dore okulları
Malatya
06 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.32
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2414.7
  • BIST
    10267.09
  • BTC
    63064.98$

Tanrıyı(!) Allah İçin Kurban Etmek

02 Temmuz 2023, Pazar 11:49
Tanrıyı(!) Allah İçin Kurban Etmek

Bayram namazını eda ettiniz. Yıl boyunca ağzınıza et götürememişsiniz. Aileniz, çocuklarınız bir parça et için bu günü beklemiş. Neyse ki imkan sahibi Müslümanlar var. Onlar kapalı bir alanda genel bir tedirginlikle kurbanlarını kestiler. Kenardan köşeden onlara yardım etmeye çalışıyor ve dağıtılacak paydan iyi bir parça alabilme umudunuzu güçlendiriyorsunuz. Parçalama ve ayrıştırma işlemi bitiyor. Dağıtılacak etten bir parça nasiplenebilmek için 10-15 kilometre yürüyerek gelenler var. Yani rakipleriniz oldukça fazla. İhtiyaç sahibi pay bekleyenler çoğaldıkça size düşen et biraz daha küçülecek. Kesimde ve parçalamada canla başla yardımınız ancak bu  sonucu olumlu yönde değiştirebilir.
Nihayet paylar dağıtılmaya başlandı ve size verilen eti aldınız. Onu yanınızda  getirdiğiniz poşet parçası ile iyice sardınız. Sonra  da içindeki et belli olmayacak şekilde bir kumaş parçası ile tekrar sardınız. Verilen eti ceketinizin içine yerleştirip eve doğru yola çıktınız. Kurban kesim yerinin hemen az ötesindeki polis barikatından polislerin pis bakışlarına rağmen saygıda kusur etmeden sessizce geçtiniz. Sokağın az ilerisinde  sağlı sollu bekleyen kalabalıkta sizi görünce kıpırdanmalar oldu. Ellerinde kürek sapı gibi kalın sopalar. Kiminin elinde de döner bıçağına benzeyen kesici aletler, palalar...
Yediğiniz dayakla ve “ucuz atlattık” denecek ufak tefek bıçak yaralarıyla evinize ulaşmayı başardınız.
Sıra eti pişirmeye geldi. Kokusu konu komşuya gitmemeli. Yoksa bir de konu komşunun senin evine dalıp saldırması ile karşılaşabilirsiniz. En iyisi birkaç gün geçirip etraf yatıştıktan sonra azar azar pişirip halletmek.
Zamanında Pakistan’a veya Bangladeş’e kaçanlar rahat. Ama burada öyle değil. Adamların (haşa) Tanrılarını kesip Allah’a kurban ediyorsunuz. Az  bile yapıyorlar(!)
İşte böyle sevgili okurlar. Sizler Kurban Bayramını güzel güzel idrak ederken Hindistan’daki Müslüman kardeşiniz böyle sıkıntılar içinde. Ben yüzeysel yazıyorum. Daha neler neler oluyor; yaşayanları daha çok dinlemek lazım.
Hindistan’daki öyle de Türkiye’deki farklı mı? Türkiye’deki “eşyoldaşları” güç ile engellemekten mahrum oldukları için vatandaşı garabet sloganlarla, saptırma lafları ile kenardan kenardan durdurmaya çalışıyorlar. Bunlar her Kurban bayramında olduğu gibi bu bayramda da aydın ve entel havalarıyla “Hayvan katliamı” naraları attılar. Çocukların kurban kesim yerlerine götürülmelerine karşı da “çocuk psikolojisi” uzmanı oluverdiler. Kurban parası ile “bağış” yapılmasını insanlara “nakdi yardımın” daha büyük sevap kazandıracağı gibi hadlerini aşan ukalalıklarını bile duyduk.

Hatta duygulara sızmaya çalışarak “Onlar da birer can. Öldürmeyin” bile dediler. Hatta bir sokak röportajında şapşalın biri “Ben hayvanların kesilmesine katledilmesine karşıyım. Et yemek isteyen gitsin marketten alsın. Etin her türlüsü bolca satılıyor” diyordu. Sanki marketteki etler uzaydan geliyor.
Kurban yerine bağış yapılmasını tavsiye eden güruh heykeller yapılırken, konserler eğlenceler düzenlenirken, yılbaşında hindiler kesilirken bu dediklerini unutuyorlar.

Bu İslam düşmanı şapşallar "Kurban kesmek yerine talebeye ayakkabı alırım" diyor. Madem ayakkabısız öğrenci vardı neden ülkeyi heykellerle doldurdunuz? Kurban kesmediğiniz malum. Siz ayakkabı alıp bir öğrenciye verdiniz mi?
Mesela 1981'de yapımı kararlaştırılan Kara Harp okulundaki "Atatürk ve Harbiyeli Anıtı” O yıla kadar ülkemizde yapılan en büyük heykeldir. (Sonradan onu bile geride bırakanları yapıldı.)  Bu heykelin genişliği 6 metre, yüksekliği 24 metredir. 7 yılda tamamlanmıştır. 90 ton bakır, 3,5 ton kurşun ve 4 ton kalay kullanılmıştır. Peki bu devasa heykel kaça mal olmuştur? Bunun için ulaşabildiğimiz 1988  senesindeki rayiç bedeller üzerinden hesabını yapalım.
Mart 1988’deki fiyatları göz önüne alarak kaba bir hesap yaptığımızda karşımıza çıkan rakam: “430 milyon 200 bin lira.” Bu rakam ham malzeme fiyatıdır. Kaidenin masrafı, işçilik ve "sanatkar" ücretleri dahil değil. Bunlar genellikle malzeme maliyetinin en az 3 katıdır. Bütün bunları da göz önüne aldığımızda bu "anıtın” maliyet tahminen “1.6 milyar lira” yapar. Yani yaklaşık olarak 228.000 adet kurbanın bedeli.
Bitti mi? Bitmedi. Bu kurbanların derilerinin bedeli asgariden 13.680.000,-TL ediyor. Sadece bu heykelin gideri karşılığına denk gelen kurbanın yine sadece derileri ile 22.800 adet ayakkabı alınıp verebilirlerdi talebelere:)

Bu arada 80 yıl boyunca Müslümanların kestiği kurbanların zorla ellerinden alınan derileri ile kaç bin adet yangın söndürme uçağı alınabileceğinin hesabını size bırakıyorum. O kadar uçak yerine içip-sıçıp kanalizasyonlara doldurdular bizim kurban derilerimizin paralarını.
Sosyal medyadan Bars arkadaşımızın dediği gibi;
“Kurban kesmemizi kıskanıyorlar. Etlerimizi ellerimizle ihtiyaç sahiplerine dağıtmamızı kıskanıyorlar. Güçlü aile bağlarımızı kıskanıyorlar. Bayramlaşma sırasındaki mutluluğumuzu kıskanıyorlar. Çocuklarımıza bu ibadetleri aşılamamızı kıskanıyorlar."
Unutmadığınız sürece kalın sağlıcakla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.