dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.46
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2450.9
  • BIST
    9892.13
  • BTC
    64407.91$

Adayların düşündürdükleri

07 Nisan 2016, Perşembe 11:15

Malatya İnönü Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek rektörlük seçimi için adaylar birer birer ortaya çıkıyor. Malatya Time olarak üniversitemizi yakından takip ediyoruz. Dün ve önceki gün iki tane rektör adayıyla ilgili özel haberler yayınladık.

Bu adaylardan biri önceki seçimde de aday olan Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kızılay, diğeri de İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Ara'ydı.

Rektörlük seçimi için adaylığını açıklayan bu iki ismin sözlerinde ilginç detaylar vardı. Dikkatli gözlerden kaçmayan bu açıklamalardaki detayları biraz açmak isterim.

PROFESÖR KIZILAY'IN AÇIKLAMASINDAN…

Ahmet Kızılay, "Bazı alanlarda elde edilen başarıları üniversitenin tümüne yaymanın gerekliliğine inanıyorum. Üniversitemizin bütün eğitim birimlerinde yüksek standartları yakalamak hedefimizdir. Bilimsel değerlerle donanmış, aklın ve kalbin yönettiği, kararlı ve dinamik, sorgulayan, fikir üreten, yorumlama yeteneğine sahip öğrenciler yetiştirmek amacımızdır. İnönü Üniversitesi Malatya ve çevresi için değer ve strateji üretecek. Sağlık alanında üniversitemizi Türkiye'nin en iyi merkezi yapmak, ülkemizin en donanımlı kanser merkezini şehrimize kazandırmak istiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

PROFESÖR ARA'NIN AÇIKLAMASINDAN…

Diğer aday Cengiz Ara ise, “Seçimler sırasında öğretim üyeleri arasında büyük kutuplaşmalar yaşanmaktadır. Seçim bittikten sonra seçilen rektör ve onu destekleyenler diğer rektör adayları ile onları destekleyenleri cezalandırma yoluna gitmektedir. Bu durum bazı istisnalar haricinde genelde bu şekilde olur. Gücü kim ele geçirmişse diğerini ezme yoluna gider. Kıyımlar ve baskılar başlar. Tabii o dönem haksızlığa uğrayan öğretim üyeleri sonraki dönemde kendileri veya destekledikleri insanlar seçilince de diğer gruba kendisine yapılan haksızlıkların benzerleri yapmaya başlar. Bu olay bir kısır döngü şeklinde sürer gider. Maalesef bu durum 1992 senesinden beri her dönem devam etmektedir.Bir rektör bir defa atanmışsa yaptığı ilk iş olarak, kendisini ikinci kez rektör seçtirmek için oy alabileceği kadrolaşmaya yönelmektedir. Durum böyle olunca da ikinci dönemini yaşamaya başlar. Bu ikinci dönem 8 sene demektir. Sekiz senenin sonunda artık rektör olamayacağı için bu kez de kendisine yakın gördüğü birini açık açık destekleme yoluna gider. O kişiyi seçtirmek için büyük gayret sarf eder. Bu örneğimiz sadece İnönü Üinversitesi için geçerli değil, Türkiyemizin büyük bir çoğunluğunda durum aynen böyledir. Öğretim üyeleri arasındaki kısır çekişmeler sebebiyle bilimsel çalışmalar yapılamamaktadır. Bu çekişmeler üniversitelerin bilimsel kapasitesini düşürmektedir.” demişti.

AÇIKLAMALARIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Her iki adayın sözlerini teker teker ayıkladığımız zaman ortaya şöyle iki üç tane madde çıkıyor:

1- Malatya İnönü Üniversitesi'nde bazı başarılar var ancak bunlar yetersiz.

2- Ünivesitenin diğer üniversitelerle rekabet edebilme noktasında eksiklikleri var.

3- Üniversite yönetimi bilimsel yönetimden uzak

4- Sağlık alanındaki yeterliliği sorgulanır durumda

5- Her rektör kendine göre bir kadrolaşmaya gidiyor.

6- Gücü elde eden diğerini eziyor.

7- Üniversiteyi yönetenler, sonraki dönemde de yönetmenin yollarını arıyor.

8- Üniversiteyi yönetenler, ikinci dönemi de devirmişse, kendi zihniletindeki bir başka ismi destekleme yoluna gidiyor.

TDK'YA GÖRE ÜNİVERSİTE…

Üniversite kelimesinin Türk Dil Kurumu (TDK) internet sitesindeki tanımı aynen şöyledir: “Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu”

KOLTUK SEVDASININ KURBANI MI OLUYOR?                     

Yukarıda 2 tane rektör adayının açıklamalarından yola çıkarak yaptığımız değerlendirmede, TDK'nın tanımındaki üniversiteyle Malatya'daki üniversite arasında uçurumlar var. Saydığımız maddelere baktığımız zaman maalesef Türkiye'nin birçok üniversitesinde olduğu gibi Malatya İnönü Üniversitesi de koltuk sevdasına kurban edilenler eğitim kurumları arasındadır. Rektör adayı olan her iki isim de bu üniversiteye hem öğrenci olarak hem de öğretim üyesi olarak yıllarını vermiş bilim insanlarıdır. Profesörlük ünvanıyla anılan bu insanların rektör adaylığı için yaptıkları açıklamaları, Malatya İnönü Üniversitesi'nin ehil ellerde olmadığını gösteriyor. Tabii ben bu değerlendirmeyi açıklamaların içeriklerine bakarak yapıyorum. Ancak benim de mesleğim gereği takip ettiğim bazı olayları da alt alta koyduğum zaman yaptığım değerlendirme daha sağlam bir zemin buluyor.

YÖNETİMLE İLGİLİ HABERLERİMİZ OLMUŞTU

Malatya İnönü Üniversitesi'nin iyi yönetilmediğini, öğretim üyelerinin bazılarının baskılara maruz bırakıldığını, bazı bilim insanlarının sırf farklı siyasi görüşe sahip oldukları için üniversiteden uzaklaştırıldığını ve Rektör Cemil Çelik'in ileriye yatırım yapmak adına kadrolaşmaya gittiğini çeşitli vesilelerle duyurmuş bir gazeteciyim. Aynı zamanda, Rektör Çelik'e herhangi bir husumetimin olmadığını çeşitli vesilelerle dile getirmişliğim de var. Gazeteciliğin verdiği refleksle kamuyu bilgilendirme ve yöneticileri uyarma görevim gereği yaptığım birçok haberde, Malatya İnönü Üniversitesi'nde bazı yanlışlıkların olduğuyla ilgili haberler yapıp çeşitli sorular yöneltmiştim. (Bu arada sayın rektörün cevap vermediği o kadar çok soru var ki, isterse kendisine bir liste gönderebilirim)

CEVAP HAKKINIZ BİZDE SAKLI…

Bugün de benzer iddiaları içinde barındıran açıklamalardan bazı maddeler çıkararak kamuoyunun bilgisine sunuyorum. Eğer bir yanlış varsa, yanlış anlaşılma varsa yazımda verdiğim isimlerden herhangi bir düzeltme gelirse yayınlayacağımı da belirtmek isterim.