dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2423.2
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64096.99$

Allah'a emanetsin Ulu Çınar!

15 Şubat 2016, Pazartesi 21:01

ULUÇINAR  BEKİR ABİ ALLAH'A EMANETSİN…



İnsan bazen kaleminden dökülen sözler eşliğinde, bazen klavye sesleri ortamında, bazen sessizliğin sessizliğinde, bazen de yüreğinden kopup gelen derdiyle göz yaşlarını mürekkep yaparak yazar.

13 Şubat 2016 Pazar günü ikindi namazını müteakip İstanbul Fatih Camiinde, dostlar güzeli, Malatya'nın en yiğit evladı, ulu çınarı ve hayatı doğduğu an ki sessizliği bozacak kadar sesli, İmam Hatip neslinin medarı iftiharı ağabeyimiz Bekir ALYÜZ'Ü son yolculuğuna uğurlamak üzere namazını kıldık. Rabbimize emanetini teslim ederken, rahmet dualarıyla yalvarıp yakardık. Biz ondan razıydık, Allah da ondan razı olsun…

Tanıyan ve bilen herkes gibi bugün benimde hüznümü tarif edebilmem mümkün değildir. Çünkü yiğitler her zaman yetişmiyor. Analar insan neslini devan ettiriyor ama, bugün bu nesilden adam gibi adam az çıkıyor. Yiğitlerin ayrı bir yaşam şekli vardır. Yüreklerde farklı yerleri vardır. Gök kubbede yankılanan apayrı sedaları vardır. Ne mutlu bizlere ki, hala o tür kahramanlarımız var da, sağlığında kıymetini bilmesek de, ölümünden sonra onları yazacak bir şeylerimiz vardır.

Bekir abi, bizden önce Malatya İmam Hatip Lisesinden mezun oldu. Aynı sınıfı ve aynı zaman dilimini paylaşamadık. Ama onun hayatını kendimize örnek aldık, yaşantısının bir kısmıyla hem hal olduk. O, İmam Hatip neslini en iyi şekilde temsil etti. İmam Hatip ruhunun canlı örneğiydi. İslam davası için, ülkesi için, inandığı değerler için gençliğini sokakta mücadele ile geçirdi. Birileri evinde mışıl mışıl uyurken o silahlı saldırılara maruz kalarak kurşunlara hedef oluyordu. Allah'ın verdiği canı sadece Allah'ın alacağına inandığı için ölümden korkmuyordu. Müslümanca yaşadıktan sonra nerede ve ne zaman  gelirse gelsin diyordu.


İş hayatına atıldı. Artık İstanbulluydu. Her Malatyalı ile bire bir ilgiliydi. Burada ortak paydamız Malatya'dır diyordu. Önemli sivil toplum örgütlerinde faaliyet gösterdi, yöneticilik yaptı. Buraları yönetirken yada bu çatılar altında faaliyet gösterirken hiç bir ayırım yapmadan, Türkü, Kürdü, Ermeniyi, Aleviyi, Sünniyi herkesi kucakladı. Çok iyi bir Malatyalıydı. O'nun için Malatya bambaşkaydı, adeta sevdasıydı. Hiçbir etnik köken ile sorunu yoktu, çünkü ırkları yaratan Allah'tı.

Böyle bir atan evladına son görevimizi yaparken tabi ki, gözlerimiz Malatyalıları aradı. Binlerce insan vardı ama her platformda en önde görmeye alıştıklarımız yoktu. Eski Bakanlarımızdan Ahmet KARAASLAN ve 1 Kasım seçimlerinde İstanbul 1. bölge milletvekili adayımız hemşehrimiz Ramazan BULUM dışında, sivil toplum örgütlerinin İstanbul ayağı ve halkımız vardı. Siyasilerimizi aradım durdum ama bulamadım. Bir Malatyalı olarak hem üzüldüm, hem de Malatya'nın vekillerini, belediye başkanlarını, siyaset camiasını Bekir abinin cenazesinde göremediğim için sevindim. Çünkü O'nu, iyiler Allah'a yolcu etmeliydi.

Fakat sormadan da geçemiyorum;

Sahi siz neredeydiniz o gün?

Pazar günüydü, rahatınızı ve tatil keyfinizi mi bozamadınız?

Büyükşehir Belediyemiz yılbaşında rezervasyon yaptırıp yetkili herkesi başka ile tatile götürmüştü de, bugün tek bir kişiyi buraya neden göndermedi?

Malatya'yı temsil eden vekiller, yöneten belediye başkanları neredeydi?

İmam Hatipler söz konusu olduğunda, kaymağını yiyenler hani?

Bedel ödedim diyenler, bedel ödeyenlerin cenazesine neden katılmadılar?

Yaptırdıkları hangi rezervasyon ve programlarını iptal edemediler acaba?

Olsun biz yine de sizden razıyız. İyi ki varsınız. Bazen böyle ölçüt ve kıstas oluyorsunuz!. Her zaman iyilikle örnek olunmaz. Bazen yanlış yapana bakılarak da doğrusu öğrenilir!...

Mücadele ve hareket dolu bir hayattan sonra sessiz bir şekilde veda etti Bekir abi. Hayata gözlerini yumarken üzerinde kurşun izleri vardı. Ama üzerinde meclisin rozetini taşıyan vekiller, belediye başkanı unvanlılar yoktu. Onların bilemediğimiz daha önemli işleri vardı belki!. Halka hizmet sevdası, özel partiler, 14 Şubat sevgililer günü etkinlikleri vs!. Ama bilsinler ki, Müminin sevgililer günü Allah'ın kendisinden razı olduğu halde Rabbine kavuştuğu gündür. Bunun en güzel yolculuğu ŞEHADET TUR ile, sonra da o yolda mücadele ile yapılanıdır.

Durdum, düşündüm, İmam Ahmet Bin Hanbel'in sözünü hatırladım; “Sizinle farkımız, cenazemizin kaldırıldığı gün belli olacaktır”

Bir insanın Allah katındaki yeri, insanların kendisine olan şahitliği ise; Bekir abinin iyi bir insan, iyi bir Müslüman olduğuna, davasına ihanet etmediğine, son anına kadar mücadeleyi bırakmadığına, Allah'ı ve Resulünü sevdiğine ve tabii olduğuna şahidiz. Sen de onu rahmetinle kuşat Ya Rabb!...

Fi Emanillah. - [email protected]

“Ey Kalemim! Bir Gün Doğru Bildiklerini Yazmazsan, Kolumla Beraber Kırar Atarım Seni”