dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.59
  • EURO
    34.99
  • ALTIN
    2436.6
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64170.65$

SANDIK DEDİ Kİ!…

17 Nisan 2017, Pazartesi 06:34



Bütün dünyanın odaklandığı 16 Nisan Referandum sonucu milletimize ve tüm insanlığa hayırlı olsun. Yarım asırdır düşünülen fakat kimsenin gerçekleştiremediği bu tarihi hamleyi yapanları Yüce Allah her iki cihanda mahçup etmesin. Kolay gibi görünen fakat tarihin en kritik ve en zor seçimiydi. Bedelsiz görünsede, bu millet tam yüzyıllık bir bedel ödemişti. Böylece bir asır önce bize biçilen ve hala giymemizi istedikleri gömleği dün millet çıkardı.

 Belkide Türkiye'ye bir asırdır ilk defa bahar geliyordu. Bizi daha nelerin beklediğini de bilmiyoruz. Baharın keyfini bize yaşatmak istemeyenler vardır. Hemen rehavete kapılmamak gerekir. Düşman asla uyumuyor!...

Sosyal medya savaşının yapıldığı, seçimlerin algı operasyonlarıyla yönetilip insanların aldatıldığı bir dünyada, yazı yazmanında fazla bir kıymeti kalmamış artık. Herkes yazar çizer olmuş. Herkes siyasi analiz yapıyor. Ne olursa sanki ondan soruluyor, herkes her şeyi biliyor. Herkes allameyi cihan. Ama aslında, bilmedikleri bir şey var: Bilmediklerini bilmiyorlar. Zira en kötü cehalet, bilmediğini bilmemektir. Ne yapalım ülke çağ atlamış! Millet okumuş ve her şeyi biliyor!. Köprü yapmayın, havaalanı yapmayın, yol yapmayın, hastanelerde kuyruk olsun!. Dünyanın enlerinden size ne!? Denizin altından tünellerle, üstünden asma köprülerle kıtaları birbirine bağlamak neyimize!? HES'leri  yaparak ekolojik dengeyi bozmayın, dışa bağımlı kalalım! Ne bileyim işte aklınıza geleni siz ekleyin. Okumuş milletin hali başka oluyor!!!...

Milleti bu hale getirdikten sonra gerisi kolay değil mi!?. Bir ülkede millet böyleyse, düşmana gerek var mı!?. Aklının ırzına geçilmiş bir millet, hangi akılla neyi düşünecek!?. Ama Allah'ında bir hesabı var tabi. Üç yüz yıldır bu ülke üzerinde hesap yapanların hesaplarını başlarına geçirecek bir Allah var. İşte dün onu gördük. Bir tarafta üç kişi, diğer tarafta bütün dünya yarıştı. “Bir kavim kendi kendisini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez” ayeti tecelli etti. Sırada ayetin ahkamı ve muhkemi var şimdi.

Peki ne yapmamız lazım?

Evvela Allah'a şükretmek ve elde ettiklerimize razı olmak, sonra daha iyisini yapmak için var gücümüzle çalışmamız lazım. Nimetler şükür ile çoğalır, nankörlük ile de azalır ve biter.

Daha fazla konsensüs sağlamamız lazım. Meclis ve dışındaki bir çok siyasi görüş ile bir araya gelmemiz lazım.

Seçime kadar önümüzde uzun bir süre var. Uyum yasaları için bu süreyi iyi değerlendirmemiz lazım.

İçimizde bazı mikroplar var!

Onların bazıları MHP'liler, bazılarıda Kürtler oy vermedi diyerek ırkçılık fidanını büyütmeye çalışıyorlar. Asrın vebasını böylece iki tarafa opere edip, koruyucu anne olarak da virüsü bunlarla çoğaltıyorlar. Buna engel olmamız lazım. Eğer Kürtler oy vermediyse, doğuda yüzde iki yüzleri aşan oy artışı kimin!? Hollandalılar mı gelip oy kullandı acaba!?. Eğer MHP'liler oy vermediyse, meclisteki anayasa komisyonundan, seçimin bittiği ana kadar kim bu anayasa değişikliğini Ak Parti ile bu merhaleye kadar getirdi!?. Siz hiç hayatınızda bir ülkücü ile  bir PKK'lının aynı düşündüğüne şahit oldunuz mu!? Varsa böyle bir ülkücü, onun için yerin altı üstünden daha hayırlı değil mi!?.

15 temmuz gecesinden itibaren MHP'nin yaptığı unutulmamalıdır. O gün darbeyi önleyen de, bugün seçimi kazandıran da MHP'dir. Teşekkürün en büyüğü Sayın Devlet Bahçeli'ye yapılmalıdır.

Saadet partili seçmenin bile çoğu bu seçimde Evet oyu kullandı. Tepedeki kokuşmuş yaşlı zihniyete rağmen! Bu ülkede ilk başkanlık sistemini isteyen ve 1973 seçim vaadlerine koyan rahmetli ERBAKAN'DIR. O gün sayımız azdır, başkanlık sistemi olursa hiçbir zaman iktidar olamayız deyip Erbakan'ı kandırdık diyen Oğuzhan Asiltürk müsveddesi, dünde bu ülkeye Başkanlık sistemi gelirse müslüman birisinden başka kimse Başkan olamaz, onun için hayır deyin diyordu!... Ayakları içinde yılanlar, Ergenekoncu ulusalcılar, etrafındaki müslüman görünümlü tayfa Erbakan'a neler çektirmişler neler!?...

Kanaatim şu ki; Bu seçimde az seçmenli partilerin çoğunluğu Evet dedi. Ama çok seçmenli partiler Hayır dedi. Cemaatler ise, bir kısmı her ne kadar destek verdiğini söylese de, bana göre fazla desteklemediler. Kendilerini milyonlar ile ifade edenlerin oylarının kime gittiği seçim sonucundan kısmen belli oluyor. Bir taraftan desteklediklerini ima ederken, diğer taraftan mensuplarının desteklemediklerine vatandaş şahittir. Camii cemaatinden başka bir cemaati bu şartlarda cemaat olarak kabul etmediğimi de belirtmek isterim. Ümmeti paramparça eden bu cemaat zihniyeti, olsa olsa bir Yahudi oyunudur. Çünkü Allah ve Resulü bu tefrikadan men etmiştir.

Sonunda Sandık Dedi ki:

Sayın Cumhurbaşkanım!

Sen artık Başkansın. Ak Partinin içerisindeki AKP'lileri temizlemelisin. Millet bunun için bu referandumda sana evet dedi. Bu seçimden sonra, ilkönce Ak Parti teşkilatlarını, sonra belediye ve meclisi temizlemelisin. Milletin önüne yepyeni bir yüzle, tertemiz ve şaibesiz insanlarla çıkmazsan Ak Partinin ipi çekilmiştir, adetlerinize göre ruhuna bir fatiha okuyabilirsiniz!…

Reis! Cumhurbaşkanlığı seçimindeki oylarını alamadığının farkındasın. Giden oyların kimlerin oyları olduğunu iyi biliyorsun. Kürtler, ekstradan en az yüzde on oyları arttırırken, MHP, BBP, ve diğerleri, Ak Partiyle birlikte toplamda %51.4 olacak ve kayıp oyların hangi partinin oyları olduğunu bilemeyeceksin!?. Birileri kalkıp aman, yaman, paralel, Fetö bilmem ne diyerek kendisini kamufle edip legalleşerek Neo-paralel olacak ve bize seçim kazandırdığını yutturacak öyle mi!?.

Reis! kimsenin gözünün yaşına bakmadan eline sopayı al ve şerrinizi hayrınıza tercih ederiz diyerek hepsini döve döve partiden uzaklaştır.

Reis! Sen hariç herkes sürpriz bekliyordu. Son günkü İstanbul program ve mitinglerini hatırlayanlar anlarlar!. % 58, hatta % 60'ları aşacaktık! Elhamdülillah ki aşmadık. Aşsaydık Ak Partiyi bekleyen felaket zili çalmıştı. Diyeceklerdi ki: Oy kaybına uğramadık, teşkilatlar, belediyeler, vekiller herkes çok iyi çalıştı. Çok uyumlu bir ekibiz biz, sadece halk bizden memnun değil, onlarıda boş verin. Halk dediğiniz ne ki!? deyip devam edeceklerdi. Sonra ilk seçimde ne ki dedikleri halk, Ak Partiyi tarihe gömecekti!. Çünkü bu teşkilatlar, belediyeler ve vekiller halktan kopuklar ve kimseyi tanımıyorlar. Bunlar alacağını almış, yolculuk gerekiyor bunlara.

İstanbul'da rüşvet vermeden iş yapabilen kimse yok. Ortalık tek kelimeyle rezalet!. Geçen sene yüz milyon ihale almış bu sene beş milyon eksik almış biri, oy vermeyeceğuz, ona haddini bildireceğuz diyen kimleri görmedik ki!.

Türkiye'yi burada bir avuç insan yiyor herkes seyrediyor!. Etnik bir gurup, bir bölge her şeye hakim, başka kimseye zırnık koklatılmıyor!? Seçim sürecinde Malatyalılar gecesi düzenleniyor, İlçe yönetimi ve Malatya ile alakasız abuk sabuk kişiler çapraz Türkçeleriyle konuşuyorlar fakat, Malatyalı İstanbul Milletvekili adayına konuşma hakkı verilmiyor!. Bu derece İstanbul'u parsellemişler.

Reis! Bunları görüp müdahale etmezsen, sonucuna herkes katlanır.

Bakın yine Anadolu, yine o Kürtler dedikleri seçimi kazandırdı. 15 Temmuz'da da onlar vardı. Ama o gece meydanlarda olmayanlar, seçim döneminde meydanları kimseye bırakmadılar!.

İstanbul başlı başına siyasi kangren olmuş kimse aldırmıyor!. Seçim sürecinde Evet demeyin, inşaallah Hayır kazanır diyen Ak Partili siyasetçi, bürokrat, belediyeci ve iktidarın rantını yiyenler cirit atıyordu.

Reis! hepsini görmek zorundasın!. Kendisine beddua eden kadına, “Ömer nereden bilsin aç olduğunuzu!?” deyince; Madem  Ömer bilmeyecek, neden Halife oldu? diyen kadın gibi, madem Reis görmeyecek, neden Cumhurbaşkanı oldu!? Neden Başkanlık sistemi getirdi demeyecekler mi!?…

Sonuç olarak bu seçim, sandığa kulak verin demiştir. Amacımız sevincimizi kursaklarda bırakmak değil, teşhis konulduğu andan itibaren vakit kaybetmeden tedaviye başlamaktır. Bu bir genel seçim olsaydı, muhalefet koalisyon hükümeti kurardı. Ak Parti seçimi kaybetmiştir. Türkiye seçimi kazanmıştır. Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır. Kayıpları önlemek ve zararı telafi etmek için halk  yeniden Reise vekalet vermiştir.

Ortalıktaki boş beleşlere rağmen, teşkilatlara rağmen, halkı tanımayan belediyelere rağmen, her türlü filim fırıldağa rağmen, tüm terör örgütlerine rağmen, dünyaya rağmen halk, istikrar demiştir, yeniden diriliş ve yükseliş demiştir, vatan millet demiştir, Reis demiştir.

Ey koca Reis!

Bugün millete ve sandığa her zamankinden daha fazla kulak vermelisin. Allah yar ve yardımcın olsun…

 

Fi Emanillah…

Ebuzer AYDIN

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”