dore okulları
Malatya
18 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.48
  • EURO
    34.76
  • ALTIN
    2489.5
  • BIST
    9514.52
  • BTC
    62247.68$

Bebeklerde ek besine geçiş

25 Aralık 2021, Cumartesi 08:37
Bebeklerde ek besine geçiş
 




Beslenme, yaşamın devamı için olmazsa olmazdır. Fizyolojik ihtiyaçlarımızın başını çeker. Bir bebek doğum öncesi annesinin yedikleri ile ve doğumdan sonraki ilk 6 ay anne sütü ile beslendiği için dolaylı olarak annesi ne yiyorsa onlarla beslenmiş olur. 6. aydan itibaren yavaş yavaş ek besinlere geçilmeye başlanır ve bu süreçte de elbette çocuğun beslenmesini şekillendiren ebeveynlerdir. 

Bana sorarsanız en büyük sıkıntıyı ek besine geçiş sürecinde yaşıyoruz. Çünkü 6. Aydan itibaren kademe kademe açılması gereken beslenme düzenine toplumumuzda ne yazık ki pek de uyulmuyor. 2-3 aylık bebeklere bile ‘canı çeker’ denilerek sofrada yenilen yemeklerden tattırılabiliyor. Bu noktada büyük sıkıntı yaşıyoruz çünkü bebeğin henüz oluşmamış sindirim enzimleri yüzünden bu durum büyük problemlere sebep olabiliyor. Ya da sürekli yemeklerin suyundan, şekerinden verilen bebeklerde hormon mekanizmaları bozularak obez çocuklar oluşmasına kapı aralayabiliyor. 

Bir çocuğun beslenme düzeni ve şekli aslında çok büyük oranda ebeveynlerine bağlıdır diyebiliriz. Çevresel faktörler, hormonal mekanizmalar, hastalıklar vs demeden evvel anne babaların öncelikle kendi beslenmelerini gözden geçirmelerinde fayda var. 

Bebeklere dönecek olursak, ilk 6 ay kesinlikle anne sütünden başka bir besin verilmemelidir. İyi olur diye bebeklere verilen her besin bebeklerde demir ve diğer minerallerin emilimini azaltarak anemiler başta olmak üzere pek çok hastalığa sebep olabilir. Ayrıca anne sütünün verimini ve miktarını azaltabilir.  Yenidoğan bir bebek; 6. ayında doğum ağırlığının iki katına, bir yaşında ise üç katına çıkar. Bu nedenle bu dönemdeki günlük enerji ve besin ögeleri gereksinimleri de yaşamın diğer dönemlerine göre yüksektir. Bu dönemdeki beslenme, sadece ideal büyüme ve gelişme için değildir, yaşam boyu doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve erişkin dönemdeki sağlığın korunması açısından da önemlidir. Bu yüzden en baştan alışkanlıklar nasıl düzenlenirse yaşamın ilerleyen günlerinde de aynı şekilde devam eder. 

Altıncı aydan sonra anne sütü tek başına bebeğin özellikle demir, çinko, A vitamini ve enerji gereksinimini karşılamada yetersiz kalır. Bu nedenle anne sütüne ilave bazı besinlerin verilmesi gerekir. Anne sütüne ilave olarak verilen bu besinlere “tamamlayıcı besin” denir. Tamamlayıcı beslenme döneminde anne sütü temel besindir. Bebeğe verilen ilave besinler anne sütünün destekleyicisidir, tamamlayıcısıdır. Ancak kesinlikle anne sütünün yerini alamaz. Tabii bu yazdıklarım anne sütü alması konusunda herhangi bir problemi olmayan normal bebekler için geçerli. 

Tamamlayıcı beslenme sürecinde bebeğin değişik tat, lezzet ve kıvamda besinlere alışması sağlanırken, aynı zamanda yeme işleviyle ilgili yetenekleri de gelişir. Bebek sıvı bir besin olan tek başına anne sütü ile beslenirken, zaman içinde kendisi için özel olarak hazırlanmış püre kıvamındaki besinlere alışır, bu döneminin sonunda ise aile yemeklerine geçiş sağlamış olur. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi bu besinlerin anne sütünü tamamlayıcı olduğu unutulmamalıdır. Bebekler için asıl besleyici eşsiz besin tabii ki anne sütüdür. Annelerin 2 yaşına kadar bebeklerini emzirmeye devam etmeleri gerekmektedir. Özellikle ilk 6 ay bebek istediği zamanlarda sınırlandırmadan emzirmeye devam edilmeli, tamamlayıcı beslenme sürecinde de bebek istedikçe emzirmekten vazgeçilmemelidir. Bu süreçte besinler bebeğe kaşıkla veya bardakla verilmelidir. Biberon önerilmemektedir. 
Annelerin ve anne adaylarının bu süreçlere hâkim olması ve bebeği için en sağlıklı olanı bilmesi, bireysel olduğu kadar toplum sağlığı açısından da önem arz etmektedir. Annelerin gebelik ve emziklilik dönemlerini doktorları ve diyetisyenleri ile iletişimi hiç koparmadan sürdürmeleri gerekmektedir.

Sağlıklı günler dilerim.

Diyetisyen İrem KAYA