dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.60
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2498.3
  • BIST
    9440.8
  • BTC
    64682.49$

Malatya’da ‘kâr-zarar’ı bir kenara bırakın, etle tırnak ayrılmasın!..

07 Mart 2023, Salı 15:50

Kahramanmaraş merkezli olarak başlayan “Deprem Fırtınası” bölge insanını hem maddi hem de manevi olarak harap etmiş durumda.
Malatya’nın büyük bir kesimi enkaz oldu. Bir yandan enkaz kaldırılıyor, diğer yandan insanların günlük normal yaşantılarına geri dönmeleri için gayret sarf ediliyor. Bir yandan kapalı dükkanlar açılıyor, bir yandan geçici de olsa yeni yeni konteyner kentler kuruluyor. Belediyeler ve kamu görevlileri hayatın normale dönmesi için faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor.

MOTAŞ DA ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPSIN

“Hayatın normale dönmesi için” şehirdeki hareketliliğin artırılması gerektiğini defaatle belirtmiştik. Bu işin Malatya’da yegane kuruluşu MOTAŞ, eski günlerine geri dönmenin çabasını sarf ediyor. Dün sitemizde bir haber vardı. Haberde, MOTAŞ’ın sefer sayılarının azlığından bahsediliyordu. Bununla ilgili MOTAŞ yetkililerinden bir kısmıyla görüştüm. “Yolcu sayısı az. Araçlar boş mu gitsin-gelsin?” diyerek Sefer sayısı hakkındaki eleştirilerime karşılık vermeye çalışıyorlardı. MOTAŞ, elbette kar ve zararını hesap etmek zorunda. Buna göre pozisyon alması da gayet normal. Orası normal de Malatya’nın şu an içinde bulunduğu durum anormal. Anormal durumlarda kâr-zarar düşünülmez. Öncelikli olan bölge insanının bir yerden başka bir yere ulaşımını sağlamak, şehrin en azından ulaşımla ilgili sıkıntı yaşamaması sağlanır. Bir kişi dahi olsa, o seferler artırılarak devam etmeli. Otobüsler, trambüsler, otomobiller vızır vızır çalışacak ki, insanımız hayatın normale dönmeye başladığının farkına varsın. Bu vesileyle, MOTAŞ yetkililerine yeniden seslenmek istiyorum. Lütfen kâr-zarar hesabını bir yana bırakıp, şehrin eski günlerine ulaşması için siz de katkıda bulunun.

‘KÂR-ZARAR’I DÜŞÜNÜRSEK, TRAVMAMIZ DAHA UZUN SÜRER

Sözün burasında, şehri hareketli kılan bir başka etkeni de belirtmek isterim. Ticaret hayatının da canlandırılması için çalışmak gerek. Ticarethanelerin, bakkal, market, mağaza veya hizmet sektörü gibi yerlerin faal olması insanımız üzerinde olumlu bir etki oluşturacaktır. Hayatın normale dönmesi için bu gibi faaliyetleri yürüten esnafa geçici de olsa bir yer tahsisi yapılabilir. Malatya’dan gelip geçen insanlar için dahi olsa, bu tip dükkanlar açık kalmalı. Ekonominin çarkları, milim milim dahi olsa dönmeye başlamalı. Bu yazdıklarıma “Ya kardeşim, ülkenin 4 bir yanından yardımlar geliyor. Üç öğün yemekler veriliyor. Elektrik-su desen onu da belediyeler, yetkililer hallediyor. Bakkal, market, lokanta nedir? Kim gider oralara da alış veriş yapar?” diye itiraz edenler çıkacaktır. Burada da ‘kâr-zarar’ bakışını görüyorsunuz. Mesele kâr etmek değil, mesele oradaki insanların ticaretle uğraşması kendine yeniden meşgale bulmasıdır. Zaten bu ortamda kârı kim düşünür? Adam sırf kafasını boşaltmak için, sırf deprem psikozundan çıkmak için, sırf kaybettiklerini hayırla yad ettirmek için bu işleri yapar. Yardımlarla yaşayan insanlar, yardımların verdiği eziklik halinden kurtulmak için o bakkala, o markete, o lokantaya gider de iki lokmayı cebindeki parayla alır. Cebindeki parayla alış-veriş yapmanın verdiği bir haz yok mudur?
 
MALATYALI, CEFAKÂR OLDUĞU KADAR VEFÂRDIR…

İnsanımızın bir kısmı, Malatya’dan başka şehirlere gitmiş durumda. Kimisi bir yakınının yanına gitti. Kimisi devletin verdiği imkanlarla başka şehirde geçici olarak barınıyor. Küçük bir kısmı da olsa bazıları da kalıcı olarak başka şehirlerde yaşamını devam ettirmenin derdine düştü.
Ancak yetkililerden aldığım bilgilere göre, “az sayıda” insanımız, fay hatlarının olmadığı yerlerde yaşamanın yolunu bakıyor. Az veya çok olması elbette önemli. Ancak şunu da düşünmeden edemiyorum. Bir kişi dahi olsa, Malatya’nın terk ediliyor olması, insanın yüreğini yakıyor. Nasıl yakmasın? Burada doğmuş, burada büyümüş, burada evlenmiş, burada iş-meslek sahibi olmuş, burada çocuk sahibi olmuş, kısaca burayla etle-tırnak gibi birleşmiş insanımızın, başka illere gidiyor olması yani etin tırnaktan ayrılması kolay değil. Yukarıda bahsettiklerimin hayata geçirilmesi demek, Malatyalı’nın Malatyasından ayrılmaması demektir.
Cefakârlığın timsali olmuş Malatyalı, vefanın ne olduğunu da çok iyi bilir. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.