dore okulları
Malatya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63886.024$

Alzheimer hastası yakını psikolojisi

24 Ocak 2022, Pazartesi 17:38
Alzheimer hastası yakını psikolojisi




Alzheimer hastasına bakmak sanıldığı kadar kolay mı sizce?

Yılların deneyimi ve birikimi ile ortalama 10 yıl devam edecek süreci sizlere anlatırsam neyle karşılaşılacağını çok daha iyi anlayacaksınız.

Alzheimer, Demans, hatta Parkinson hasta yakınıysanız öncelikle hazır kıta asker gibi olmalısınız, her an, her şeye hazır durumda yaşamak zorundasınız.

Sürekli kaygı ile yaşarsınız, tedirgin uyursunuz, markete gidersiniz, ama aklınız sürekli ondadır.

Doktor kontrolünü ve ilaç takibini yaptırırsın, bir iyileşme ümidiyle, ama düzelme olmadığı gibi hastalık her geçen gün ilerler, daha da kötüye gittiğini görürsün, kullandığı ilaçlar onu iyileştirmez, sadece sakinleştirir, şikayetlerini dindirir. 

Sorumluluk duygusu iyice artar, hayattan kopmalar başlar, artık Alzheimer, Demans, Parkinson hastan geçmişini unuturken, sen de geleceğini unutursun. 

Hasta, onunla ilgilenen yakınının çocuğu gibi olmuştur, bağımlılık iyice gelişmeye başlar, yemek yedirirken kıyafetlerini değiştirirsin, alt bakımını, banyosunu, tuvaletini, tüm öz bakımlarını yaptırırsın.

Artık çalışma hayatından koparsın, eski sosyal çevren de azalmaya başlar, misafirliğe gidemezsin, evine misafir  de kabul edemezsin, istesen de kimse gelmez.

Gün 24 saat değil, adeta 36 saat olmuştur, diğer insanlar gibi gün zamansal ve kendi şartlarına ayarlanarak yaşanamaz artık, çünkü hastasının zaman, mekan, yön kavramları ortadan kalkmıştır, algısı bozulmuştur, onunla beraber zaman kavramı da uçup gitmiştir. 

Bazen gecenin ikisinde uyanan hasta salonu tuvalet zanneder, onun yaptıklarını temizlemek zorunda kalırken, bir yanda da özbakımıyla ilgilenirseniz, daha sonra sakinleşip yatması için beklersiniz, yatarsa şanslısınız, yoksa sabaha kadar veya öğlene kadar uyumasını beklersiniz.

Balkon kapısını dış kapı zannedip dışarı çıkmaya çalışır, hastayı kendisinden korumanız gerekir, sabunu, peçeteyi yer, dışkısıyla oynar, aniden soyunmaya başlar, üzerindekileri çıkarır, yani her an ne yapacağını bilemezsiniz, bu durumun tedirginliği ile yaşarsınız.

Gittikçe tahammülsüz olmaya, her şeye, herkese sinirlenmeye başlarsınız, hastaya kızar, sonra kızdığınız hastanın size muhtaç olduğunu görür, bu defa kendinize kızarsınız, kendinizi suçlar, vicdanen rahatsızlık duymaya başlarsınız.

Bu kadar kaygı ve endişe içerisinde yaşayınca bel, sırt, eklem ağrılarınız, migreniniz, şeker ve tansiyon hastalığınız gelişir, ama bedeniniz "Dur, şimdi olmaz, henüz doktorlara gitme zamanın gelmedi" der, ancak hasta vefat ettikten sonra görevinin bittiğini algılayan beden de, tüm ağrıları daha fazla baskılayamaz ve tüm hastalıklar ortaya çıkmaya başlar.

Hasta yakını, uzun süre hastası için gezdiği hastane koridorlarında, şimdi kendi sağlığı için gezmeye başlar, artık kendini onarmaya çalışır.

Kardeşler de etrafında kalmaz, yakan top misali herkes kaçmaya başlar, hem bakım, hem masrafları için sorumluluk almamak adına kaçarlar. 

Bu zorlu süreçte gücü yetmeyen hasta yakını destek hizmet almak için bir bakım merkezi düşünmeye başlar, ama bu defa "Toplum ne der? Ayıplar" baskısıyla karşılaşır.

Halbuki hastanın düzenli bakıma, sağlık desteğine ihtiyacı vardır, periyodik bakım ve sağlık desteğinin yanında sosyal iletişime ve rehabilitasyon hizmetine de ihtiyaç duyar.

Hasta, yakınıyla arasında anne çocuk ilişkisindeki gibi bağımlılık geliştirmeye başlamıştır, bu durum yavaş yavaş fark edilir, bu defa roller değişmiştir.

Rol değişikliğine, çoğu insanın yaşadığı bu sürece hazırlıklı olun.

Bilgi ve ilgiyle aşılmayacak hiç bir süreç yoktur.

Sağlıkla ve mutlu kalın.

www.alzheimerdemansdernegi.org
www.sosyalrehberlik.com