dore okulları
Malatya
06 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.25
  • EURO
    34.71
  • ALTIN
    2379.8
  • BIST
    10276.88
  • BTC
    64057.326$

'Trans' Bireyler mi, 'Trans' Toplum mu?

21 Temmuz 2023, Cuma 09:39
'Trans' Bireyler mi, 'Trans' Toplum mu?

Bir öğretmenim tarih dersinde Osmanlı Devletinin hoşgörü politikasından bahsederken bu kavram için Osmanlı Devletini büyüten ve yok eden politika diye bahsetmişti. 

Hoşgörü nedir, önce ona bakalım sonra bir devletin muazzam bir şekilde büyümesine yol açan bu kavram nasıl oluyor da aynı devletin yıkımında pay sahibi olabiliyor birlikte inceleyelim.

Osmanlı Devletinde kuruluş yıllarında ön plana çıkan hoşgörü politikası fethedilen bölgelerde yaşayan halkların, temel hak ve özgürlüklerinin korunmasını hedeflemekteydi. Osmanlı devleti sınırları içinde devletin varlığını, birliğini ve toplum düzenini bozmadan yaşayan herkes için bu hoşgörü politikası geçerliydi. Ne zamanki bu politika farklı milletler ve Osmanlı Devletine düşman ülkelerce kullanılmaya başlandı işte o zaman hoşgörü politikası ikinci bir amaca hizmet etmeye başladı ve toplumdaki ayrışmaları hızlandırarak yıkılma sürecini başlatmış oldu.

Bu hazin örnekte de görüyoruz ki hoşgörü ve saygı koşulsuz olduğu zaman maalesef düşünüldüğü gibi mükemmel bir toplum ve devlet düzenini inşa etmemektedir. Nasıl herkesin eşit olduğu bir düzen adil bir düzen olmuyorsa, koşulsuz herkese duyulan hoşgörü ve saygıda bizi doğru bir kapıya çıkarmıyor maalesef.
Gelelim sadede..

Malumunuz tüm dünyanın popüler gündemlerinden olan ‘trans bireylere saygı ve hoşgörü’ konusu aslında anlatıldığı gibi bir kesime duyulması gereken saygıdan ziyade farklı amaçları olan çok tehlikeli bir boyuta gelmiş ve maalesef toplumun en savunmasız kesimi olan çocukları hedef almaya başlamıştır. Daha önceleri yetişkin her birey kendi cinsiyet tercihini belirleyebilir düşüncesi zamanla toplumlar nezdinde kabul görmeye başlayınca veya bu duruma gösterilen tepkinin dozu düşmeye başlayınca bu düşünceyi yaymak isteyenler bu sefer ikinci planlarını devreye koydu.

Amerika’da bu yıl ilkokul çağındaki çocukların okul müfredatında kendi cinsiyetlerini seçebileceklerine dair içerikler yer alıyor, okullarda cinsiyet değiştirenler için partiler düzenleniyor ve aileler çocuklarına küçük yaşlarda diğer cinsiyete geçişlerini kolaylaştırmak için psikolojik ve fizyolojik çalışmalar yapıyor. Bizim de Amerika’daki Avrupa’daki her gelişmeyi sorgulamadan uygulama gibi çok tehlikeli bir huyumuz vardır, bu sebeple AMAN DİKKAT! diyorum.

Şimdi bu noktada size sormak istiyorum AMAÇ NE?

Öncesinde karşılaştığımız tabloda bireyler bir yaştan sonra ailelerine bu düşüncelerini söylerlerdi ve genellikle olumlu karşılanmazdı (ki olması gereken budur) şimdilerde aileler çocuklarını bu duruma zorluyor hale geldi.

Yukarıda dedim ya olması gereken budur. Çünkü söylenildiği gibi bu durum çoğunlukla fizyolojik bir sebeple değil tamamen psikolojik sebeplerle ve sosyal öğrenmelerle gelişmektedir. Ve bu tercihleri sonucunda cinsiyet değiştiren bireylerin büyük çoğunluğu bir süre sonra pişman olmaktadır. Yine çoğu birey anksiyete, depresyon gibi psikolojik bozukların yanında sosyal dışlanma ve fizyolojik(cinsiyet değiştirmek için geçirdikleri operasyonlardan dolayı) birçok rahatsızlıkla da mücadele etmektedirler. Yani psikolojik sebeplerle bu duruma yönelen bireyler farkında olmadan kendilerini daha büyük psikolojik ve fizyolojik yıkımlara atmış oluyorlar. 

Dünya genelinde ruh sağlığı çalışanlarının büyük bir çoğunluğu bu durumun kişinin kendi yönelimi olduğunu, popüler kültürün bunu bireylere empoze ettiğini ifade etmektedirler. Ayrıca bu durumu normalden sapma olarak açıklamaktadırlar. Bu konuda yapılan en kapsamlı çalışma 2019 yılında Science dergisinde yayınlanmıştır. 500 bin kişiyle yapılan bu çalışma sonucunda eşcinsellik geni diye bir şey olmadığı ve genetik faktörlerin; cinsel yönelim ve davranışlar üzerinde belirleyici etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. 

Günümüzdeki birçok sosyolojik ve psikolojik problemin altında yatan sebep ‘popüler kültür‘ burada da karşımıza çıkıyor. Bir güruh toplumun temel taşlarını bozmak üzere harekete geçmiş durumda ve bunun için ciddi çalışmalar yapıyor. Bu noktada tavsiyem öncelikle çocuklarınızı siz eğitin bir başkası onu eğitmeden veya onun beynini yıkamadan. Bir diğer önemli husus bu durumu yok saymak görmezden gelmek sadece onların sayılarının artmasına yol açacaktır. Devlet ve toplum işbirliği ile bu sosyal sorun ele alınmalı ve toplumu bu noktada rehabilite etmek adına gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Reddetmek ve kabul etmek dışındaki bu üçüncü seçenek şuan için en iyi ve en doğru seçenek olarak karşımıza çıkıyor.

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Tamer
    21-07-2023 14:13

    Trans bireyler arasında belli bir başarıya ulaşan veya bir alanda kendini ispatlayanı. Hepsi işin sonunda psikolojik ve fizyolojik yıkıma sürükleniyor. Allah akıl fikir versin.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.