dore okulları
Malatya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.96
  • ALTIN
    2432.6
  • BIST
    9783.94
  • BTC
    63896.11$

Ekmeği sanata dönüştüren fırıncı: İbo

13 Şubat 2022, Pazar 09:18
Ekmeği sanata dönüştüren fırıncı: İbo





Malatya’da fırın kültürünün ayrı bir yeri vardır. Başka şehirlerde sadece normal ekmek ve somun üretilirken, Malatya fırınlarının tezgâhını çeşit çeşit lezzetli ekmekler süslemektedir. 
Sadece ekmek mi?
Değil tabi… Birbirinden lezzetli, yörenin geleneksel tatlarını yansıtan tavalar, güveçler, etli ekmekler, sebzeler vs. 
Malatya’da bekâr yaşayan ya da yemek yapmasını bilmeyenler asla aç kalmaz, yemekle uğraşmaz. Gideceksin bir fırına en az 40 çeşit yemekten birini tercih edeceksin. Ve bunların hepsi yöresel kültür… 
Yıllar geçtikçe Malatya fırın kültürüne yeni yeni ekmek çeşitleri de ekleniyor. Mahallemizin fırınını bugün ziyaret ettim. Fırınımızın güler yüzü, sıcakkanlı ve mübarek bir kürekçisi var: İbrahim usta… İnanır mısınız, sırf İbo’yu görmek ve onunla konuşmak üzere ekmek alma bahanesiyle fırına gelen müşteriler bile var. Öyle sevimli, hatırlı ve naif bir çocuk İbo… 
Dedim ki, “İbo senin pişirdiğin ekmekler niye lezzetli oluyor? İçine ne katıyorsun?”
Dedi ki, “Sevgimi katıyorum”
Tam isabet… Gerçekten de öyle, İbo ekmekleri fırına atarken sanki o ekmekle birlikte kendisi de yanıyor. Bazen küreğiyle konuşuyor, bazen hamurla… Öyle nazik ve kibar çalışıyor ki, açılmış hamuru kürekle fırına sürerken, pişmiş ekmeği fırından çıkarırken nezaketli bir üslup kullanıyor, ekmeği incitmemeye çalışıyor. 
Seviyor.
Ekmeğini, küreğini, ateşini, fırınını, işini seviyor. İçeri giren herkes mutlaka İbo’ya selam verir, kısa da olsa onunla sohbet eder. 
Günümüzün Ahi Evran’ı diyebiliriz kahramanımıza… Osmanlı döneminin esnaf ahlakı İbo’nun şahsında yeniden ete kemiğe bürünmüş, ahilik yeniden canlanmıştır. 
Dedim ki, “İbo kaç tür ekmek çıkarıyorsun? Bize bunları numunelik pişir de görüntüsünü alıp tarihe not düşelim…” 
Eli de pratik… Hemen ekibine talimat verdi, hazırlıklar yapıldı ve kısa zamanda 17 tür ekmek tezgâha sürüldü. 
Aman Allahım, gözlerime inanamıyorum, dünyanın neresinde böyle zengin bir mahalli kültür var. İbo, bir sanatçı titizliğiyle hamura öyle estetik biçimler veriyor ki, ekmek değil sanki beste yapıyor, fırıncılığın kitabını yeniden yazıyor, ruhundaki inceliği eserlerine yansıtıyor. 
Tezgâhın üstünde ekmek değil seyredilmesi gereken bir resim var sanki… İbo, elindeki küreği Vincent van Gogh’un fırçası gibi kullanıyor. Ekmekler bir gıda ürünü olmaktan çıkıyor, Ludwig van Beethoven’ın bestesine dönüşüyor. 
Dedim, “Yeter İbo! Hadi biz buradayız, senin mahalli kültürüne ulaşacak mesafedeyiz, peki garibim gurbettekiler ne yapsın, milletin yüreğine indirme!” 
İbo’yu durdurana aşk olsun, coştu bir kere… Ekmeklerin ardından fırının tava kültürleri de bir bir dizilmesin mi tezgâha? 
Artık insanın bu son raddede nutku tutuluyor. İbo’nun fırın sanatına şapka çıkarmaktan başka ne yapabiliriz ki… 
Sözün bittiği yerdeyiz, işte sizleri; bizim mahallenin, Başak Pide Fırınının muhteşem eserleriyle baş başa bırakıyoruz. Buyrun!