem maddesi olan Covid-19 pandemisiyle ilgili yazılar kaleme alıyoruz. Milletimizi bilgilendirme ve yöneticilerimizi uyarmak adına kalem oynatıyoruz.

Son olarak soruyoruz insanlara “6 kişi bir ambulansta taşınır mı?” Çeşitli çevrelerden ilginç kelamlar geliyor. Ama hiçbirisi sorumuzun cevabı olmuyor. İşte aynı soruya karşı farklı kelamlar:

 “6 kişi bir ambulansta taşınır mı?” diyoruz…

“İl Sağlık Müdürü, Malatya'ya gelmiş en iyi yöneticilerden biri” diyorlar.

“6 kişi bir ambulansta taşınır mı?” diyoruz…

“İl Sağlık Müdürü'nün önünü kesmek mi istiyorsun?” diyorlar.

“6 kişi bir ambulansta taşınır mı?” diyoruz…

“Sağlık Müdürü ne yapsın? Millet maske takmıyor ki?” diyorlar.

“6 kişi bir ambulansta taşınır mı?” diyoruz…

“Sen kimin adına konuşuyorsun?” diyorlar.

“6 kişi bir ambulansta taşınır mı?” diyoruz…

“Sen ne yapmak istiyorsun?” diyorlar. 

En sonunda ben de sayın Öznur Çalık'ın bedduası(!)yla diyorum ki; “Recep Bentli kadar başınıza taş düşsün…”

TAŞHORAN'A VAR DA, TEZE CAMİ'YE NİYE YOK?

 Çocukluğumdan beri hayalim olan Ayasofya Camii'nin açılışı birkaç hafta önce yapıldı. Bütün dünyada büyük yankı uyandıran bu açılışta emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Malatya'daki siyasetçilerimiz de Ayasofya Camii'ne gitti. Milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı ve belediye başkanları Ayasofya Camii'nin açılışına katılmıştı. Gittiklerini ispat edercesine, kendi sosyal medya hesaplarından boy boy fotoğraflar yayınladılar. Milli ve manevi bir duruşu göstermek elbette güzel. Ancak samimiyet var mı bu fotoğraflarda? Bunu da irdelemek gerekir kanaatimce. Samimi olduklarını düşündüğüm bu yöneticilerimizin, Malatya'daki icraatları maalesef beni biraz şüpheye sevk ediyor. “Hangi icraatlar?” diye soracak olursanız…

Karşılaştırmak adına iki örnek vereyim:

  • Bu sene başında restorasyonuna başlanan Taşhoran Kilisesi. Yaklaşık 2 milyon 277 bin lira (KDV hariç) maaliyetiyle dikkat çekiyor. Tabelasında Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin adı var.
  • Malatya'daki depremde hasar alan Teze Cami (Yeni Cami)'ye bugüne kadar tek çivi çakılmadı.

Eeey Malatyamızı yönetenler! Ayasofya Camii'ndeki kıyamınızda, rükunuzda ve secdenizde samimiyseniz, aynı hassasiyeti Teze Cami'ye de gösterin.

 ONKOLOJİ HASTANESİ KİMİN VEYA KİMLERİN ESERİ?..

Malatyamız, yeni, modern ve en büyükler arasında gösterilen bir sağlık kuruluşuna daha kavuştu. Bölgemizin en büyük Onkoloji Hastanesi, hizmete girdi. Bu dev hizmetten dolayı emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.

Emeği geçenler” derken, bu dev hizmete hiçbir emeği geçmediği halde sahiplenenlerin de varlığını hatırlatmak istiyorum. Hiçbir katkısı olmadan “Bu işi ben yaptım.” “Bu fikir benimdi” “İlk ben söyledim” veya “Harcını ben kardım” tarzında açıklama yapanlar oldu. Onkoloji Hastanesi'nin kimin fikri olduğunu, kimlerin emeğinin geçtiğini aylar önce biz duyurmuştuk. Eski bakanımız Malatya Milletvekili sayın Bülent Tüfenkci, hastanenin yapımında kimlerin emeği olduğunu anlatmış, biz de yayınlamıştık. İşte konuyla ilgili sayın Tüfenkci'nin açıklaması:

Buradan Ahmet Kızılay Hocamıza teşekkür ediyorum. Hem proje aşamasında işi takip noktasında, hem kararlılığı noktasında kendisine teşekkür ediyorum. Bu konuda çok dedikodular çıktı. ‘Projenin fikrini ben ortaya attım' diyenler oldu. Süreci en başından beri takip ediyorum. Fikrin nasıl çıktığını da çok iyi biliyorum. Ama burada önemli olan üzüm yemek. Çok şükür güzel bir hizmet oldu.”

“Ahmet Hoca ilk rektör olduğu zaman “
Ben bu projeyi biliyorum ve önemsiyorum” demişti. Bu projeyi nasıl gerçekleştirebiliriz konusunda istişarelerde bulunduk. O zamanın Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ı aradık. 20 milyonluk bir destek istedik. Ahmet Hocamız projeyi çizmişti. Ben çizilen projenin büyütülmesini istedim. Projeyi 30 bin metre kareye çıkarmak istedik. Yeniden projelendirdik.”

 “O zaman da Kalkınma Bakanımız
Lütfi Elvan olmuştu. Projemizi gerekli girişimler sonucunda büyüttük. Temeli atıldı ve inşaatı hızlı bir şekilde devam etti.”

“Cumhurbaşkanımızın da desteğini başından beri almıştık. Ödenek yetersizliğinden dolayı işler bitirilemedi. Ahmet Kızılay Hocamız devreye girdi. Feshettirmedi. Ben bizzat Maliye Bakanımızla görüştüm. Netice itibarıyla şuanda 100 milyonluk bir eser bitmiş oldu.”

Naci Ağbal'a da teşekkür ediyoruz. Onkoloji alanında Türkiye'nin birinci hastanesi yapılmış oldu. İnşallah Karaciğer Enstitüsü gibi, Onkoloji Hastanesi de büyük başarılara imza atacaktır. İnsan kaynaklarıyla da adından sıkça söz ettiren bir hastane olacak. Onkoloji Hastanesi sağlık turizmi açısından çok önemli.

Selam ve dua ile
Fiemanillah