dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.02
  • ALTIN
    2435.7
  • BIST
    9760.03
  • BTC
    64072.63$

SOLAK BİR PARMAKSIZIN, FİTNEKAR AKLI!..

15 Aralık 2020, Salı 07:20

 

-SESLİ MAKALE-

 

George Bernard Shaw'a ait olduğu iddia edilen bir söz vardır: “Domuzla güreş tutma, her ikiniz de çamur içinde kalırsınız ve domuz bundan hoşlanır.”

 Bugünkü yazımıza da yukarıdaki sözle başlayalım istedik. Sebebini ise, aşağıdaki konularımızın arasında bulacağınızı ümit ederek; yazımıza geçelim.

Uzunca bir süredir takip ettiğim bir kişiden bahsetmek istiyorum sizlere. Bu kişinin ismini zikretmemek için kendimi zor tuttuğumu da belirterek, bir kaç kelam edeyim!..

Tüm Türkiye'de olduğu gibi, Malatya'mızda da vasf-ı mümeyyizi “Beyaz türk” olan birisi var. Bu özelliğini(!) bazen istemeyerek de olsa hissettirip, pot kıran bu kişi,  hafazanallah CHP iktidar olsa “Dün dündür. Bugün bu gün” mantığıyla hareket ettiği için, “Pardon” diyeceğine kani olduğum bir kişi. Malatya'mızda uzun bir süredir siyasetin içinde olan bu kişi, solak bir parmaksızın fitnekâr aklıyla şehri dizayn (!) etmeye çalışmaktadır. Sakın bana bu kişinin kim olduğunu sormayın. Zira "Politika, yarasa huyludur, aydınlıktan pek hoşlanmaz!". Malumu i'lam nev'inden şimdilik sadece seyrediyorum…

(“Beyaz Türk” benzetmesini açacak olursak; Bu tiplerin en önemli özelliği yüzeysellikleridir. Bu tiplerin dili başka söyler, zihni ise başkadır. Demokrat görünüp, demokrasi tehlikeye girdiği anda, çözümü demokraside aramayıp, darbe ve benzeri eylemlere yaltaklıkla hayatlarını idame ettirirler. Çağdaşlık, laiklik, milliyetçilik, devletçilik ve vatanseverlik gibi kavramları bulundukları ortama göre çokça kullanırlar. Ülkenin sahibi olarak kendilerini görür, statülerini korudukları ve kendileri gibi olanları yaşatabildikleri “Ütopik bir Türkiye” hayaliyle yanıp tutuşurlar.)

 SEBZE HALİNDE NELER OLUYOR?

 Her ne kadar güncel adı “vergi” şeklinde telaffuz edilse de, Osmanlı'da “rüsum” diye bir tabir vardı. Malatya yaş sebze ve meyve halinde, bu isim hali hazırda da geçerlidir. Bundan kat-ı nazar, düne kadar rüsum adı altında alınan vergilerde hassasiyet gösteriliyordu. Hatta yakın zamana kadar şehrin en çok bilinen komisyoncuları, Malatya Büyükşehir Belediyesi'nde meclis üyesi oldukları halde, kayıt dışı mal getirdiklerinden dolayı, mali büyük cezalarla karşı karşıya kalmışlardı. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ın bundan haberinin olup-olmadığını bilmiyorum. Ancak, şu anda sebze halinde bu konuda büyük bir “esneklik” görüyorum. Sebze haline giren ürünle, kayıt altına alınan ürün arasında, 4'te 1 oranında bir açık olduğu ifade ediliyor. Bizden söylemesi…

 TOPLANTILARDA VELİ AĞABABA'YI UNUTMAYIN!..

 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da Covid-19'dan muzdarip olanlar arasındaymış. Evde tedavi edildiği sırada, aniden fenalaşan Ağbaba, Turgut Özal Tıp Merkezi'ne kaldırılmıştı. Önceki gün, CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, Veli Ağbaba'nın sağlığına kavuştuğunu öğrendim. Kendisine buradan sıhhat ve afiyetler diliyorum. Allah beterinden muhafaza etsin. 

Bu arada Malatya Valiliğinde, “Koronavirüs ile mücadele” için yapılan toplantılara, Veli Ağbaba'nın  katılması artık şart oldu. Çünkü bu süreci bizzat yaşayan ve atlatanlar sınıfına o da dahil oldu. Artık o süreci yaşayan biri olarak, tecrübelerinden istifade etmek lazım değil mi? Zaten bu süreç zarfında Malatya Valisi Aydın Baruş, eminim Veli Ağbaba'ya bir şey olmasın diye  yatıp kalkıp dua etmiştir. Aksi bir durum, Vali Baruş'u Türkiye gündeminde tartışılır hale getirecekti. Çünkü Pandemi döneminde yapılan hiçbir toplantıya, Veli Ağbaba davet edilmiyordu.

 YAZIK OLUYOR İNSANIMIZA!..

 Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zonguldak, Ankara, Sivas ve Malatya valileri, il sağlık müdürleri ve halk sağlığı başkanlarıyla ayrı ayrı yaptığı il değerlendirme toplantılarında, bu illerde riskin devam ettiğini bildirdi. Sayın Bakan bildirdi bildirmesine de, bu sözleri duyunca bir an dejavu yaşadım sandım. Malum olduğu üzere aylardır konuyla ilgili yazıp-çiziyorum. Malatya'daki bu durum bana:

 -Ralli tavırlarıyla güya koronavirüsle mücadele ederek kendilerine mücahit havasını veren milletvekillerini hatırlattı.

-Ardından stabil hareketleriyle Pandemi sürecini pencereden seyreden Malatya valimizi düşündüm.

-Dartanyan kişiliğiyle sürekli senaryo çizen Malatya İl Sağlık Müdürü bir an gözümün önüne geldi.

-İlk defa Malatya'da gördüğüm 6 hastanın aynı anda bindirildiği prototip ambulans ve

-Aklımızı, fikrimizi, zihnimizi ırgalayan çaresiz vatandaşı hatırladım en sonunda.

Sayın Bakan'ın uyarısından sonra sonuç ne oldu? Bunu ise Malatya İl Sağlık Müdürü Recep Bentli'den öğrenelim: “Malatya'da yoğun bakım doluluk oranı yüzde 60 seviyesinin üstüne çıktı. Böyle giderse yoğun bakımda yatak bulmakta sıkıntı yaşanabilir.

Yazık hem de çok yazık…

Z_41

 AFAD'IN KENDİSİ AFET!

Yukarıdaki karikatür, her kadar komşumuz Gaziantep şivesi ile yazılmış olsa da; Malatya Afet Acil Durum Müdürlüğü'nü tarif ediyor. Daha önce de yazdım, Malatya'mızın AFAD'ı, adeta toplama oyunculardan kurulu bir futbol takımı gibi. Nerede bir personel fazlası varsa, buraya sürgün edilmiş sanki. Deprem mağdurları için yetkili kılınan tek kurum olan AFAD'ın ne kadar etkisiz kaldığını, ne kadar bilgisiz kaldığını işi düşen herkes görüyor.

Pütürge depreminin merkez üssü olması ve benim de Pütürgeli olmam hasebiyle AFAD konusunda bir hayli şikayet ulaşıyor bana. Eminim ki aynı şikayetler, vekillerimize ve mülki amirlerimize de ulaşıyordur.

 Bugüne kadar bilgilendirme konusunda yetersiz kalan AFAD İl Müdürlüğü, almış olduğu bir kararla, 30 Kasım 2020 tarihinden sonra yapılan hak sahipliği başvurularını kabul etmiyormuş. Böyle bir kararın kimin tasarrufunda olduğunu bilmiyorum. Lakin, depremle ilgili tespitlerde yetersizlik ve yanlışlıklar olduğu aşikar. Halen itiraz edenler var. Bilgilendirme yetersizliği sebebiyle başvurularını eksik ya da hatalı yapan vatandaşın sayısı bir hayli fazla. Ayrıca hak sahibi olup, vefat eden birçok insan da var. Bildiğiniz gibi artçı şoklar da devam ediyor. Buna bir de pandemiyi eklersek, durumun ne kadar vahim olduğu daha net çıkar ortaya. Her şey ortadayken, AFAD İl Müdürlüğü'nün, hak sahipliği başvurularını sonlandırmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu sorunu çözmenin de iktidar vekillerinin görevi olduğu düşünüyorum. Sorun, mülki amirlerimizden kaynaklanıyorsa, Malatya'dan, Bakanlık kaynaklı ise de Ankara'da bir an önce çözülmeli!

 MALATYA'NIN KAYIPLARI!..

 Malatya'ya son günlerde yaşanan onca sorun ve sıkıntı varken, belki de gözlerin ve kulakların en çok aradığı iki isimden bahsetmek istiyorum. Bu iki isimden uzunca bir süredir ne ses var ne de görüntü. Film Festivalinin iptali, depremzedelerin mağduriyeti, Covid-19 Pandemisi ve ihale yolsuzluğu iddiaları konuşuldu-konuşuluyor. Bu kadar çok önemli sıkıntı varken, Ak Parti Milletvekili Ahmet Çakır ve MHP Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu'ndan ses seda çıkmaması normal mi sizce?.. 

 Bildiğiniz gibi, sayın Ahmet Çakır, MÜSİAD Malatya Şube Başkanlığı yapmış ve halen Malatya'daki üretimin ve ticaretin içinden biri. Bu vasıflarına, Ak Parti İl Başkanlığı, İl Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı da eklemiş bir isim. Çakır'ın geçmişine baktığınız zaman, mevcut vekiller arasında Malatya'yı en iyi tanıyan kişi, olarak göze çarpıyor. Buna rağmen Malatya'yla ilgili hiçbir konuda inisiyatif almıyor. Bildiğim kadarıyla, 20 gün önce korona illetine yakalanmıştı. Allah şifa ihsan eylesin. Muhtemelen iyileşmiştir. Ahmet Çakır, her ne hikmetse Malatya'dan el-etek çekmiş gibi bir görüntü sergiliyor. Bunda biraz da Ak Parti Genel Merkezi'nin bölgede fazla görev vermesi etkili olmuştur. Fakat yine de Malatya'yı ihmal ettiği izlenimi vermemesi gerektiğini düşünüyorum.

 MHP'nin Malatya'daki tek milletvekili olan Mehmet Celal Fendoğlu'na gelecek olursak; her  ne kadar iktidarın ortağı olsa da, iktidarın muhalif sesi olması gerekir. Fendoğlu'nun çok ince bir çizgide durduğunu düşünüyorum. İktidar olmak ile muhalefet kalmak arasındaki ince çizgiye oldukça dikkatli yaklaştığını görüyorum. Bunu da yakinen bilenlerden birisiyim. Aslında bu durum çok verimli işler yapmasına sebep oluyordu. Buna rağmen son zamanlarda kendisini çok fazla göremiyorum. Malatya'yı ilgilendiren konularda biraz daha etkin olması lazım. İktidarın vicdani sesi olması gerekiyor. Özellikle son dönemde kendisinden beklenti bir hayli fazla.


Selam ve dua ile
Fiemanillah