dore okulları
Malatya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.44
  • EURO
    34.82
  • ALTIN
    2440.3
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63771.52$

EPDK yapısı değişmeli!

06 Nisan 2016, Çarşamba 07:15

Ülkemizde Akaryakıt, Likit Petrol Gazı (LPG), Doğalgaz ve Elektrik piyasalarını düzenlemek için 2001 yılında kurulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK); lisansların verilmesi, sözleşmelerin düzenlenmesi, piyasa performansının izlenmesi, fiyatlandırma esaslarını tespit edilmesi, fiyatlarda ayarlamalar yapma, tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini temin etme, Uluslararası organizasyon ve teşkilatların piyasaya ilişkin mevzuat ve uygulamalarını izleyerek, gerekli gördüğü düzenlemeleri yapma, yasal düzenleme ihtiyacı duyulması halinde gerekli hazırlıkları yaparak Bakanlığa sunma, Elektrik enerjisi üretiminde çevresel etkiler nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının ve yerli enerji kaynaklarının kullanımını özendirmek amacıyla gerekli tedbirleri almak ve bu konuda teşvik uygulamaları için ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde girişimde bulunma, üretim kapasite projeksiyonu ve iletim yatırım planlarını onaylama, hidrolik kaynakların, ekosistemin ve mülkiyet haklarının korunması için çalışma gibi sayfalarca kanunla verilmiş çok geniş yetki ve sorumlulukları bulunmaktadır.

Böyle önemli görev ve sorumluluklarla sahip Kurumun; Akaryakıt, LPG, Doğalgaz ve Elektrik Piyasalarına ilişkin son yıllardaki performansları incelendiğinde;

 

Akaryakıt Piyasası;

Ham Petrol fiyatları Ocak 2011, Haziran 2014 arası 3,5 yıllık süreçte ortalama 1 varil (1 Varil = 159 litre) petrol fiyatının 100 dolar civarında seyrettiğini Haziran 2014 tarihinden bu yana ise fiyatlarda meydana gelen düşüşle, 1 varil petrol fiyatının 30 dolara gerilemiş Türk Lirası bazında 2014 Haziran ayına göre fiyatlar %60 oranına kadar gerilemeler görülmesine karşın pompa fiyatlarındaki indirimler %20 leri bulmamıştır.

Doğalgaz Piyasası

Devletlerarası anlaşmalar ile doğalgaz ithal edilmekte ve fiyatları gizli kalmakla birlikte kamuoyunda petrol piyasası ile bağlantılı olduğu genel kanaati vardır. 1 varil petrolün1,5 yılda Türk Lirası bazında %60 oranında düşmüş olmasına karşın Temmuz 2014 tarihindeki fiyatlara göre İGDAŞ'ın konutlara verdiği doğalgaz fiyatlarında Türk Lirası bazında %8,5 artış olmuştur. Uluslararası piyasalardaki Doğal Gaz fiyatlarındaki gerilemesi ülkemizdeki Perakende satış fiyatlarına yansıtılamamıştır.

Elektrik Piyasası

2014 yılında Ülkemizde kullandığımız elektriğin %48 i doğalgazdan üretildi, bu oran 2015 yılında da %39 oranında gerçekleşmiştir. Uluslararası piyasalarda doğal gaz fiyatlarındaki düşmeye bağlı olarak, elektrik enerji üretim miktarının doğal gaz içindeki ağırlıklı payından dolayı faturalardaki enerji bedelinin düşmesi gerekirken, düşmemiş aynı kalmıştır. Buna karşın diğer hizmet kalemlerinde enflasyonun çok üstünde artışlar olmuştur.

Üç yıldaki Elektrik Faturalarındaki Yer Alan Kalemlerdeki  Fiyat artışları;

Enerji Bedeli                           : 0

Kayıp/Kaçak                           :%51,

Dağıtım Bedeli                        :%92,

Perakende Hizmet Bedeli      :%62

İletim Bedeli                            :%42 arttığı görülmüştür.

Ocak 2016 tarihindeki Dağıtım bedelini, Nisan 2013 tarihindeki enerji bedeli dışındaki (Kayıp/Kaçak Bedeli + Dağıtım Bedeli + Perakende Satış Hizmet Bedeli + İletim Bedeli) toplamına göre değerlendirildiğinde %70 artışa karşılık gelmektedir. Üç yıllık enflasyon toplamı %25 civarında iken %70 lik hizmet artışı; vicdanla izah edilecek bir durum değildir. Bu durum ülke kalkınmasının ve dış piyasalara rekabetçi fiyatlarla ürün ihraç etmemizin önünde önemli bir engeldir. Ayrıca ülkemizde yüksek enflasyona da sebep olmaktadır.

 

Enerji Piyasaları; ülke ekonomilerinin gelişiminde ve ülkelerin sürdürülebilir kalkınmalarında öncü rolü bulunmaktadır.

Enerji sektörü; ülke ekonomilerinin gelişiminde ve ülkelerin sürdürülebilir kalkınmalarında öncü rolü bulunmaktadır. Enerji Sektörü; Enerji kaynakları teknolojileri, enerji üretim ve çevrim tesisleri teknolojileri, iletim ve dağıtım sistemleri teknolojilerinin yanı sıra ulaşımda, sanayide, tarımda ve binalardaki kullanımı ile geniş bir alanda yer almaktadır.

 

Enerji sektöründe alınacak yatırım kararları, ileriye dönük değiştirilemez etkiler yaratmakta ve bu nedenle yapılacak enerji yatırımlarında sürdürülebilirlik çok önemlidir. Kaynakların kullanımında gelecek nesillerin haklarının da olduğu unutulmamalıdır. Nesiller arasında ekonomik faydaların ve yüklerin sosyal açıdan adil dağılımı, çevre kirliği ve ekolojik sorunların küresel boyutları ile ekolojik sistemdeki biyolojik çeşitliliğin korunması ve koruma yöntemlerinin ele alınması bir zorunluluktur.

Enerji Planlaması “Enerji – Ekoloji – Ekonomi” ekseninde yapılmaktadır.

Günümüzde Enerji Politikalarına yön verenler konuyu (Enerji – Ekoloji – Ekonomi) olmak üzere 3 başlık altında incelenmektedir.

Enerji Başılığı:

Enerjinin üretimi için yapılacak yatırım ve işletim maliyetlerinin incelenmekte,

Ekoloji Başlığı:

Enerjinin üretilmesi sırasında çevreye (Hava kirliliği, küresel iklim değişimi ve gıda krizi vb.)  ve canlı yaşamına vermiş olduğu zararlar ile ekonomik ömrünü tamamlayan enerji tesislerinin sökülüp atıklarının bertaraf edilmesi, tesis alanının kamunun kullanımına hazır hale getirilmesi sonucu çıkacak maliyetlerin incelenmekte,

Ekonomi Başlığı

Doğal kaynak stoklarının, üretim ve tüketim faaliyetlerinin ve çevresel sonuçlarının hesaba katılarak kısa ve uzun dönemli analizlerin yapılmasıdır.

Bu inceleme her bir enerji kaynağı için ayrı ayrı yapılarak bugünün teknolojileri ile bugünün enerji planlamasının yapılmasının yanı sıra, geleceğin teknolojileri ile geleceğin enerji planlamasının yapılması da hedeflenmektedir.

Sürdürülebilir kalkınma için enerji planlamasında dikkat edilmesi ve değerlendirilmesi gereken hususlar;

·         Enerji Yatırımlarında toplam proje maliyetlerin hesaplanmasında aşağıdaki 4 kriter dikkate almak gerekir.

1.    Tesisin yatırım maliyeti,

2.    İşletim süresi içindeki İşletim Maliyetleri

3.    Toplumsal Maliyetler; çevreye ve insan sağlığına (tedavi ve çalışamadığı günlerdeki üretim kayıpları) vermiş olduğu zararlarının ekonomik değeri dikkate alınarak hesaplar yapılmalıdır.

4.    Sökülüp atıkların bertaraf edilmesi ve tesis alanın düzenlenerek kamunun kullanımına hazır hale getirilmesi maliyetleri

İstanbul'da yapılmakta olan 3. Hava Limanın yerinde çok önceden faaliyette olan maden ocakları vardı. Alan çok bozuk, birçok çukurlar oluşmuş ve bu çukurlarda yağmur sularıyla doluydu. Birikmiş yağmurlarının atılması,  ihale şartlarına göre deniz seviyesinden 105 metre yüksekte olması gereken havaalanının daha sonra 70 metreye düşürülmesine karşın dolgu maliyeti 1 milyar Euro olarak tahmin edilmiş. Milyonlarca metreküp toprak getirilerek alanın hazır hale getirilmesi aylarca sürmüş ve havalimanı maliyetlerinin içinde önemli bir yer tutmuştur.

Nükleer Güç Santralının sökülmesinin maliyeti kuruluş maliyetlerinin çok çok üstünde maliyet çıkmaktadır. DECON  senaryosuna göre, ABD 1972 yılındaki yatırım maliyet 231 Milyon Dolar olan Maine Yankee Nükleer Santral tesisinin kapatılma sonrası sökülüp bertaraf edilme maliyeti 2 Milyar Dolar olarak hesaplanmaktadır.

·         Enerji kaynaklarının kullanılmasında, öncelik sıralaması da önemli bir husustur. Örnek olarak bir enerji kaynağı olan suyun öncelik sıralaması,

1.    İçme ve kullanma suyu,

2.    Sulama Suyu, 

3.    Irmak yatağına bırakılacak CAN SUYU, 

4.    Diğer ( Elektrik üretimi v.b.) maksatlar için kullanımı olmalıdır.

·         BM İklim Değişimi Çerçeve Anlaşması çerçevesinde gelecekti hedefler doğrultusunda Fosil yakıtlı santrallar durumunun ele alınması, (Küresel ısınma sonucu buzullar erimesi ile denizlerinin su seviyesinin yükselmesi sonucu toprak kayıpları, tarımın yapılmasındaki güçlükler, Avrupa dağlardaki kar kalınlığının 35 cm altında olması dolayısıyla oteller ve tesisler kapalıdır. Çok büyük ekonomik kayıplara ve işsizliklere sebep olmaktadır.)

·         Dünyadaki ve Türkiye'deki Enerji Kaynaklarını kapasiteleri ile arz-talep gelişimleri,

·         Kaynaklarda gelecek nesillerinde hakları göz ardı edilmemeli,

·         Enerji tasarrufu ile enerji verimliliği arasındaki farkın ayırt edilebilmesi,

·         Kurulu bulunan tesislerde, konutlarda ve taşımacılıkta birim enerji miktarına göre daha fazla fayda sağlamak için enerji tasarruf potansiyelinin (enerjinin etkin kullanımı ile sağlanacak fayda) ne olduğu ve nasıl tahmin edilebileceği,

Aşağıda görüleceği üzere Avrupa ülkeleri enerjiyi etkin kullanarak konutlarda m2 başına enerji tüketimleri ülkemizdeki enerji tüketimi ile karşılaştırıldığında Erzurumdaki bir ev İsviçredeki bir eve göre 9 kat daha fazla enerji tüketmektedir.

İsviçre için               50 kWh/m2

Almanya için           75 kWh/m2

İngiltere                 100 kWh/m2

İzmir için               150 kWh/m2

İstanbul için          290 kWh/m2

Erzurum için         450 kWh/m2

Almanya elektrik enerji üretiminde petrol, kömür, gaz ve nükleer (2022 yılına kadar tüm nükleer santrallerin kapatılması) enerjiden uzaklaşarak yenilenebilir enerjilerle yeniden yapılandırmaktadır. 2050 yılına kadarki süreç için Enerji Planlamasını yapmış. 2040 yılına kadar göre enerjiyi etkin kullanarak toplam elektrik ihtiyacını da yarı yarıya azalmayı ve elektrik üretiminin yüzde 100'ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmeyi, 2050 yılına kadar genel enerji (Isıtma ve soğutma dahil) tedarikinin de yüzde 60'ının yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesi planlanmaktadır. Dönüşümün merkezinde güneş ve rüzgar enerjileri yer alıyor.

İsviçre ise 1 hafta enerjisiz kaldıkları takdirde yaşamı devam ettirilmesi için hangi teknolojiler gerektiği, bu teknolojin hayata geçirilmesi için ne kadar bütçeye ihtiyaçları duyulacağı ve ne kadar zamanda çözüme ulaştırabiliriz diye geleceğe dönük çalışmalar yapmaktadırlar.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun yapısı değişmelidir.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu; 9 üyeden oluşan Kurulu üyeleri tarafından yönetilmektedir. Kurul üyeleri 6 yıllığına Bakanlar Kurulu tarafından atanmaktadır.

Üyelerin geçmiş çalışmalarına bakıldığında, devlette ve enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerde çalışmış üyelerden oluşturulduğunu belirterek, çok büyük görevler üstlenmiş ve uzun yıllar piyasalara yön vermiş, böyle önemli bir kurumun, mevcut teşkilat yapısı ile akaryakıt, LPG, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına ilişkin çalışmalarda, başta dar gelirli hane halklarından büyük işletmelere kadar geniş kesimlerdeki tüketicileri memnun edememişlerdir.

Sürdürülebilir Kalkınma için Enerji-Ekoloji-Ekonomi çerçevesinde konuları ele alacak bir kurul yapısı ile yönetilmesiyle mümkündür.

Kurulun Başbakanlığa bağlı olarak aşağıda yer alan  (Kamu – Dağıtım Firmaları – Tüketiciler) 3 taraflı yapısı ile beklentileri karşılayarak sağlıklı hizmet verebilir.

1-    Devlet kademeleri için;

·         Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Temsilcisi

·         Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Temsilcisi

·         Sağlık Bakanlığı Temsilcisi

·         Ekonomi Bakanlığı Temsilcisi

·         Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcisi

 

2-    Üretici/dağıtıcı kuruluşlar için;

·         Elektrik Piyasaları Sektör Temsilcisi

·         Akaryakıt Piyasası Sektör Temsilcisi

·         Doğal gaz Piyasası Sektör Temsilcisi

 

3-    Tüketiciler için;

·         Akaryakıt Piyasası Tüketici Temsilcisi

·         Doğalgaz Piyasası Tüketici Temsilcisi

·         Elektrik Piyasası Tüketici Temsilcisi

·         Çevre bilincinin geliştirilmesi konusunda çalışan Sivil Toplum Örgütü Temsilcisi

 

Bilgin Akbal

Elektrik Yük.Müh.