dore okulları
Malatya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.52
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2420.3
  • BIST
    9710.24
  • BTC
    66407.4$

“Ekonomik Bilim Kurulu” Olmalı…

20 Nisan 2020, Pazartesi 15:44

SESLİ MAKALE 

 

 

Küresel Salgın 8 Milyara yaklaşan dünya insanlığını tehdit etmeye devam etmekte, uzun sürede tehdit etmeye devam edeceği ön görülmektedir.

 Bilim insanlarının bu salgını önleyecek ilaç ve aşı üzerinde yoğun çalışma yapmalarına karşın; insanlığın kullanımına sunulması daha uzun zaman alacağı bilim insanlarınca belirtilmektedir.

  Covid-19 virüsüyle mücadelede bugünkü olanaklarla virüsün tamamen yok edilip, durdurulamayacağını ileri sürülmekte; toplumun yüzde 60'ı hastalanana kadar bu salgınla uğraşmak zorunda kalacağımız, hastalığı baskılamak için alınan önlemlerin (kişisel temizlik-korunma önlemleri, sosyal mesafe ve sokağa çıkma yasağı v.b.) asıl amacının salgının kontrollü bir şekilde toplumda yayılmasını sağlamak olduğu söylenmektedir.

  Salgını hızlı yayılmasını önlemek için hava ulaşımı (sadece Yurt dışındaki vatandaşlarımızın ülkeye getirilmesi için çok sınırlı faaliyeti var) durmuş, kara ve deniz ulaşımda kısıtlamalar var. Alış-Veriş merkezleri, fuar, kongre ve kültür merkezleri, yeme-içme, hizmet sektörleri ile başta otomotiv üzere birçok imalat sektöründe faaliyetler durmuş durumdadır.

  19 Nisan tarihi itibarı ile 634.277 kişinin testi yapılmış. Nüfusun yüzde 60'ının bu hastalığı geçireceği göz önüne alındığında; uzunca bir süre bu salgınla ile yaşayacağız demektir.

  Ülkemizde Devlet ve özel sektör hastaneleri güçlü kadrolarıyla salgına karşı devlet güvencesinde hastalara ücretsiz tedavi hizmeti verilmekte.

  Özellikle İstanbul'daki vaka artışına karşın 30 Mart'ta 750 yataklı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 20 Nisanda 2682 yataklı Başakşehir Şehir Hastanesi de açılacaktır. Bütün bunlara ilave olarak ta Avrupa ve Anadolu yakasında toplam 2000 yataklı hastane devreye girecektir.

  Arçelik, Baykar, Aselsan ve Biosys firmalarının katılımı ile bu ay 2 Bin, önümüzdeki ayda 3 Bin olmak üzere toplam 5 Bin adet yerli imalat Solunum Cihazı hastanelerimize dağıtımı tamamlanacak.

  Birçok firmamız tıbbi sarf malzeme üretimine yönelerek; sadece Malatya ilimizde günlük 2 Milyon maske üretilmekte olup, bu sayıyı 3 milyona çıkarma hedefi için çalışmalar yapılmaktadır.

  İnsanlarımız sorunlara karşı duyarsız kalmayıp; sosyal medya üzerinden video konferans ve toplantılarını yapıp; YouTube, Twitter ve Instagram üzerinden video yayınları yaparak çözümler aramaktadır.

 17 Nisan akşamı Malatyalı İş İnsanları Derneğimiz (MİAD) Instagram üzerinden Dr. Hüseyin Elmalının Moderatörlüğünde canlı yayın yaparak İnönü Üniversitemizin Kıymetli Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay'ı konuk etmiş. Rektör Hocamızdan  Covid-19 hastalığını geçiren hastaların kanından alınan Plazma ile Covid-19'da ileri safhaya gelmiş hastaların tedavisinde nasıl kullanıldığı ve bu konuda Turgut Özal Tıp Merkezimizin yapmış olduğu ülkemizdeki öncü çalışmaları ve  kapasitesini dinleyerek gururlandık.

  Ekonomik Bilim Kurulu Kurulmalı…

  • Bu sene vergi gelirlerinde azalma olacağından hedeflenen vergi gelirlerine ulaşılamayacaktır. 2020 bütçesinin yeniden revize edilmesi gerekmektedir.
  • Yurt dışı Turizm gelirlerimizde azalma,
  • Yurt dışı hasta gelirlerinde azalma,
  • İhracatta azalma gibi birçok noktada sıkıntılarımızı nasıl aşabiliriz Sorularına/Sorunlara cevabı  bulmalıyız.

 Yukarıda sıraladığım nedenlerle, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de ekonomik gelirlerimizde büyük daralmalar olacaktır.

  Hükümetimizin salgından etkilenen işçi, esnaf, kobi ve sanayiciler için 100 Milyar TL kaynağı devreye sokmuş. İcra takiplerini durdurmak, elektrik, su ve doğalgazların kesilmesini önlemek için birçok kararlar almıştır.

  Bu süreçte öncelikle başta tıbbi sarf malzemeleri, İlaç, temizlik ve hiyjen malzemeleri olmak üzere; hasta olan, olmayan hepimiz için gerekli gıda, su, enerji, elektrik, iletişim teknolojileri, taşımacılık ve lojistik gibi mal ve hizmetlerin aksamadan devam etmesi için çalışma ve planlamalar yapmalıyız. Daha sonrada diğer faaliyet alanlardaki sektörlerin kontrollü olarak devreye alınması gerekmektedir.

  Artık Covid-19 la yaşamayı ve hayatımızı sürdürmeyi öğrenmeliyiz.

  Ekonomi Gazetecileri Derneğini (EGD); her yıl Kasım ayında düzenledikleri Küresel İklim Kurultayları etkinliklerine katılarak faaliyetlerini yakından tanıma fırsatı buldum.

  Bu zor günlerde EGD'de “Kanalekonomi” Instagram hesabı üzerinden canlı yayınlar yaparak; Para Piyasaları, Tarım, Hayvancılık, Lojistik ve İmalat sektörlerin durumlarını ve neler yapılması gerektiğini; sektörlerin önde gelen konuklarını canlı yayına davet ederek, sektörler hakkında genel değerlendirmeler yapılmakta, daha sonrada izleyicilerin sorularına cevaplar verilmektedir.

  Dün yapılan “Kanalekonomi” yayınında “Pandemi Bilim Kurulu” gibi Ekonomik açıdan konuları çalışacak ve öneriler sunacak “Ekonomi Bilim Kurulu” oluşturulması gerektiği üzerinde duruldu. Gerçekten de çok önemli bir öneriydi. 

 Tarım ve Hayvancılıkta girdi maliyetleri yüksek diye para kazanamadıkları için tarla ve bahçelerini bırakarak köyden şehire göç edenleri tekrar köylerine dönmeleri için gerekli parasal ve modern üretim konusunda gerekli desteklerin verilmesi,

  • Faaliyetleri duran işletmelerin sermaye yetersizliklerine gerekli destekler verilerek, zincirleme iflasların önüne geçilme gibi birçok konuda çözümler bulmalıyız..

 Geçtiğimiz 27 Şubatta Antalya'da “ANFAŞ Enerji Verimliliği ve Dönüşümü Fuarında (ENEREX)” Ekonomi Gazetecileri Dernek Başkanı Sayın Celal Toprak'la  sohbet sırasında; Memleketi Ordu'da Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler'in (Eski Enerji Bakanımız) sahil bölgelerinde yaşayan insanların tarıma yönlendirilmesi için tarım projeleriyle sebze-meyve fidesi dağıttığını, kendi insanlarıyla fındık toplanma işinin organizasyonu ve Ordu'nun kendi markası çikolatayı yapacaklarını; Kırsal kesimde hayvancılığın gelişmesi içinde de damızlık koç ve Bafra koyunu dağıtımı yapıldığını, dişi ve erkek olmak üzere Kaz dağıtımı yapılarak; çiftçilerin binlerce koyun ve kaz ile hayvancılık, besicilik, et ve süt üretimi yapar hale geleceğini, arıcılık ile arı sütünden yüksek kazanç beklenmekte olduklarını anlatmıştı. Bugün bu tür çalışmaları Türkiye sathında yaygınlaştırmalıyız.

  Doğu Akdeniz (Mavi Vatan)

Ülkemizin 780 Bin Kilometrekare Anavatanının yanı sıra üç bir tarafı denizlerle çevrili 460 Bin kilometrekare Deniz alanları (Mavi Vatan) ile birlikte toplam 1240 kilometrekare Vatana sahibiz. 460 Bin kilometrekare deniz alanlarımızın 189 Bin Kilometrekarelik bölümü sadece Doğu Akdeniz'de yer almaktadır.

 Daha önceki 2 yazımda da belirttiğim üzere Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Avrupa Birliği ve bölge ülkeleri 189 Bin Kilometrekare'lik alanımızı 41 Bin Kilometrekare olarak dayatma peşinde iken; geçtiğimiz kasım ayında Libya ile yaptığımız “Münhasır Ekonomik Bölge” sınır anlaşması, Ülkemizin açısında büyük önem taşımakta ve önemli bir başarıdır.

 Bu konularda Başta Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren, Amiral Cem Gürdeniz ve Amiral Cihat Yaycı'nın çalışmaları, kitapları ve yazıları Türkiye'nin tezlerini ileri süren, yol gösterici eserlerdir.

 Geçtiğimiz 25 Mart 2020'de Milli Savunma Üniversite'sinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alpaslan Bayraktar, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, Tümamiral (E) Cem Gürdeniz, Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren, Prof.Dr. Mitat Çelikpala, Prof. Dr. Yücel Acer, TPAO YKB Melih Han Bilgin ve Dz.Hv.Gn.Md. Büyükelçi Çağatay Erciyes'in katılacağı 1 günlük “Mavi Vatan'dan Açık Denizlere: 21.Yüzyılda Doğu Akdeniz Çalıştayı” Covid-19 sebebiyle ileri bir tarihe ertelendi.

  Yine İnönü Üniversitemizde Mart ayı içinde Doğu Akdeniz (Mavi Vatan) konusunda bir etkinlik yapacaktı. İptal oldu.

 Covit-19 ile yaşayacağımız bu yine dönemde; bu tür önemli çalıştay ve etkinliklere ara vermeden Digital ortamlarda Video Konferans ile canlı yayınlarda yapmalıyız.

 Doğu Akdeniz'de doğalgaz ve petrol rezervleri olduğu, bu bölgede Mısır, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi doğalgaz buldu. Türkiye de kendi bölgesinde Kendi gemileri ile sismik araştırma ve sondaj çalışmalarını hızla devam etmektedir. İnşallah bu çalışmalarında sonuçlar alacaktır.

 Ülkemizin son 15 yılda 2019 dahil enerji ithalatına ödediği para 612 Milyar Dolardır. Yıllık ortalaması 41 Milyar Dolara yakın. Deniz ürünleri de düşünüldüğünde ülkemizin Serv benzeri uluslar arası dayatmalara izin vermemelidir.

 Merkez Bankamız ve kendi imkanlarımızla yapacağımız üretim ile ihtiyaçlarımızı karşılar ve ülke ekonomisinin çarklarını döndürürüz. O zaman “Biz Bize Yeteriz”.

  Fakat daralan döviz gelirlerimizle zorlanacağımız bu dönemde Doğu Akdeniz'den çıkaracağımız Doğalgaz; ülkemizin ödemesi gereken dış borçlarını çevrilmesinde nefes almamızı sağlar.

  Bilgin Akbal