Baba Olmanın Yürek İşi Olduğunu Bilenlere...
15 Haziran 2025, Pazar 09:01
Baba olmak, sadece bir kimlik ya da görev değil…
Baba olmak, sabah ezanıyla kalkıp akşam yorgunluğuyla eve dönmek… Yorgun elleriyle bile evladına sarılmayı ihmal etmemek…
Kimi zaman cüzdanındaki son parayla çocuğunun en sevdiği oyuncağı almak…
Ve bazen kendi düşlerinden vazgeçip onun hayallerine yol açmak…
İşte tam da bu yüzden, bugünün ilk selamı; emek veren, alın teriyle çocuğunun geleceğini inşa etmeye çalışan başta kendi babam olmak üzere o yürekli babalara…
Sonra...
Bir başka sayfada, hayatın yükünü tek başına omuzlayan babalar var.
Eşini kaybetmiş ya da başka bir nedenle çocuğuna hem anne hem baba olmak zorunda kalmış…
Küçük bir tokat gibi her sabah uyanıp, kahvaltı hazırlayan, saç örmeyi öğrenen, okul toplantılarına tek başına giden, geceleri evladının başucunda dua eden babalar…
Bu topraklarda sessizce yürüyen kahramanlar onlar.
Ve evet, bazı babalar da var ki…
Evin içinde ama çocuğunun dünyasında yok.
Yan odada ama kalbinden çok uzak…
Sustuklarıyla, eksiklikleriyle, yokluklarıyla çocuklarının büyüme hikâyelerinde görünmeyen bir boşluk gibi…
Kırmadan, incitmeden söylemek gerek:
Bazen en büyük eksiklik, bir çocuğun “Benimle oynar mısın?” sorusuna alınmayan cevaptır.
Çocuklar; hediye değil, göz teması ister.
Cep harçlığı değil, zaman ister.
Ve en çok da: “Seninle gurur duyuyorum” cümlesine muhtaçtır…
Bugün Babalar Günü…
Ama unutmadan…
Evladına hem anne hem baba olmak zorunda kalan kadınları da analım bu satırda.
Omzuna iki sorumluluk yüklenmiş, kendi hayatından feragat etmiş, her düştüğünde evladını ayağa kaldıran güçlü anneler…
Babalar Günü'nde onlara da bir teşekkür borçluyuz.
Çünkü baba olmak biyolojik bir gerçek, ama babalık yapmak kalbi bir tercihtir.
Ve bazen bir kadın da kalbiyle babalık yapar…
Bugün kiminin babası hayatta değil…
Kimi, baba olmanın ne demek olduğunu annesinden öğrendi…
Kimi hâlâ “bir kere sarılsaydı” diye iç geçiriyor…
Ve bazılarınız… belki kendi evladına nasıl bir baba olmaması gerektiğini, kendi babasından öğrendi…
Bugün, babası artık hayatta olmayanlar içinse kalpte buruk bir özlem var... Bir fotoğrafa bakarken gözlerinin dolduğu, bir ses tonunu hatırlarken içinin titrediği o derin boşluk... Belki bir mezar taşıyla konuşulan cümleler, belki rüyasında kavuşma umudu... Ama bil ki; sevgi, ölümü tanımaz. Kalbinde taşıdığın her anı, onun sana bıraktığı en kıymetli miras. Ve unutma, bazen bir fısıltıdır babalık; gökyüzünden gelen, sadece senin duyabildiğin...
Bir çocuğun en büyük şansı, yüreğiyle baba olabilen bir babaya sahip olmasıdır aslında... Çünkü annelik çoğu zaman içgüdüyle, koşulsuz bir sevgiyle gelir. Ama babalık… O, bilinçle seçilen bir yolculuktur. Her baba olabilen, baba kalamıyor maalesef. Her çocuk, “Benimle gurur duyuyor” diyen bir baba sesiyle büyümüyor. İşte tam da bu yüzden; çocuğunun gözündeki endişeyi fark eden, suskunluğunu anlayan, düşlerine omuz olan, eliyle değil kalbiyle büyüten babalar var ya... Onlara da selam olsun!
Bugün, sadece baba olanlara değil…
Babalık yapan, sorumluluk alan, yüreğiyle evladının yanında duran tüm yürekli adamlara selam olsun.
Çünkü bazı çocuklar, babasının sevgisiyle değil, yokluğuyla büyüyor…
Ve bu dünyada bir çocuğun hayatına dokunmak, bir ömre değer.
Bugün, kalbiyle babalık yapan herkesin günü kutlu olsun.
Sadece biyolojik değil, ruhen de baba olanlara selam olsun.
Ve eksik büyüyen her çocuğun yüreğine, bir gün sarılabilmenin umudu doğsun…
Sevgiyle Kalın...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.