dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    35.00
  • ALTIN
    2451.4
  • BIST
    9716.77
  • BTC
    64364.65$

Ümidi olmayan yaşayamaz!

30 Aralık 2021, Perşembe 06:51
Ümidi olmayan yaşayamaz!




Din-i Mübin-i İslam’ın birçok meselesi gibi, Mehdiyet konusu da çokça su-i istimal edilen konulardan biridir. Mehdi olduğunu iddia eden birçok sahtekâr, bu yol ile, Müslümanların saf ve temiz duygularını kullanmaktadır. Bunlarla mücadele ettiği iddiasındaki birçok sözde âlim de, ciddi manada “dinde tahribata” yol açmaktadır. 

Dünyadaki her şey, art niyetliler tarafından “su-i istimal edilebilir”. Bu olumsuz ihtimal sebebiyle bir şeyi aslı ile birlikte reddetmek doğru değildir. Böyle bir durum, “pire için yorgan yakmaya” benzer. Dolayısıyla; burada insafın devreye girmesi ve istikamet üzere hareket edilmesi lazımdır. Bu gibi konularda ne kadar ifrat ve tefriti deruhte eden fikir varsa, hepsi bâtıl ve yanlıştır.

İMANIMIZIN TEMEL ESASI!..

Mehdi meselesiyle ilgili rivayetlere baktığımız zaman; manâ itibariyle tamamı “manevi mütevatir” derecesindedir. Ebedî olan İslâm, ebede kadar gidecektir. Allah-u Teâlâ her “fesat-ı ümmet” zamanında, dini fesattan kurtaracak bir “ıslahçı” ve “muslih” gönderecektir. İşte o ıslahçı Hazret-i Mehdi (as) ya da “Mehdi misal” zatlardır. Bu husus, bizim imanımızın temel esasıdır. Onun için evvela böyle bir şeyin vukuuna iman etmek gerekir. Bununla birlikte; Mehdi meselesinin tafsilatı ve sureti hakkında, kesin bir bilgi yoktur. Çünkü bu gibi hadislerin mahiyeti; olay vuku bulduktan sonra tezahür etmektedir.

KONUNUN ASLINI, İNKÂR EDEN VAR...

Peygamberimiz’in (sav) bu ve benzeri hadiseleri haber vermesindeki maksat; ümmetin “kuvve-i maneviyesini” takviye etmek içindir. Dolayısıyla doğru olan; art niyetlilerin bu gibi hadisleri, su-i istimal etmesi sebebiyle, ifsadı ve o fesatçıların niyetlerini reddetmektir. Bu hususta konunun aslını “inkâr” etmek “insafsızlık” olduğu gibi; muvaffak olunacak bir yol da değildir. Birileri bunu kullanmasın ve suiistimal etmesin diye; “Mehdi meselesini biz dinden kökten çıkaralım” denilirse; bu husustaki hadisler, deliller ve ümmetin 14 asırlık inancını nereye koyacaksınız. Böyle bir yolda da gidilemez. Böyle bir çaba, boşa kürek çekmekten başka bir şey de değildir.

YANLIŞ OLAN YOL, HADİSİ İNKÂR ETMEKTİR

Konumuzun özellikle şu noktasına dikkat çekmek isterim: Bazı ilim (!) adamlarının bu yönde çalışmalarını (!) görüyoruz. “Mehdi konusunu topyekûn ortadan kaldıralım ve dinden çıkaralım” diyerek, (Konunun su-i istimal edilmemesi için) farkında olmadan İslam’a darbeyi kendileri vuruyor. “Ümidi olmayan yaşayamaz” düsturunu bildikleri halde, ümmetin ümit damarını kesmeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de, konu hakkındaki hadisleri inkâr yolunu seçiyorlar. Hadisi inkâr etme yolunun doğru olmadığını, hemen hemen hepimiz biliriz. “Sünnet”i aktaran kitaplar, bu ve buna benzer konularla doludur. İstense de yok edilemez. Bu yolun sonu çıkmaz sokaktır...

Bu hususta son söz olarak şunu da belirtmek isterim: Gaflete düşenler, dış mihrakların oyununda piyon oluyor.

Selam ve dua ile…
Fiemanillah…

DİRİLİŞ POSTASI GAZETESİ