dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.53
  • EURO
    34.99
  • ALTIN
    2434.1
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64873.87$

Payza’nın, gerilmesinin sebebi ne ola ki?..

26 Mart 2018, Pazartesi 05:31


Örnek bir seçim süreci yaşansa iyi olurdu
 

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) seçimlerinde oy kullanacak kişilerin kesinleşmiş listesinin, genel sekreter tarafından, 21 Mart 2018 günü saat: 17.00'de Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'na verilmesi gerekiyordu. Ancak verilemedi. Bu sebepten dolayı yoğun bir telefon trafiği yaşadığımı belirtmek isterim. Nihayetinde YSK Malatya İl Seçim Müdürü sayın Gürsel Dursun'u 22 Mart günü öğle saatlerinde aradım. Sorduğum sual üzerine Dursun,“Murat bey, 19-20-21 Martta saat:17.00'ye kadar asılı kalınan kesinleşmiş oy kullananları listesi; 21 Mart 2018 günü saat: 17.00 itibariyle; MTSO genel sekreteri tarafından bize verilmesi lazımdı. Hala verilmedi...” şeklinde bir ifade kullandı. MTSO adaylarından Oğuzhan Ata Sadıkoğlu'nun YSK'ya yaptığı suç duyurusundan sonra; savcılık usulsüzlük var iddiasıyla suç duyurusunu kabul edip yapılacak seçimde 54 kişinin oy kullanma hakkının iptal edilmesi için; muterizin itirazını kabul etti. Nihayetinde Mahkeme kararı ile 54 kişi oy kullanamayacak. Sözün özü: Adam gibi seçim yapılsa; illegal işlere müracaat edilmese, bizde yapılan seçimi “Örnek bir seçim yaşandı” diye kamuoyu ile paylaşsak, olmaz mıydı? 

 

Payza'nın, gerilmesinin sebebi ne ola ki?.. 

MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç gayet naif bir insan. Nezaketten taviz vermeyen bir duruşu var. En azından bana karşı öyle. Geçtiğimiz günlerde kendisini ziyaret edip seçimlerle ilgili güzel bir röportaj yaptığım kanaatindeyim. Kamuoyunda geniş yankı bulan bu röportajdaki Erkoç'un naifliğini MTSO Meclis Başkanı Sami Payza'da göremedim. Kendisiyle herhangi bir diyaloğum olmadı. Lakin geçtiğimiz günlerde ajansa düşen bir haberde rakip adayın “bekarlığını” mevzubahis yapması, hiç mi hiç yakışmadı. Meşhur bir laf vardır hani; “Milletin derdi, seni mi gerdi”. Meğer bazılarının bekarlığından gerilenler varmış. Bu gerilmenin sebebini bulamadım!..  
 

Çok ucuz hareketler bunlar 

Yukarıda da belirttiğim gibi MTSO Meclis Başkanı Sami Payza'nın düzenlemiş olduğu bir basın toplantısında; bir gazeteci, Hasan Hüseyin Erkoç'un herhangi bir reklam çalışmasının olmadığını, oysa rakibi Oğuzhan Beyin reklam yaptığını, çok çalıştığını, billboardlara çıktığını, neden reklam ve tanıtım yapmadıkları manasında bir soru soruyor. Bunun üzerine Sami Payza; Bu bir parti seçimi değil, bu bir belediye seçimi değil. Biz burada toplantı başı aylık 1 TL huzur hakkı koyduk, kaldı ki 1 TL ile ayakkabı bile boyanmıyor. Yılda 12 lira eder. Biz neye karşı bu masrafları yapalım. Bizim esnafımız, sanayicimiz, tüccarımız bu billboardlara göre mi oyunu verecek. Bizim bu masraflara girmemiz mümkün değil, hiçbir zamanda girmedik. O arkadaşımız da bizim arkadaşımız, tavsiyem şudur kendisine, o masrafları billboardlara yapacağına kendisi bekardır, biz bu masraflarla kendisini evlendirelim” diyerek; büyük bir gafa imza atıyor. Sonrasında ise Hasan Hüseyin Erkoç'un reklamı her yerde çıkıyor. Hatta Malatya Time'ı da arayıp reklam vermek istediler. Bizim bu tarz bir çalışmamız olmadığından, reklamı kabul etmedik. Şimdi Sami Payza'ya sormazlar mı? Hani MTSO seçimi, parti seçimi değildi? Madem toplantı başı 1 Lira huzur hakkı alıyorsunuz, verdiğiniz reklamların parası gökten mi geldi? Sahi siz neden reklama bu kadar bütçe ayırıyorsunuz? Sizin esnafımız, sanayicimiz, tüccarımız bu billboardlara göre mi oyunu verecek? Hani, sizin bu kadar masrafa girmeniz mümkün değildi? Hiç bir zaman bu tarz reklam çalışmalarına girmemiştiniz; peki şimdi neden giriyorsunuz? Hasıl-ı kelam: Çok ucuz hareketler bunlar. 


 

 
Emir eri mi, yoksa potansiyel vekil mi? 
 

Siyasetçilerin MTSO seçimine müdahalesi dolaylı yollarla olabilir. Fakat, tüccarın ve halkın desteğini alan bir kişinin siyasilerden icazet almasına gerek yoktur. Hem mezkur desteği alan bir aday; siyasetçinin karşısında “Omurgalı bir duruş” sergiler. Omurgalı duruş sergileyen bir MTSO başkanı ise; eğer oturduğu makamı “Halka hizmet” için kullanırsa, geleceğin milletvekili odur. Şimdi soruyorum; emir eri bir aday mı siyasetçinin tercih sebebidir, yoksa gelecekte karşına milletvekili olma potansiyeli taşıyan bir aday mı? Bu sorunun cevabını size bırakıyorum. 
 
“Bekarlık sultanlıktır” diyenler!.. 
Mevzu bekarlıktan açılınca, tarihte bekar yaşamış bazı meşhurlar aklıma geldi. Şöyle ki; Meşhur feylesof Farabî (870-950), meşhur seyyah Evliya Çelebi (1611), ilim zühd şiir ve iffetli yaşayışı ile meşhur Mihrî Hatun (l506), divan şairleri arasında meşhur, Mevlevîlik yolunda manen terakki etmiş ve iffetçe de üstün Hatice Nakıye Hanım (l845-l898), İstanbul'un fethinden sonra meşhur deniz fatihi ve mücahitlerinden Oruç Reis (Barbaros'un ağabeyi), Mısır'da meşhur mücahitlerden tefsir ve çeşitli İslâmî eserler sahibi Prof.SeyyidKutub (l966), Osmanlı Devleti'nin l909 sıralarında maarif nazırlığı makamına kadar yükselen meşhur fikir ve devlet adamı Emrullah Efendi (l858-l9l4), "Müslümanlıkta İbadet Tarihi" eserinin müellifi ve Medreset-ül Kuzat ve İrşad, Siyer-i Enbiya ve Tarih-i İslâm müderrisi Tahir-ül Mevlevî (Olgun) (l877-l95l) gibi gibi.. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu ara da bekarlığım döneminde aklımda kalan; Tahir-ül Mevlevi'ye ait bir şiir geldi: 

"Evlenen bahre düşer, evlad olursa gark olur

Sen kenar-ı bahri tut, evlenme sultanlık budur.

Tut ki kazara evlendin, sabredip artık otur

Bir beladır başında, sus söylenme insanlık budur"

Gladstone'un yaktığı fitne ateşi!

Akşam Gazetesinde bu haftaki yazım:

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın “1 milyon 800.000 kilometrekarelik Osmanlı Toprakları, bugün 783 bin 562 kilometre kareye kadar küçültüldü. Kaybede kaybede bu hale geldik” kelimeleriyle özetleyebileceğimiz bir konuşması, bugünkü dosyamızı hazırlamamızdaki ilham kaynağıdır. Cumhurbaşkanımız o sözlerle ne demek istiyordu? İşte o sözlerin açılımı:

 

William Ewart Gladstone (1809-1898), 19. Yüzyıl'da Müstemlekât Nâzırlığı (Sömürge Bakanlığı) görevini yapan, başka bir zamanda da Başbakanlık görevini yürüten bir isimdir. İngiltere'nin özellikle İslâm ülkelerindeki sömürge politikalarının bsaşarısı için; kendi meclisine şöyle bir rapor verir. Raporda, “Araştırmalarım neticesinde  gördüm ki: Müslümanların elinde Kur'an var ve herkes onu öğrenip öğretiyor. Onları bu Kur'an'dan soğutmak lâzımdır. Eğer böyle devam ederse, bir kaç sene sonra Müslümanlar, tekrar güçlenerek eski kuvvetlerine kavuşur ve bizim onlar üzerindeki hâkimiyetimiz sona erer. Sâdece maddî güçle Müslümanları mağlup edemeyiz.” ifadeleri yer almaktadır.

Detaylara gelecek linkle ulaşabilirsiniz: http://m.aksam.com.tr/pazar/gladstoneun-yaktigi-fitne-atesi/haber-719995

Selam ve dua ile

Fiemanillah