Kasada Oturmak Yasakmış, Bayılmak Serbest mi?
05 Ağustos 2025, Salı 15:51
Sosyal medya artık hayatımızın adeta vazgeçilmezi… Gün içinde haber, video, paylaşım derken sayısız içeriğe maruz kalıyoruz. İşte yine böyle bir anda, sosyal medyada dolaşırken bir görüntü dikkatimi çekti. Bir market çalışanı, gözümüzün önünde yorgunluktan yere yığılıyordu. Ardından tepkiler çığ gibi gelmeye başladı.
Yıl 2025.
Uzay yarışlarının konuşulduğu bir çağdayız. Ama ne acıdır ki hâlâ market kasalarında bir insanın oturmasına izin verilmeyen bir düzen içindeyiz.
Son günlerde sosyal medyaya yansıyan görüntülerde market çalışanlarının maruz kaldığı durumlar sergileniyor. Kim bilir kaç saattir ayakta? Kim bilir kaç müşteriye güler yüz göstermek zorunda kaldı? Belki o gün işe aç geldi, belki tansiyonu düştü… Belki de sadece "çok yoruldu."
Ama çalışanın adı yok.
Çünkü biz, kasiyeri sadece barkod okutan bir “el” olarak görüyoruz.
Etiketi okut, kartı al, poşeti ver, sıradaki gelsin.
Daha oturmasına bile izin verilmeyen bir sistemin çarkı içinde, insanlığını unutmuş bir kalabalığın ortasında…
“Ayakta duracaksın!”
Bu, bir işyeri kuralı değil; bu, bir vicdansızlık manifestosudur.
Oturunca ne oluyor? Performans mı düşüyor?
Bir insanın 10-12 saat boyunca hem fiziksel hem zihinsel yükün altında ezilmesine göz yuman ama “müşteri memnuniyeti” diye pankartlar asan marketler, neyin memnuniyetinden bahsediyor?
Sosyal medya ayakta, ama çalışanlar değil.
Görüntüler yayılınca binlerce kişi ses verdi:
“Bu zulümdür.”
“İnsanlık dışı!”
“Bir sandalyeyi çok mu görüyorsunuz?”
Ama mesele sadece sandalye değil.
Mesele, alın terine saygı duymayan sistemin ta kendisi.
Kasiyerin, reyoncunun, depo görevlisinin, kuryenin, temizlikçisinin, güvenlikçinin emeği olmadan hiçbir zincir halka olamaz.
Ama o halkalar büyüdükçe, insan küçülüyor.
Ve biz susarsak, sadece onlar değil, vicdanlarımız da yere düşüyor.
Ve en önemlisi: “İnsana insan gibi davranmak” bir zorunluluk değil, bir mecburiyet değil; bir erdemdir.
Bu ülkede bir kasiyer yere düştüğünde, hepimiz biraz daha aşağıya düşüyoruz.
Ayağa kalkmak için önce onlara bir sandalye verin.
İnsan, ayakta değil, onuruyla dik durur.
Sevgiyle Kalın.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.