dore okulları
Malatya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.54
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2489.4
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    63785.23$

YA MERTSİN. YA DA NAMERT!..

18 Şubat 2021, Perşembe 08:42

 



- Hangi olaylar, turnusol kağıdı gibi?
-Covid-19 neden çok akıllı?
-Malatya'da atanmış AK Parti Gençlik Kolları başkanı için, neden kongre yapıldı?
-Covid-19 en çok kimlere bulaşır?
-Malatya'yı yönetenlerin görmediği en önemli “sorun” nedir?
-MOTAŞ Cumhurbaşkanının sözünün üzerine söz mü söylüyor?
-Malatya'da AK Parti sosyal medya ilanlarıyla, yönetim kurulunu oluşturmaya çalışıyor.
-AK Partide siyaset yapıp da, Selahattin Gürkan'a taarruzda bulunanların hal-i pür melali!
-Öznur Çalık, ne yapmaya çalışıyor?
 

Geçtiğimiz günlerde, ordumuz büyük bir operasyona daha imza attı. Terör örgütü PKK'ya ağır darbe vuran ordumuz, onlarca teröristi de etkisiz hale getirdi. Operasyon sonrası yapılan açıklamada, terör örgütü PKK'ya ağır kayıplar verdirildiği ve çeşitli zamanlarda kaçırılmış 13 vatan evladının da şehit olduğu belirtildi. Öncelikle Allah'tan, şehitlerimizin makamlarını âlî kılmasını niyaz ediyor, ailelerine sabırlar diliyorum.

Bazı olaylar, turnusol kağıdı gibidir. İhanet içinde olan ile ihanetin karşısında olanı ayırır. Memleketimizin yaşadığı bu son katliam da, o olaylardan biridir. İhanet içinde olanı, ihanetin karşısında olandan ayırmıştır. Operasyonun akabinde yapılan açıklamalara baktığımızda, teröriste “terörist” diyemeyenleri gördük. “Vatan sağ olsun. Üzerime düşen bir görev varsa, yapmaya hazırım” diyeni de gördük.

Bu konuyla ilgili sayfalar dolusu yazı yazılabilir. Ben sadece bir cümleyle durumu özetleyeyim: Vatanının bütünlüğünü ilgilendiren bu konuda, siyaseti, politikayı, partini, tuttuğun takımı, doğup büyüdüğün ili veya etnik kimliğini bir kenara bırakıp terörü lanetleyebiliyorsan mert, lanetleyemiyorsan namertsin. 

COVİD-19 ÇOK AKILLI!..

İlk defa, 2019 yılında Çin'de görülen Covid-19 virüsü dünyayı esir almış durumda. Ülkemize 11 ay önce sıçrayan bu illetin insanlığı nereye sürükleyeceğini kestirmek mümkün değil gibi görünüyor. Aradan geçen zaman zarfında bu virüs hakkında bir sürü söylenti, dedikodu ve komplo teorisi üretildi. 

Hiç kimsenin dile getirmediği bir özelliğini bugünkü yazıma konu yapmak istedim. Bu illet o kadar akıllı ki; kime, nerede ve ne zaman bulaşacağını bile biliyor. Mesela, beş yıldızlı otellerde bulaşmıyor. Önemli insanların cenaze törenlerinde de bulaşmıyor. Hatta, zenginlerin düğünlerinin yakınından bile geçmiyor. Bu arada Ak Parti'nin kongrelerinde de bulunmuyor. Ak Partili üst düzey yöneticilerin katıldığı hiçbir etkinlik ve toplantının yakınına bile uğramıyor. 

Buna karşın; en ufak bir dernek toplantısında zirve yapıyor. Fakir-fukaranın cenazesinde aralarında dolaşıyor. Garip-gurebanın düğünlerini es geçmiyor. Lokanta ve kafeteryalar onun en sevdiği mekanlar mesela. 

Anladığım kadarıyla bu illet çok akıllı. İnsanlığın torpili çok sevdiğinden olacak ki, bu virüs denilen illet, huy olarak bizlere benzemeye başladı. İhtimal odur ki; Belli başlı insanlara bulaşmaktan korkuyor. Bunun aksini iddia eden varsa, geçen hafta düzenlenen Ak Parti Gençlik Kolları kongresine bakabilir. Gençlik Kollarının Başkanı çok önceden atandı, basına bilgisi verildi. Akılalmaz yasakların olduğu bir dönemde, atanmış biri için kongre yapmak nasıl izah edilebilir? Hatta öyle böyle kongre değil; belli insanların zorla götürüldüğü bir kongreden bahsediyorum. 

İki gencin evlendikleri gün onlar için hayatlarının en önemli günüdür. Böyle bir gün de birkaç akrabasının katılmasına dahi izin verilmeyen bir zamanda, binlerce insanı toplayıp kongre yapmak hangi mantıkla izah edilebilir ki?

Demek ki bu illet gerçekten akıllı! 

YÖNETENLERİMİZE ÇAĞRIMIZDIR!..

Korana virüs salgını sebebiyle çeşitli tedbirler alındı-alınmaya devam ediyor. Sağlık ve ekonomik destekler konusunda üzerine düşeni yapmaya gayret gösteren devletimiz var çok şükür. Ancak, böylesine bir salgında, devletimizin de yetişemediği konular da var elbette. Bu durumda da hem sivil toplum kuruluşlarımız hem de belediyelerimizin destek olması gerektiğini düşünenlerdenim.

Salgının kontrol altına alınması için çocuklarımız aylardır, okullarına gidemiyor. Malum olduğu üzere, eğitim-öğretim, aylardır uzaktan yani televizyon ve internet üzerinden yapılıyor. Bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir okurumuzun yorumu internet sitemize düştü. Kendisi yaşadığı sıkıntıyı dile getirerek, öncelikle devletimizden, sonra da belediyemizden destek beklediğini anlatmış. Malatyamızı yönetenlerin bu konuya eğilmelerini hasseten istirham ediyorum. Lütfen bu sıkıntının çözümü için kim, hangi adımı atabiliyorsa atsın. 

UYARI-YORUM!..

Daha önce kooperatifçiliğin önemine vurgu yapan yazılar yazmıştım. Özellikle tarımsal üretim için kooperatifleşmek oldukça önemli. Gerek Avrupa toplumu gerekse ülkemizin batı kesimlerinde bu tür kooperatifler oldukça etkin ve güçlüler. Fakat insanımız, bunun çok acı tecrübelerini gördüğü için kooperatifleşmekten kaçınır olduk maalesef. Bunu fark eden devletimiz,  kooperatifçiliği özendirmek ve desteklemek için kesenin ağzını açmış durumda. Özellikle kadın ve gençlerin kurduğu kooperatiflerin ciddi destekler aldığını düşünüyorum. Zira her gün yeni bir kooperatifin açılışını haber yapıyoruz. Deyim yerindeyse “mantar” gibi çoğalan kooperatiflerimiz var. Aslına bakarsanız kooperatifleşmenin önemini bilen birisi olarak bu durumdan memnuniyet duymam gerekir. Fakat belli bir grup tarafından bu kooperatiflerin kurulması ve teşvikler bittikten sonra kapanacaklarına daire endişelerim var. Bu husus bende ciddi rahatsızlık uyandırıyor.

Ciddi teşviklerin verildiği bu kooperatiflerin mümkün mertebe şeffaf olması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle kar/zarar açıklamalarının ve diğer mali tabloların halk ile paylaşılması gerekiyor. Memlekete ne kattığının bilinmesi, bir kooperatifin etkisini gösteren en önemli unsurdur. Borsadaki, Kamu Aydınlatma Platformu gibi bir uygulamanın, bu kooperatifler içinde olması gerektiğine inanıyorum. Aksi halde açılır ve kapanırlar. Zaten kooperatif mazimiz sebebiyle, milleti inandırmak zorken, iyice bu kültürden uzaklaşmamızın önü açılır maazallah... 

CUMHURBAŞKANININ, SÖZÜNÜN ÜSTÜNE SÖZ OLUR MU?

Aslında yukarıdaki soru, ilk bakışta Kemal Sunal ile Şener Şen'in başrollerini paylaştığı Kibar Feyzo filmindeki o meşhur repliği aklıma getiriyor. Normal şartlarda ülkemizde Cumhurbaşkanının sözünün üstüne söz söylemek kimsenin haddi değil. Lakin, bu tür bir hadsizliğin Malatya'da yaşandığını belirtmek isterim. 20 yaş altı evlatlarımızın sokağa çıkma kısıtlamaları bir süre devam etti. Daha sonra bu kısıtlamalar biraz esnetilerek devam etti. Lakin yanlarında ebeveynleri varken seyahat yasakları bulunmuyor. Buna rağmen Malatya'da bu yaş grubu şehir içi toplu taşımadan faydalanamıyor. Yanlarında ebeveynleri varken, şehir içi ve şehirlerarası seyahat kısıtlaması olmayan bu kişiler MOTAŞ'ın araçlarına bindirilmiyor. Çocuğu hasta olan ya da zorunlu olarak bir yerden bir yere götürmek zorunda kalan ebeveynler, eğer özel araçları yoksa taksiyle seyahat edebiliyor. İstanbul, Ankara gibi metropollerde bile bu kısıtlama yokken, Reis “Anne-babayla seyahat edebilirsiniz” derken, bu insanları toplu taşımadan mahrum bırakan hadsiz kim acaba?

Cumhurbaşkanı'nın sözünün üstüne söz söyleyen kim ya da kimler? 

Z_42

NEREDEN NEREYE?..

Ak Parti'nin kuruluşundan bugüne kadar herkesin üye olmak için birbiriyle yarıştığını biliriz. Son zamanlarda ise, sosyal medya ilanıyla gençlik kollarına üye aranıyor. Yukarıdaki görsel ülkemizin son 18 yılında iktidar olan Ak Parti'nin geleceğine dair çok önemli ipucu aslında! Gençliğin önem vermediği Ak Parti, artık sosyal medya ilanlarıyla, yönetim kurulu oluşturmanın derdine düşmüş. Bu durum diğer iller için de böyle mi bilmiyorum. Lakin Malatya için durum bu. Parti yönetiminin sürekli aynı kişilerin arasında dönmesinin sonucu bu olsa gerek?.. 

TERS KÖŞE OLANLARIN, YOL HARİTASI NASIL ŞEKİLLENECEK?

Geçtiğimiz günlerde, AK Parti grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminde Malatya vardı. AK Parti ile CHP arasındaki belediyecilik kıyaslaması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya Büyükşehir Belediyesini örnek göstererek, Türkiye'deki belediyelerin nereden nereye geldiğini anlattı. Konuşmasının devamında, Kemal Kılıçdaroğlu'na Malatya'ya da gitmesini ve yapılan hizmetleri yerinde görmesini tavsiye eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması, Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarıyla ilgili sinevizyon gösterisiyle de desteklendi. 

Bu kısa tafsilden sonra, AK Parti'de siyaset yapıp da ters köşe olanlar da vardı. Bunlar genelde Malatya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Selahattin Gürkan'a muhalif olanlardı. Cumhurbaşkanının bu konuşmasından sonra Selahattin Gürkan'ın yaptığı bazı açıklamaları “mübalağalı” görenler bundan sonra;

- Ya yapıldığı iddia edilen çalışmaları kabul edecekler.

- Ya Selahattin Gürkan'ın ikna kabiliyeti karşısında, Cumhurbaşkanının da ikna olduğuna inanacaklar.

-Ya da Cumhurbaşkanının kandırıldığını iddia edecekler.

Bu üçüncü maddenin siyasi gelecekleri için büyük bir hezimet olacağını da, kimse aklından çıkarmasın bence. Öyle bir babayiğit çıkmaz zannımca. 

ÖZNUR ÇALIK, HEDEF BÜYÜTTÜ!..

Siyasetle az-çok ilgilenen herkesin dikkatini çeken bir gelişme yaşanıyor. Milletvekilimiz Öznur Çalık, son günlerde “Polemik siyasetinde” çıtayı yükseltmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı'nı hedef tahtasına oturtmuştu. Sonrasında da, HDP'yi hedef alarak, Pervin Buldan'la yaptığı görüşmenin detaylarını anlattı. Öznur Çalık'ın hamlelerinin ulusal medyada yoğun karşılık bulduğunu gören rakipleri, “Ne yapmak istiyor?” demeye başladı. Biz de büyük bir dikkatle “Ne yapmak istediğini” anlama gayretindeyiz. Gerçi, aklımıza bazı şeyler geliyor da!.. Onu da şimdilik başka bir yazıya bırakalım...

Selam ve dua ile
Fiemanillah