dore okulları
Malatya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.38
  • EURO
    34.99
  • ALTIN
    2325.6
  • BIST
    9058.25
  • BTC
    69943.82$

Dünyanın en lezzetli ekmeği: Gündüzbey tandırı

29 Ocak 2022, Cumartesi 09:13
Dünyanın en lezzetli ekmeği: Gündüzbey tandırı
 





Söze, sert ve iddialı bir cümleyle başlayalım: Dünyanın ve bütün zamanların en lezzetli ekmeği “Gündüzbey Tandır Ekmeği” dir. 

Dünyadaki diğer ekmeklerle Gündüzbey’in tandır ekmeğini mukayese ettiğimizde bizim ekmek açık ara önde olur. Dünyanın en şöhretli yemek uzmanları gelsin, tarafsız gözlemciler eşliğinde, TV ekranlarında canlı yayınlarda yarıştıralım, eğer bizim ekmek galip gelmezse fotoğraf çekmeyi ve yazı yazmayı bırakacağım. Söz veriyorum. 

Dünyada, Türkiye’de ve Malatya’da binlerce çeşit ekmek var. Görüntü, lezzet, vitamin, dayanıklılık gibi kıstaslarda “Gündüzbey Tandır Ekmeği” hepsini geride bırakır. 

Fotoğrafta gördüğünüz tandır ekmeği benim çocukluğumun ekmeği… Ben bu ekmeği yiyerek büyüdüm. “Tandır ekmeği” Gündüzbey’in dışında Banazı, Çırmıktı, Kilayik, Barguzu, Tecde hatta Orduzu ve Eskimalatya’da da pişiriliyor. Fakat bu ekmeğin menşeinin (ilk çıkış yerinin) Gündüzbey olduğuna inanıyorum. Tandır ekmeğinin ana vatanı bizim köydür. 
Dışarıda top oynayıp acıktığımda ya da okuldan koşa koşa eve geldiğimde, tavana asılmış üst üste dizilmiş bembeyaz tandır ekmeğini sade ya da peynirle yemek için can atardım. Hatta şunu da itiraf edeyim ki (Annem duymasın) evin önündeki bahçemizde pişirilen ekmeği, annemden gizlice alır, götürür mahalledeki top oynadığım arkadaşlarıma verirdim. Annem bir bohçaya tandır ekmeği arasına da peynir koyar beni Ağyol’daki bahçemize gönderirdi. Bahçede çalışırken bohçayı açar, ekmeğin arasına yeşil soğan koyup öyle yerdim. 

Eskiden her şey doğaldı. Ekmeğimiz de doğaldı. Bizim köyde “tandıra kalkmak” diye bir tabir vardı. O zamanlar fırın dükkânları açılmadığı için her aile kışlık ekmeğini tandıra kalkarak hazırlamak zorundaydı.

Bizim köyün bütün ekmeğini ekmekçi Keziban abla yapardı. Gerçi annemin adı da Keziban’dı, annem de ekmek pişirirdi ama öteki rahmetli Keziban tam bir ustaydı, ücreti mukabilinde pişirirdi. Tandırda ekmek pişirmek herkesin harcı değildi. Odun ateşinin nar gibi kızardığı, cehennemi bir sıcaklığın kapladığı tandırın içine elinizi sokup ekmeği yapıştırmak büyük bir maharet ve dayanıklılık gerektiriyordu. 

Sabah gün aydınlanmadan erkenden kalkılır, mahalledeki komşularımız da yardıma gelirdi. Tandır ateşi yanar, kadınlar bir bir açar, Keziban abla da tandırın içine ekmeği yapıştırır, piştikçe çıkarır kenara dizerdi. Akşama kadar imece usulü yüzlerce tandır ekmeği pişerdi. Sonra onu eve taşır, mutfak tavanına asardık. Dört taraftan iplerle ya da tellerle bağlanmış, salıncak gibi bir tahta üzerine dizerdik… Havada asılı kalırdı. Neden? Çünkü yerde ekşimesin, en önemlisi fareler yemesin diye… Eskiden akıllıydık. Akıllı olmak zorundaydık. 

Şimdi işin en önemli kısmına geldik: Tüketim… 

Bembeyaz ve yüzde yüz organik olan tandır ekmeğini sade yemek bile büyük bir keyifti. O zamanlar fazla bir seçeneğimiz yoktu, yanına katık olarak sadece peynir ya da zeytin… Nerdeeeee şimdiki bolluk! 

Tandır ekmeğini iki türlü tüketebilirsiniz. Birincisi ıslatarak ki en çok bu şekilde yenilirdi. İkincisi ekmeği kuru haliyle yiyebilirsiniz… Tandır ekmeği günümüzde de halen en uzun süreli bayatlamadan tazeliğini koruyan ekmek çeşididir. Unundan mı, yapılış şeklinden mi, pişirmesinden mi nedir, mübarek hiç bayatlamıyor. Altı ay süreyle fırından hiç ekmek almadan ekmek ihtiyacımız karşılanırdı. 

Islat, yumuşak haliyle ye! Aman Allahım nasıl bir lezzet!

Fakat gel gelelim ki, nerde o anamın pişirdiği beyaz renkli tandır ekmeği… 

Şimdi dünya bozuldu, zihinler kirlendi, hile ve sahtekârlık aldı başını gitti. Bu hengâmede bizim dünyaca meşhur tandır ekmeğinin aslı da bozuldu. Her tarafta tandır ekmeği pişiriliyor ama eski tadı, eski lezzeti, eski rengi, eski kokusu yok. 

*
Bugün, tam Çırmığtı Gedik Mahallesi’ne yakın bir yerden geçiyordum.
Fakat o da ne? Burnuma bir koku geliyor. Beni taaa 40 yıl öncesine götüren tanıdık bir koku… Mis gibi tandır ekmeği kokusu… 
Kokuyu takip ederek gittim ki ne göreyim; 
Meğer bizim eski komşumuz, Kokolosgil’in kızı Zeynep abla, gelin olduğu Gedik Mahallesi’nde annelerimizin eskiden Gündüzbey’de pişirdiği tandırın aynısını yapıyormuş. Bizim mahallede çağalık arkadaşım olan Zeynep ablayı, yıllar oldu ki görmüyordum. Meğer annesinden gördüğü tandır ekmeği geleneğini devam ettiriyormuş. Çok sevindim. 
Gözlerime, kulaklarıma ve burnuma inanamadım. 
Sıcak sıcak tadayım dedim, “Hım aynı renk, aynı koku ve aynı lezzet!”