dore okulları
Malatya
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.45
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2438.6
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63167.921$

Malatya nereye?

16 Ağustos 2023, Çarşamba 09:15
Malatya nereye?

Genellikle uluslararası politika üzerinde yazılar yazıyorum. Fakat bu kez “Malatya’da yaşamaya çalışan biri” ve bir Malatyalı olarak taşıdığım kaygıları ve tükenen sabrımı satırlara dökeceğim. 

“Muhali talep etmek kendine fenalık etmektir”, “Bazen güzel, daha güzelden daha güzeldir” diye bilinen iki söz Malatya’mızın bugün içinde bulunduğu durumu farklı açılardan özetleyen özlü bir anlatıma sahiptirler.

İlk söz “Asrın felaketi” ni Malatya için “asrın çözümsüzlüğü” haline getiren bürokratik yaklaşımı ne güzel ifade ediyor. Zira imar ve kentleşme konusunda en başta ihmal edilen hayati noktaların depremden sonra kitabın ortasından okunmaya çalışılması Malatya’yı belirsiz bir geleceğe doğru sürüklemekten başka işe yaramamakta. Matematik alt yapısı olmayan çocuğun sınav arifesi sayısal bölümlere heveslenmesi gibi nafile çabalar bizi nereye götürecek!

Evet deprem on bir ili birden etkileyerek her devletin kolaylıkla altından kalkamayacağı bir yükü başımıza sardı. Evet, küresel ekonomik daralma ve Türkiye’nin ekonomi literatürü üzerinde zamansız egzersiz merakı işi daha da çetrefilli hale getirdi. Fakat tüm bunlar böyle durumlara hazırlıksız ve yetersiz olduğumuz gerçeğini örtmeye yetmiyor maalesef.

Duygusal bir milletiz. Fakat sıcağı sıcağına işe dört elle sarılma ve birden uyanan en iyisini isteme/ arama gayretimiz bizi elan yaşadığımız hayatın gerçeklerinden koparıyor.

Ortada koskoca yaralı bir şehir var. Dört koldan, sel gibi yapılan bina kontrolleri ve iş bittikten sonra ortaya çıkan gayretkeşlik, hem uzmanların birbirini tutmayan açıklamalarına, hem de şehrin gerçeklerine uymayan önerilere yol açtı. Aynı bina hakkında dört kontrol yaptırıyorsunuz dördü de birbirinden ayrı yorumlarda bulunuyor. Biz sadece sosyal bilimleri göreceli sanırdık meğerse mühendislik alanı da kişiye göre değişen bir yapıya sahipmiş!

Düşünün, ilerleyen yaşınızla azan romatizmalarınız ve nükseden şekeriniz için gittiğiniz doktor sizi 18’lik delikanlı olmaya davet ediyor. 

Âlim olan aynı zamanda hikmetli olmalı. Sadece bilgili olmak yetmiyor yani. Binalar hakkında karar verirken yapın ya da yıkın demek yeterli mi?  Bu binalar yaşam alanıydı. Binalar hakkındaki kararı, içinde yaşayanlardan azade ele almak bir süre sonra çözümsüzlük ve çaresizlik içine sürüklenen insanları “battı balık yan gider” moduna sokmaya neden olmaz mı?  Nitekim ülkemizde yaşanan tüm depremler sonrası çözümsüzlük içine sürüklenen insanların evlerini çar-naçar kullanmaya devam ettiklerine şahit olmadık mı?. Kiraların Türkiye’de en fazla artış kaydettiği il olmayı “başaran” Malatya’da özensiz verilen kararlar insanların bu şehri terk etmesine neden olmaz mı? Malatya’nın fahiş bir kent haline gelmesini engelleyemezken mevcut yapı stokunu da düşünmeden her tarafa mühendislik harikası dikmeye merak saranlar en güzeli aramayı ve istemeyi şimdi mi hatırladılar?

Ayrıca, konteynırlar çözüm mü? Çözümse ne kadar ve nereye kadar çözüm? Bu konuda güvenli kamu konutlarında oturarak karar verenleri birer ay konteynırlarda yaşadıktan sonra tekrar düşünmeye davet ediyorum.  Hatta ben değil kendisi bir ay bal yemedikten sonra  “bal yeme” diye tavsiyede bulunan İmam-ı Azam davet ediyor. 

Evet, Malatya büyük bir depremi yaşadı, fakat yıkımlar başlayınca yaşadığımız felaket Malatya için daha da görünür hale geldi. Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’ın aksine başlangıçta yerle bir olmayan binalar kamuoyunda Malatya’yı geri plana attı. Yıkımlar başlayınca depremi asıl şimdi yaşıyor gibi olduk. Fakat bu kez kime derdimizi anlatacağız, aradan altı ay geçtikten sonra kimleri ikna edeceğiz bilemiyorum. 

Okulların açılmasına bir ay, kışın gelmesine iki ay kaldı. Bir şey isterken ya da yaparken iki defa düşünmekte fayda var. İşi kolay kılmak hem dinimizin hem örfümüzün tavsiyesi fakat biz kolay kılmayı kalitesiz kılmak şeklinde anlamamalıyız. İşi kolay kılmak hikmetli hareket etmek demektir. O nedenle mevcut şartlar içinde imkânsızı istemek kendine fenalık yapmaktan başka şey değildir. Bir şey isterken ya da açıklama yaparken mevcut durumunuza göre bazen güzelin daha güzelden daha güzel olacağını da hatırda tutmak lazım. Heyhat, koskoca yaz boşa mı geçti acaba?
 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Nejla
    16-08-2023 11:19

    Kalemine yüreğine sağlık ne güzel söyleyemediklerimizi dile getirmişsiniz Allah razı olsun

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.