dore okulları
Malatya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    35.06
  • ALTIN
    2326.5
  • BIST
    9104.65
  • BTC
    70524.45$

Malatya'da yaşam başlamalı!

20 Şubat 2023, Pazartesi 08:10
Malatya'da yaşam başlamalı!

Asrın felaketinde hayatını kaybedenlere rahmet ve şehadet, yaralılara şifa, ailelerine sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun, ülkeme geçmiş olsun. Rabbim bir daha böyle bir afetle bizi imtihan etmesin.

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir felakete kimse hazırlık yapmadığı gibi, böyle bir felaketi düşünememiştir de. Bugün çıkıp felaket tellallığı yapan uzman dedikleri kişilerin çoğunun, ne bilgileri, ne de akılları uzun değildir. Böyle bir felaketten sonra boş konuşan, siyaset konuşan, dillenmiş şeytan olsa gerek!. Dünyayı gezen, gören biri olarak yarım asırlık ömrümde kimse böyle bir felaketten bahsetmemiştir. Kuran’da kavimlerin helakını, tarihten silinen milletleri okuduk, ama böyle bir felaketi yaşayacağımızı asla düşünemedik!.

Bu depremden herkes etkilendi. En uzak yerdeki insanımızın yüreği yandı. Din, dil, ırk, bölge ayırımını yapmadan her yaşta insanlar oluk oluk deprem bölgesine aktı. Yardım tırları şehirlere girmek için kilometrelerce kuyruk oluşturdu. Bu millet, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir yardım seferberliği gerçekleştirdi. Tarih bu günleri altın harflerle yazacaktır. İleride doktora tezlerine konu, dünya devletlerine ders olacaktır. Dünya ağzı açık bir şekilde olup biteni ve akıl sır erdiremedikleri bu organizasyonları izliyor. Türkiye’nin her yerinden her yaşta insanlar gelip yardım etmeye, bir şeyler yapmaya çalışırken, bu durum onların ve de herkesin aklını çoook ama çok aşıyor!. 

Bu depremle birlikte, bu vatan toprakları üzerinde yaşayan tüm ırkların bir vücudun uzuvları gibi olduğunu gördük. Tüm ayrıştırıcı unsurların temelimize konulan mayınlar olduğunu gördük. Tüm ırkçılığın bir araya gelmemek için kurulan tuzaklar olduğunu gördük. Bunu sanırım yüz yıl sonra anladık!.

Bu ülkeye ve millete düşmanlıkta sınır tanımayan, kendini bilmez bazı laik kafalıların yıllardır düşmanlık yaptıkları cemaatler, cemiyetler, vakıflar, dernekler, yardım kuruluşları ve çeşitli sivil toplum örgütleri adeta önceden hazırlık yapmış gibi bölgeye koştular. Devletle birlikte, hatta devletten önce koştular. Neler yaptıklarını orada yaşayanlar ve bu süreçte oraya gidenler bilir. Devlet ilk etapta herkese yetişemezdi ve yeterli gelemezdi. Zaten devlet dediğimiz de milletin ta kendisi değil mi!?. milletin iradesi değil mi!?.

Büyük bir imtihandan geçiyoruz. İmtihanın ilk bölümünü kazandığımızı düşünüyorum. İkinci bölümünü de inşaallah kazanacağız. Bu enkazla birlikte bu topraklara yeniden bir filiz ekildi. Bu filizi milletçe ve devletçe büyütürsek geleceğimiz büyüyecek, Türkiye’nin dirilişi olacaktır. Yok eğer kurutursak da bundan sonrası belki daha vahim olacaktır!. 

Şimdi gelelim acil yapılması gerekenlere:

Hemen hiç zaman kaybetmeden bu şehirde hayatı canlandırmamız lazım. Derhal lokantalar, yemek salonları, kafeler, büfeler, bakkallar açılmalı, yaşam başlamalıdır. 

Belediye ekmek büfelerinde parayla ekmek satışı başlamış. Millet bu duruma sosyal medyada hem kızıyor, hem de kınıyor!. Hatta lanet bile okuyanlar var!. Böyle bir günde belediye ekmekten rant sağlamak için değil, hayatı yeniden canlandırmak için bu doğru adımı atmış. Zaten belediye günlük yüz bine yakın ekmeği bedava veriyor. Yemek dağıtımlarının olduğu her yerde ekmek bedava. Ancak, buralara gidip sıraya girmek istemeyenler var ki, özellikle hayatın sirküle edilmesi için bizzat Sayın Valimizin bu isabetli kararıyla büfelerde ekmek satışına başlanmış olması çok önemlidir. Buralardan bir kar elde edildiğini kimse düşünmesin!. İnsan yok ki ekmek satılsın!. Her yer ekmek ve yemek dolu. Ama bu büfelerle hareket oluyor, canlılık başlıyor. Bunu hemen restoranlar, lahmacun ve kebap salonları, çiğköfte dükkanları, mahalle ve esnaf bakkalları izlemelidir.

Unutmayalım!
Bu şehirde hayatı ne kadar çabuk canlandırırsak o kadar çabuk toparlanırız. Çünkü bu şehri bekleyen en büyük tehlike, giden insanları geri getirememek olacaktır. Gittikleri yerlerde düzen kuranlar dönmeyecektir. Malatya gidenlerle Malatya’dır, insansız bir şehir olamaz.
Çarşılar açılmalı, otobüs ve minibüs seferleri hemen ve tam teşekküllü yapılmalıdır. Hattının başına gelmeyenlerin ruhsatları iptal edilmelidir. Bu şehri enkazdan ve insansız hayalet şehir olmaktan acilen kurtarmalıyız. İnsanlar hayatın normale girdiğini görünce döneceklerdir. Aksi halde herkes gittiği yerde kendine yeni bir düzen kurmaya çalışacaktır.

Şimdiden tez yok evi hasarsız veya az hasarlı olanların evlerine dönmeleri gerekir. Sokaklar boş bırakılırsa şehir virane olur. Bize uzak ama kalbimize çok yakın bir örnek vereyim;
İsrail Filistin’i işgal ettiğinde, o korkuyla çıkanlar bir daha dönemediler. Herkes kendisine yeni bir hayat kurdu. Onların yerine işgalci Siyonistler yerleşti. Biz her ne kadar kendi ülkemizde muhacir olduysak da, bunu yaşamamız uzak değildir. Herkes en kısa zamanda evine ve işinin başına dönmeli, şehrin ekonomisi canlanmalı, çarşı pazarlar kurulmalıdır. Zira araya zaman girdikçe kaybımız büyük olur.

Belediyeler önemli gördüğü günlük ihtiyaç duyulan esnaflara acil tadilat için el uzatıp hizmete açmaya yardımcı olmalıdır. Şehirde hareket başlamalı, insanlar alışveriş yapmalı, sokaklarda gezmeli, yemeli içmeli, birbirlerine yeniden çay kahve ikram etmeli ki yaşam hızlı başlasın. Hasarsız esnaf yerlerini açmalı ki, insanlar canlılık görsün. Herkes şehirden kaçarken şehri canlandırmak, yaşam var demek gerekir ki, insanlar en kısa zamanda evlerine dönsünler.

Umarım Valimiz, Şehreminimiz ve diğer yetkili kurumlarımız aynı şeyleri düşünüyorlardır. Bu şehir hepimizin. Bu ülke hepimizin. Hep birlikte zorlukların üstesinden geleceğiz, bu günleri atlatacağız Allah’ın izni ve inayetiyle…

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN
“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni” 


 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.